7. Bölüm

3.3K 267 7
                                    

   
Başlamadan önce Vote atmayı çok görmeyelim lütfen.

Yorumlarda sizi bekliyorummm!
  
Keyifli okumalar 🤍
  
    
♠️
   

7. BÖLÜM 

 
"Carmen! Yavaşlaa." kulağıma dolan bağırış sesiyle yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum, üzerinde olduğum motoru yavaşlatarak yanımdan geçen Brendon'a ne olduğunu sorar gibi gözlerimi kısarak başımı iki yana salladım.

Kulağımda kulaklık olmasına rağmen onu duymayacakmışım gibi çığlık atarak konuşmasına sinir oluyordum. Ve ne hikmetse her motora binişimde Brendon'un çığlıkları bana eşlik ediyordu!

"Kahvaltı yapmak için cafe gibi bir yerde duracağız, beni takip et." Demesiyle başımı salladım ve önüme geçip hızlanmaya başlayan Brendon'u takibe aldım.

Bu kahvaltıda bize eşlik edecek olan kişiden birisi de Narindi. Carter kahvaltıya gideceğimiz yeri Narin ile konuşup önceden halletmişti. Neyse ki kahvaltı için saatlerce beklemeyecektik. Önden sipariş vereceklerini umuyordum.

Carter bu sabah erkenden kalkıp Narin'i evinden alarak bize kısa bir mesaj atmıştı. Kahvaltısı güzel olan bir yere gideceğimizi ve yarım saat içerisinde orada olacaklarını belirtmişti. Brendon ve ben anca hazırlanmış ve motorlara atlayarak yola koyulmuştuk.

Carter ve Narin. Galiba Carter hislerinde ciddiydi. Çünkü uyanır uyanmaz Narinle planlar kurması normal değildi. Elinin altında telefon olmasına rağmen hiçbir bilgisi yokmuş gibi Narin ile iletişime geçmişti. Umarım kim olduğunu unutmazsın Carter.

Midenin guruldamasıyla biraz daha hızlanarak Brendon'un peşinden ilerlemeye başladım. Aç durmayı pek sevmesem de aç karna yaptığımız antrenmanları da unutmuş değildim.

Midemiz kazılana kadar antreman yapar ve eve varınca da ödül niyetine donatılmış sofrayı hazır bulurduk. Bu sebeple her antreman sabahlarında daha iştahlı olur ve tüm enerjimizi kullanırdık. Çünkü karşılığını en güzel şekilde alacağımızı biliyorduk.

Birkaç km sonra Brendon'un yavaşlamasıyla sağ kısımda bulunan şeride geçerek hızları yavaşlattık. Az ileride bulunan cafe ile geldiğimizi anlayarak motoru park yerine parkettim. Hemen yanıma park edilen motorla kaskları çıkartarak yerine koyduk.

"Kulağımda kulaklık varken bana bağırmayı ne zaman bırakacaksın?" Dememle yüzüne muzip bir tavır takınarak alayla konuştu.

"Hiçbir zaman!" Önümden hızla yürüyerek geçmesiyle derin bir nefes vererek onu takip ettim.

Girdiğimiz cafe nedense üzerinde olumsuzluk hissi taşıyordu. Nedeni aslında çok belliydi. Çünkü damarıma basılmıştı, Brendon tarafından.

Carter ve Narin'i karşı karşıya oturmuş bir şekilde görünce masaya doğru ilerledim.

"Günaydın, sipariş verdiniz umarım." Narin'in yanındaki sandalyeyi çekerek oturdum ve ikisine de bakmaya başladım.

Narin, "Verdik evet, buranın kahvaltısı hem çok çeşitli hem de lezzetli oluyor." Başımı sallayarak gözlerimi Carter'a odakladım. Ne demek istediğimi anlayarak masanın üzerinden öne eğildi ve bana doğru mırıldandı.

"Mutfağı ve malzemeleri kontrol ettim, bir sıkıntı yok." Rahat bir nefes vererek sırtımı geriye yasladım. Gittiğimiz her restoran ve cafe de yiyecek ve içeceklerin kontrolünü bizzat Carter yapıyordu. Ve bu durum bizim için alışkanlık haline gelmişti.

Carmen Marin|AskıdaWhere stories live. Discover now