5. Bölüm

3.6K 259 6
                                    

  
  
Okumadan önce vote atmayı unutmayalımm.
 
Sınır koymak istemiyorum bu yüzden desteğinizi esirgemeyin lütfen. Bol bol yorum yapın güzellerim.
 

  
Keyifli Okumalar. 🤍
 

  
♠️  
 

5. BÖLÜM    
    

Oturma odasına gelmemizle herkes bir koltuğa dağılırken, biz üçlü yan yana oturmuştuk. Osman beyde karşımıza oturduktan sonra Zeynep hanım bir şeyler ikram etmek için ısrar etmeye başlamıştı.

Ama böyle bir şeye müsaade etmemiştik. Zaten konuştuktan sonra restorana gidip yemeğimizi yiyecektik. Rezervasyon oluşturduğumuz için daha fazla zaman kaybetmek istemiyordum.

Bir an önce konuşup zihnimi dinlendirmeye ihtiyacım vardı.

Zaten bu yüzden restoran bahanesi ile yalnız kalmaya çalışacaktım. Tabi Brendon ve Carter peşimde kuyruk olmazsa. Ayrıca Türkiye'ye gelmişken Türkiye'nin meşhur yemeklerinden tatmama gibi bir durumum olmamalıydı.

Derin bir nefes alarak oturduğum yerde sırtımı geriye yasladım. Zeynep hanım da ısrarların bir işe yaramadığını nihayet anlamış olacak ki karşımıza geçip oturdu.

Herkesin sessize bürünmesiyle Narin'e dönerek konuştum.

"Tienes que decirles lo que Carter te dijo."

(Carter'ın sana anlattıklarını, onlara anlatman gerekiyor.)

"Quindi fammi andare dritto al punto?"

(Direkt konuya gireyim yani?)

Diye sormasıyla onu onayladım.

"Prima parliamo, meglio è, non voglio perdere tempo."

(Ne kadar erken konuşursak o kadar iyi, zaman kaybetmek istemiyorum.)

Beni onayladıktan bir süre sonra konuşmaya başladı.

Anladığım birkaç kelime dışında diğer kelimeleri anlamakta zorluk yaşıyordum. Bu yüzden sessiz bir şekilde karşımdaki kişilerin tepkisini izlemekten başka bir şey yapamadım.

"Böyle bir olayı nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama lütfen ben anlatırken siz sindirmeye çalışın. Zor bir durum olduğunu biliyorum bu yüzden tane tane anlatmaya çalışacağım."

(İtalik yazılar Türkçe. Yani Narin Türkçe konuşsa bile Carmen sadece temel kelimeleri anlayabiliyor.)

Düşünceli bir şekilde duran aile bireyleriyle sırtımı geriye yaslayarak Brendon ve Carter'e kısa bir bakış attım. İnsanları analiz etmeyi seviyorlardı. Bu sebeple dikkatle karşılarında bulunan kişileri seyre dalmışlardı.

"Carmen hanımın doğum yeri Ankara olarak bilinsede doğumundan 2 gün sonra Mersin'de bulunan bir Yetimhaneye bırakılıyor. Ama çok kısa bir süre boyunca yetimhanede kalıyor. İtalya'da bulunan bir iş adamı Türkiye'ye geldikten sonra birkaç Yetimhaneyi ziyaret ediyor. Ve gittiği bir yetimhaneden kendisine evlatlık edinebileceği bir kız çocuğu arıyor. Carmen hanımı o gün evlatlık edinmeye karar veriyor. Kısa sürede işlemler halledildikten sonra evlatlık aldığı kızı İtalya'ya götürüp orada yetişmesini sağlıyor."

"Buraya kadar bir sıkıntı yok. Asıl sorun Carmen hanımın Yetimhaneye bırakılma süreci. 2 günlük bir bebeğin Ankara'dan Mersin'e götürülmesi kusura bakmayın ama bana normal gelmiyor. Zaten bunun da sebebini birazdan anlamış olursunuz. Oldukça karmaşık bir mesele."

Carmen Marin|AskıdaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora