𝐓𝐨𝐤𝐲𝐨 𝐑𝐞𝐯𝐞𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬 𝐓𝐞𝐩𝐤𝐢 / 𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬

🍡Onlara güzel dediğinizde🍡

Bölümü düzeltemedim o yüzden çok hata var kusura bakmayın

⇝ Manjiro Sano

Cuma günleri Kawata ikizleri tarafından yaratılan ayrılmış bir restoranda herkesle birlikte geçirdikleri düşünülürse geceler oldukça hareketliydi. Bu gibi anlar, özellikle Baji ya da Mikey'nin kendisinin başlattığı, herkesin birbiriyle durmadan tartıştığı anlardan zevk alacaktı. Ancak bu anlar herkesin Shibuya'nın etrafında bir gezintiye çıkmasıyla sona erecekti. Mikey, bakışlarını bisikletinin üzerindeki boşluğa çevirmeden önce sana baktı. "(Y/n)-chi, yer var gel benimle bin" dedi sana kapalı bir şekilde gülümserken. Onun teklifini düşünerek, onunla bisikletinin bulunduğu alan arasında bir göz gezdirirsin, "Tamam" dedin, ona doğru yürürken başınla onayladın. Sırtına yaslanmış koltuğa oturmadan önce omuzlarını kavrarsın, ona sıkıca sarılmadan önce ellerini beline indirirsin.

Birkaç saat çabucak geçtikten kısa bir süre sonra, diğerleri vedalaşarak ayrıldılar, ancak Mikey'nin başka planları varmış gibi görünse de, sizi başka bir yolculuğa çıkarmaya karar verdi. Bu sefer bisikletinin dikiz aynasına bakıyordunuz, yüz hatlarına iyi bakıyorsunuz, 'Çok güzel görünüyor' diye düşündünüz, ikinizi de türlü türlü şey satan satıcılarla dolu bir sokağa getirirken düşündünüz. . Sokak satıcılarından ikinizin üzerindeki parlayan fenerlere kadar her şey çok çekici görünüyordu. "Bu çok güzel" dedin etrafa bakarak, "Aperatifler mi? Evet," dedi tüm yemeklere göz gezdirirken. Ona sürtünerek, "Cidden mi?", "Şaka mı yapıyorum" dedi, sana sırıtarak. "Güzel olduğun için şanslısın, yoksa şimdiye kadar seni yumruklardım" demeden önce gözlerini devirdin, ne dediğinin farkına vardığında hızla yüzünü çevirdin. O da kızarmış yüzünü gizlemek için başını senden çevirmeden önce ağzının köşeleri bir gülümseme oluşturdu. İkiniz de daha tenha bir alana doğru yürürken, avucunuzun içi saran bir sıcaklık hissetti. İşte buradaydınız, şimdi Mikey sizi kucaklarken karşı karşıyaydınız, sadece ikiniz arasında paylaşılan anı "Güzel olduğumu biliyorum" diyen küçük bir cinayetle mahvetmek için. Ona biraz sinirli bir şekilde baktığınızda, uzaklaşmadan önce omzuna vurdunuz, sadece özür çığlıkları ve adınızı duydunuz. Yakında bunu kesinlikle telafi edecekti, diye düşündü, kahkaha dizilerine izin vermeden önce senin için sızlanarak hızla sana doğru koşarken.

⇝ Ran Haitani

Bu adam ne olursa olsun senden her zaman yükselmeye çalıştı, senden istediğini alana kadar hafif alaylarla başladı. Bazen çok fazla olurdu, bu yüzden onu susturmak için çözümler bulmaya çalışırdınız. Ran duştan yeni çıkmıştı, seni aramak için banyodan çıkarken saçları halıya su damlıyordu. Saçını kurutup taramanı çok severdi. Parmaklarının saçlarında, saç derisine masaj yapma hissi çok cennet gibi geliyordu. TV izlemek için oturduğun oturma odasına giren Ran, o anda seninle dalga geçmenin iyi bir fikir olacağına karar verdi. Hiç ses çıkarmadan sana doğru hafif adımlar atarak kendini kulağının olduğu yere yaklaştırdı, "Hey güzelim, saçımı kurutur musun?" dedi alçak bir fısıltıyla. Ne yazık ki yüzüne tam olarak burnuna vurmanı beklemiyordu. "Kutsal shi-, Ran! Bunu öylece yapamazsın" dedin, hafiften paniğe kapıldın ve şimdi açık kırmızı olan burnunu ovuştururken ona bakarken. Şakaklarının yanında ter birikmiş, gözleri çarpmanın etkisiyle parlarken sana şaşkınca baktı. "Bu çok büyük bir başarıydı" dedi gözlerini kısarak ve birden fazla özür mırıldandığınızı dinlerken. "Eh, bunu hak ettin-" sözünü kesmeden önce, "Eşlerin sevgilileriyle ilgilenmeleri gerektiğini sanıyordum" diyordun, burnunu ovmaya devam ederken sana surat asmadan önce alt dudağını dışarı itti. "Sevgili erkek arkadaşımdan özür dilerim" dedin, kolunun ucunu çekmeden önce yanına oturması için işaret etmeden önce ona gözlerini devirdin. Yanına oturmak için kanepenin etrafından dolaşırken sana bir kez daha bakmadan önce bacak bacak üstüne atarak döndü.