→dükkandayken senden bir telefon aldı ve Baji ve kazutora'ya hiçbir şey söylemeden gitti
→kendisi söylediğin her şeyi anlamadı, sadece kızından bahsettiğini ve ağladığını kaydetti, bu yüzden eve dönmesi yeterliydi.
→Sonunda eve geldiğinde hala ağlıyordun, bu yüzden ilk başta kızının başına bir şey geleceğinden endişelendi ama sonra erkek arkadaşıyla birlikte ayrıldığını söyledin, bıraktığı mektubu ona gösterdin, kendini açıkladı ve iyi olduğundan emin olduktan sonra gitti, denedi. onu eve getirmek için sokakta bulacağını düşündü ama iki saat sonra muhtemelen şehri çoktan terk ettiğini düşünerek vazgeçti.
→Bunca yıl senin için güçlü olmaya çalıştı çünkü senin kızının yokluğundan acı çektiğini gördü ama herkes onun senin kadar üzgün olduğunu gördü.
→üç kişi olarak kapınıza geldiğini gördüğünde daha az kızacağını düşünüyordun
→çünkü onu tekrar görmenin hem senin hem de kızı için iyi olabileceğini biliyordu.
→kocasını görmeyi reddetmiş, onu çok sevdiğini anlamış ama onu çatısının altında bir gün onu görecektir.
𝘽𝙖𝙟𝙞
→kızının yatak odasına bıraktığı mektubu bulan o olurdu
→sana onu bulmanı söylemeden evi terk edecek kadar delirecekti ve bulamayınca da eve gelip sana söyledi.
→Bundan sonra sürekli kızdı, adını duyduğunda, biri onu büyüttüğünde, senin bu kadar üzgün olmana dayanamadı, bu yüzden evde sakin olmaya çalışıyor ama bazen böyle konuşunca çıldırıyor. o hala oradaydı ya da geri dönecek
→geri döndüğünde çok sinirleniyor, seni ne kadar üzdüğü için seninle konuşmayı bile reddediyor
→bu sefer onu sakinleştiren sen olurdun çünkü içten içe onun iyi olduğunu bilmekten mutlu olduğunu biliyorsun
→zaman alacaktı ama yavaş yavaş onu affedecekti, belki kocasını bile ama ondan hoşlanmak daha da zor olacaktı.
𝙆𝙖𝙯𝙪𝙩𝙤𝙧𝙖
→ilk başta erkek arkadaşını suçluyor çünkü kızınızın kendi başına ayrılacağına inanmayı reddediyor
→ve sonra ona yeterince sevgi vermediğini, işleri doğru yapmadığını düşünerek kendini suçluyor.
→ve senin ne kadar üzgün olduğunu her gördüğünde sana yardım etmek için hiçbir şey yapamayacağını bilmek kalbini biraz daha kırar.
→Kızın geri döndüğünde kızgın bile değil, sadece onu görmek istemiyor, istediğin buysa onu görmene izin verecek, ama onu görmek istemiyor
→belki bir gün affeder ama şimdilik yapamıyor
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
