but i crumble completely when you cry

180 19 37
                                    

Yaklaşık on gün geçmişti Jaehyun, Taeyong'un yanına taşınalı. İkili ilk tanışmalarındaki kadar mesafeli olmasalar da henüz harika bir samimilikleri olduğundan bahsedilemezdi. Kahvaltı ve akşam yemeklerinde, ikisi de evdelerse tabii, oturup konuşabiliyorlardı ancak. Onun dışında ders programları pek denk gelmediği için fazla vakit geçiremiyorlardı.

Jaehyun için pek bir problem yoktu. Aksine, Taeyong'un aşırı korumacı arkadaşlarıyla pek yüz göz olmamak için bu en iyisi diye düşünüyordu. Ev ile ilgili bir problem olduğunda rahatlıkla konuşabiliyorlardı ve bu onun için fazlasıyla yeterliydi. Son senesinde olduğu için derslerine olan özenini arttırmıştı. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmamıştı zaten Jaehyun. Son senesini de güzelce noktalamak istiyordu bu yüzden.

Taeyong ise bu konuda çok farklıydı. Jaehyun ile aralarında çok belli bir duvar vardı ve bunu sevmemişti. Bunu çoğunlukla ev sahibi olma iç güdüsüne bağlasa da daha samimi olabilmelerini isterdi. Ama Doyoung bunun için çok büyük bir engeldi. İkisi de biliyordu bunu. Tıp fakültesinde okumak başlı başına bir zorluk iken bir de böyle şeylerle zihnini yormayı hiç sevmemişti Taeyong. Son senelerinin hep daha kolay ve eğlenceli olacağını tahmin etmişti.

Şimdi ise bildirim sesleri bile açık olmasına rağmen defalarca telefonunu kontrol ederken buluyordu kendini. Jaemin'in tavsiyesine uyup açık bir şekilde konuşmuştu Doyoung ile. Aldığı tepki ise büyük bir sessizlik olmuştu. Ve sonrasında masada tek kalmıştı. En büyük korkusunun başına geldiğini hissediyordu ama buna kapılamayacak kadar meşguldü. Önündeki kitaplarına baktı iç çekerken. Saat çoktan geçmiş, Güneş batmıştı. Jaehyun ile yemeklerini yemişler ve sonra odalarına çekilmişlerdi. Her zaman ortamı neşelendirmeye çalışan Taeyong bugün konuşmayınca ikili arasındaki sessizlik tüm evi kaplamıştı. Sürekli ona sorular sorarak bir sohbet başlatmaya çalışırdı ve Jaehyun da ona ayak uydururdu. Ancak bugün hiç konuşmamıştı ve Jaehyun da fark etmişti bunu.

Sandalyesinden kalktı yavaşça Taeyong. Etrafına bakındıktan sonra derin bir nefes verip odadan çıktı. Koridorun sonundaki kapısı aralık odaya baktı. Jaehyun ders çalışıyor olmalı diye düşündü. Onu rahatsız etmemek için sessizce balkona çıktı. Hafifçe esen rüzgar kendisine değdiğinde gözlerini kapattı. Kendini yavaşça yerdeki pufa bırakırken dizlerini kendine çekip sessizce etrafını izlemeye başladı.

Diğer odada ise evdeki sıkıntıyı hisseden Jaehyun bir türlü çalışmadığı kitaplarına bakındı bir süre. Taeyong'un birkaç gündür devam eden sessiz halleri kafasını karıştırmıştı biraz. Okulda bir sorun yoktu herkesle gülüp eğleniyordu ancak eve gelince o kişi kendisi değilmiş gibiydi. Bir şey mi yaptım diye sordu kendine. Belki de beni yanlış anlamıştır diye düşündü.

Elindeki kalemi defterinin üzerine bıraktıktan sonra yatağının üzerindeki telefonuna uzandı. Gruplardan birkaç mesaj gelmişti. Daha doğrusu aynı evde olmalarına rağmen mesajlaşan biricik arkadaşlarından birkaç mesaj gelmişti.

Yuta
Johnny yiyecek bir şeyler yaptın mı?
Gelirken alabilirim
Jaehyun da gelir hatta

Johnny
Yapmadım
Al bir şeyler
Jaehyun gelmez evinde yemek pişiyor onun
🤭

Yuta
Hayırlı ev arkadaşları da varmış demek ki

Johnny
Bir kere ya bir kere olsun girdin mi acaba şu mutfağa?

Yuta
Başladı yine bizim abartı perisi
🙄

Johnny
Gelme lan eve
Almıyorum hadi bakalım

Yuta
Şaka yaptım aşkım neden sinirleniyorsun hemen 😻
Haşin erkek hrr

Johnny
Yuta..

Yuta
Beş dakikaya evdeyim hayatım ❤

Johnny
Jaehyun hayırsızı yok yine
Ülkeyi kurtaracak bize şerefsiz

Yuta
Leyla da dersaneye gidiyor bu sene çok hırslı hazırlanıyor

Johnny
MCALMCSKMDSKKDKAKSSKLSAMMSKAS
Gelir şimdi bir mesaj atıp on yıl kaybolur ortadan

Yuta
Sen boşver onu masamızı hazırla
👩‍❤️‍💋‍👩
görüldü 18.47

Jaehyun
İyi ki beş dakika ders çalıştım ya
İşiniz gücünüz benim değil mi?
iletildi 21.35

Mesajı attıktan sonra telefonu tekrar yerine bırakıp odasından çıktı. Biraz ilerleyip Taeyong'un odasına geldi.

"Taeyo-"

Işığı açık odada kimseyi bulamayınca kaşlarını çattı Jaehyun. Işığı kapatıp odadan çıktı.

"Taeyong?"

Biraz daha ilerleyip mutfağa girince balkonun kapısının açık olduğunu gördü. Orada olabileceğini tahmin edip oraya doğru yürüdü. Kapıdan başını uzatıp etrafa bakındı. Pufta oturan beden çekti dikkatini. Dizlerini kendine çekmiş başını oraya yaslamıştı. Ve ağlıyordu.

"Taeyong.."

Duyduğu ses ile başını kaldırdı Taeyong. Kendisine endişeyle bakan gözleri görünce hızlıca sildi yüzündeki yaşları.

"Ben şey gözüm-"

"Sorun değil rahat ol lütfen. Gidebilirim istersen."

Kızarmış iri gözleri tekrar ıslanırken yutkundu Jaehyun. Gitmek iyi bir seçenek değildi belki de. Taeyong başını yavaşça iki yana salladıktan sonra onun yanındaki pufa oturdu.

Sessizce onun ağlayışını dinledi. Ne yapacağını bilemediği için etrafına bakındı bir süre. Ama sonrasında aninden kendisine sarılan kollarla kasıldığını hissetmişti. Taeyong'un göz yaşları tişörtünü hızla ıslatırken kollarını onun omuzlarına sardı yavaşça.

O şekilde oturdular dakikalarca. Ne Taeyong başını kaldırdı ne de Jaehyun kollarını çekti. Ona yardımcı olduğunu umdu. Taeyong'un iç çekişleri azalırken başardığını düşündü bir an. Onun ağlamasını istemiyordu. Onu öyle görmeyi beğenmemişti.

Kim olsa böyle hissederdi.

Geriye çekildi Taeyong yavaşça. Gözleri kırmızıydı hâlâ. Yanaklarına bulaşan yaşları sildi.

"Ben üzgünüm seni rahat-"

"Rahatsız etmedin beni tabii ki. Sen iyi misin?"

Burukça gülümsedi Taeyong. Değilim demek istedi.

Hiç iyi değilim Jaehyun.

"İyiyim merak etme. Dersler ağırlaştı biraz. Anlarsın ya."

Rahatça bir nefes verdi Jaehyun. Gülümsedi onun gibi.

"Anlıyorum. Ama son senen artık. Biraz daha sabret bitiyoruz her şeyi. Lisedeyken biyolojim çok iyiydi hep. Yani sizin derslerin yanından bile geçmez belki ama sana yardımcı olabilirim her zaman. Elimden ne gelirse yani."

Onun bu haline kıkırdadı Taeyong. Bu kadar endişelenmesini beklememişti. Hatta onun duyacağını bile düşünmemişti.

"Saçmalama. Senin derslerin de çok ağırdır eminim. Teşekkür ederim ama."

"Olsun yine de çekinme tamam mı? Üzülme bu kadar."

Başıyla onayladı onu Taeyong. Yüzünde istemsiz bir gülümseme vardı. Jaehyun'un hafifçe beliren gamzelerine indi gözü bir an.

"Ben de sana yardımcı olabilirim. Çizim yeteneğim vardır biraz. Hem çok güzel yaparım bu dekorasyon işlerini. Seni geçemem tabii ki ama."

Gülümsemesi genişledi Jaehyun'un. O gece konuştular uzun uzun. Okuldaki anılarından bahsettiler, arkadaşlarını anlattılar. Bir saat öncesinde göz yaşlarına ev sahipliği yapan o balkonda şimdi kahkahalar geziniyordu.

Ve yepyeni bir arkadaşlık.

.....

merhabaa 🤭

aklıma bir şeyler gelmişken hemen yazayım dedim, güzel olmuştur umarım 😩😩

umarım beğenmişsinizdir 💖

mwah<33

forever only | jaeyongМесто, где живут истории. Откройте их для себя