5. Bölüm

969 58 29
                                    

Five'ın cevabına gülümsedim.

"Biliyorum." dedim nazik bir şekilde.

"Komik olan ne?" dedi sinirle. Gülümsemem büyüdü. Mutfakta kahvaltı yapabileceğim bir şeyler aramaya başlamıştım. Tam o sırada Allison'un sesi duyuldu.

"Ashley, biz kahvaltı yaptık. Senin kahvaltın sofrada." Hızlıca masaya ilerledim ve kahvaltı yapmaya başladım. Baya acıkmıştım.

Kahvaltım bittiğinde yerimden kalktım ve kahvaltımı topladım. Salonda oturan ekibin karşısına geçtim.

"Sizi tanımak güzeldi. Hepinizi sevdim. Bazılarınız dışında. Bi sonraki hayatımda gelin." dedim ve öpücük atıp salondan çıktım.

Arkamdan adım sesleri duydum. Hızlanırken önüme Five'ın ışınlanmasıyla sendeledim. Arkamdan gelen Allison, Viktor ve Klaus bana sorar gözlerle bakıyordu.

"Nereye?" dedi Allison.

"Bilmiyorum. Ama burada kalamam. Hem... Niye kalayım?" dedim.

"Çünkü sen ailedensin." dedi Viktor. Kahkaha attım.

"Öyle mi? Kim aileden olan birinin boğazına bıçak dayar?" dedim kesilmiş boğazımı işaret ederek. Hepsi kaşlarını çatarken devam ettim.

"Ayrıca daha dün tanıştık. Çok bile kaldım." dedim. Klaus önüme atladı.

"Ashley lütfen gitme ya." dedi. Sarhoş değildi? Allison devam etti

"Ashley en azından kalacak bir yer bulana kadar dur." İşte bu mantıklıydı. Gidecek başka yerimin olmadığını hesaba katarsak kabul etmek zorundaydım.

"Peki." dedim. Five ofladı ve yanımdan geçip gitti. Bu çocuk hep böyle miydi?

Göz devirdim ve arkasından salona geçtim. Luther neredeydi bilmiyordum, çok ta umrumda değildi.

:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

(1 HAFTA SONRA)

Diego ile bir hafta boyunca hiç görüşmemiştik. Odasından çıkmıyordu. Diğerleri ile iyi vakit geçiriyorduk gerçekten sevildiğimi hissetmiştim.

Five ile de çok anlaşamıyorduk ama kavga etmiyorduk.

Bir kaftadır Allison ve Viktor'ın küçüklüğünden kalan kıyafetlerle geçiniyordum. En kısa zamanda alışverişe gitmem lazımdı fakat üşendiğim için gidemiyordum.

Diego 1 haftanın sonunda salona geldğinde sahte bir gülümseme sundum.

"Oo Diego bey, sonunda teşrif ettiniz. Nerelerdeydiniz, insanların boğazlarına bıçak dayayıp kesmekle mi meşguldünüz?" dedim. Diego bana baktı ve gülümsedi.

"Hayır, mutfağa kahve bahanesiyle gelip, intihar etmeye çalışırken onu durdurduğum için bana 'Beni öldürmeye çalıştın!' diye iftira atan prenseslerin peşindeydim." dedi ve dudaklarını büzdü.

Hızlıca yerimden fırladım. Ne diyordu bu salak?

"Ne diyorsun sen be?! Mutfağa gelip sana güvenmiyorum diye bıçağı boğazıma dayadın it herif!" dedim bağırarak. Diğerlerinin tepkisine baktığımda bana acıyarak baktıklarını gördüm. Diego'ya inanmışlardı. Ellerim boynumdaki iyileşmek üzere olan kesiğe gittiğinde kimsenin bir şey demesine izin vermeden hızlıca evden çıktım.

Yarım saat boyunca koşmuştum. Canım yansın istedim, nefes alamayayım istedim.

Yarım saatin sonunda bir kafenin önünde durdum ismi Griddys Donut'tı

Ashley/Five Hargreeves - Kapsül Where stories live. Discover now