3. BÖLÜM

566 251 308
                                    

Bazı anlar vardır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı anlar vardır. Sanki daha önce yaşamış gibi olursunuz o anı. Dejavu deriz böyle anlara. Şimdi öyle bir anın içindeydim sanki. Ancak dejavudan farklıydı hissettiklerim. Çünkü ben rüyamda gördüğüm kişiyle karşı karşıya duruyordum. Ve bunun şu an yaşanıyor olması başlı başına daha önce yaşamadığım bir durumdu. Daha önce hiçbir yerde onunla karşılaşmadığıma emindim. Karşılaşmış olsam bile yüzü o kadar güzeldi ki unutmak zor olurdu.

Okul bahçesindeydik. Birazdan ilk ders başlayacaktı. Bahçede bizden başka kimse kalmamıştı. Biraz sonra kızın arkasından koşarak bir çocuk geçti. Muhtemelen yoklamaya geç kalmak istemiyordu. Bizim de artık sınıfa çıkmamız gerekiyordu ama yerimden kıpırdamıyor, karşımdaki kızın gözlerine bakmaktan kendimi alamıyordum. Kolumda ufak bir dokunuş hissettim. İrem yavaşça kolumu tutmuş ve benim önüme geçmek ister gibi küçük bir adım atmıştı.

"Sen kimsin? Yeni öğrenci misin?" diye sordu merakla. Kızın sadece bana bakmasına sinir olmuş gibiydi. "Eğer müdürün odasını soracaksan ikinci katta, soldan ilk kapı." Kolumu çekerek yürümeye başladı. " Hadi biz de artık sınıfa gidelim Arsen."

İrem haklıydı, sınıfa gitmem, derse girmem gerekiyordu. Ancak kızın yanından geçtikten sonra kolumu bırakmış ve yürümeye devam etmiş İrem'i takip etmedim, edemedim. İki adım attıktan sonra durdum ve geriye dönüp kıza baktım. Kafasını eğmiş ne yapacağını düşünüyor gibiydi. Bu hali onunla konuşma isteğimi tetikliyordu. İçimden bir ses onun yeni bir öğrenci olmadığını söylüyordu. Tekrar İrem'e döndüm ve seslendim.

"İrem!" arkasını döndü, bana baktı. Kaşlarını çattı ve neden hala kızın yanında durduğuma anlam veremezcesine gözlerime baktı. " Sanırım onunla konuşmalıyım." Kaşları daha da çatıldı. "Sen git sınıfa, ben de gelirim birazdan."

Ne yapmak istediğimi anlamasa da başını eğip onayladı ve yeniden önüne dönüp okula girdi. Derin bir nefes aldım. Bazen anlayamasanız da bazı şeyleri yapmak zorunda hissederdiniz kendinizi. Şimdi de öyleydi. Kız, her kimse, onunla konuşmam gerekiyordu. İçimden bir ses konuşmam gerektiğini söylüyordu. Kıza dönüp ne konuşmak istiyorsun der gibi baktım gözlerine.

Kız da benim gibi derin bir nefes almıştı. Yavaşça aramızdaki iki adımlık mesafeyi azalttı.

"Ben Alçin Gümüşay." Derken elini uzatmıştı. Elini tutmadım. Kafamı salladım ve ismimi söyleyip devam etmesini istedim.

"Arsen, peki ne konuşmak istiyorsun?" dedim, sadede gelmesini ima ederek. Her nasılsa birazdan söyleyeceklerini zaten biliyor gibiydim. Ki bu anlam veremediğim his de sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Sakince konuşmasını bekledim. Gözleri yavaşça bahçede dolaştı. Nereden başlayacağını düşünüyor gibiydi. Ben de kızı incelemeye devam ettim. Kıyafetlerinin normalden farklı olması fazla dikkat çekiyordu ama yüzü ve fiziği o kadar güzeldi ki, ne giyse yadırgamazdınız. Sanırım dizilerde gördüğüm eski çağ gezginlerine benzetebilirdim onu. Kaşlarımı çattım. İrem bunu fark etmiş miydi acaba? Kız konuşmaya başladı.

Ay ve GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin