27. BÖLÜM

215 71 16
                                    

İlk defa hiçbir rüya görmeden uyanmıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İlk defa hiçbir rüya görmeden uyanmıştım. Bu bana verilen bir izin miydi bilemesem de iyi gelmişti. Boğazımdaki düğüm, genzimi yakan o koku gitmişti. Yine de durgundum, iyi hissettiğim söylenemezdi. Kızların benim için aldıkları elbiseyi giyinip hazırlanmış, hep birlikte balo salonuna gelmiştik.

Hafif bir müzik çalıyordu arkada. Pistte dans eden çiftler, masalarda gülüşüp sohbet eden orta yaşlı, genç insanlar vardı. Elimdeki bardağı tutarken cam kenarına yakın koyulmuş masaya yaslanmıştım. Ayakta durmak canımı acıtıyordu. Sağ bileğime şifacılar her ne yaptıysa, etkisi geçmiş olmalıydı ki acımaya başlamıştı. Buraya gelmeden önce şifacıya uğramam gerekiyordu belki de. Kızlar yaralanmamla ilgili bir şey dememişlerdi, sanırım bilmiyorlardı. Maçı izledikleri küreler yaralandığım anı göstermemişti demek ki ya da dikkat etmemişlerdi.

Esim, Umay ve Seçil, biraz ileride, kalabalık bir masadaydılar. Başlarında tacı olan iki kişi vardı yanlarında. Diğer iki adam ve iki kadın da gayet şık elbise ve takımlar giymişlerdi, hoş bir sohbette gibi görünüyorlardı. Masası boş olan bir tek bendim sanırım. Alçin ve Sema dans etmek istedikleri için Günay ve tanımadığım bir arkadaşı onları dansa kaldırmıştı.

Kalabalık salonda göz gezdirirken Esim'le göz göze geldik. Gözleri vücudumu taradı, sağ bileğimde biraz fazla oyalandı. Sonra gözlerini çekip yanındaki kişiyle konuşmaya devam etti. Kadının, omuzlarına gelen sarı saçları, beyaz, uzun elbisesi ve başındaki tacıyla kraliçe olduğunu, Esim'e olan benzerliğini de hesaba katarsak onun annesi olabileceğini tahmin ediyordum. Kraliçenin yanında duran uzun boylu, yapılı, kumral, dalgalı saçları tacının altından alnına dökülen, üzerine tam oturmuş bir takım elbise giyen adam da kral olmalıydı. Su kralı ve kraliçesi.

Turnuvayı kazandığımız için istediğimiz bir dileği gerçekleştirecek olan kişiler onlardı. Ve benim elementlerimden biri olan suyun, krallığının kralı ve kraliçesi. Birazdan onlarla tanışmam gerekiyordu.

Aker'le balo salonuna geldiğimde göz göze gelmiştik sadece. Sonrasında onu ve yanındakileri görmezden gelmeyi tercih etmiştim. Gerçi kralın bana olan bakışları buna pek yardımcı olmuyordu, bu nedenle nerede olduklarını direkt söyleyebilirdim. Benim masamın sağında, iki masa ileride. Yanında annesi ve babası olduğunu tahmin ettiğim, hatta emin olduğum kral ve kraliçeyle aynı masadaydılar. Kraliçe, maçtan sonra gördüğüm siyah elbisesini değiştirmiş, yine aynı renkte ama daha şık bir elbise giymişti. Kralı, ilk defa görüyordum. Yüzünü tam göremesem de giydiği takım oldukça iyi duruyordu üzerinde. Saçları Aker'le aynı renkteydi. Gözlerini görememiştim henüz. Ki görmeme gerek var mıydı emin değildim. Çünkü gözlerimin önüne gelen yüzün onun olduğuna, gözlerinin renginin Aker'in göz rengiyle aynı olduğuna emindim. Rüyalarımdan yüzüne aşinaydım.

Şu an içinde bulunduğum bu anı daha önce yaşamamıştım. Yani ilk hayatımda. Rüyalarımdan yola çıkarsam ilk hayatımda turnuvaya katılmamıştım. Ki turnuvayı da ateş krallığı, Aker'in takımı kazanmıştı. Eğer önceden görmesem ve su krallığının aynı hataları tekrarlamasına izin verseydim yine aynı son olacaktı. Bu yüzden Esim'e belli etmeden mendili ondan almıştım. Çünkü içimden bir ses turnuvanın aynı sonuçlanmaması gerektiğini fısıldayıp durmuştu.

Ay ve GüneşWhere stories live. Discover now