they never love you like i can, can, can

146 20 53
                                    

"Doyoung'un dediği her şey için özür dilerim. Onun bunları demeye hakkı yoktu bunları yaşamamalıydın. Gerçekten özür dilerim Jaehyun. Lütfen evimize geri döner misin?"

Sessizliğin hakim olduğu salonu hayali konuşmalarla dolduran Jaehyun daha birkaç hafta önce yaşıyor olduğu eve bakındı. Yarım saat önce Taeyong'un isteği üzerine buraya gelmiş ve şimdi konuşmak için onun mutfakta bir şeyler yapmasını bekliyordu.

Geldiğinden beri doğru düzgün konuşmamışlardı sanki eski iki arkadaş yıllar sonra görüşüyormuş gibi kısa bir hal hatır sorma ve yeniden sessizlik. Taeyong ufak bir bahanenin ardından mutfağa sığınırken sabahtan beri kafasında dönen konuşmayı onu kırmadan Jaehyun'a anlatmanın yolunu düşünüyordu. Sonunda mutfakta gereksiz fazla vakit geçirdiğini fark edip elindeki tepsiyle salona döndü. Jaehyun onun elindekini alıp ufak bir teşekkürün ardından koltuğa otururken Taeyong da onun karşısına oturmuştu.

"Öncelikle beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim. Sana daha önce ulaşmam gerekiyordu biliyorum ve bunun için üzgünüm."

Jaehyun "Sorun değil." demek istemişti. Ama biliyordu ki bu kocaman bir sorundu. Kırılmıştı bir kere. Şimdi sorun değil dese veya Taeyong defalarca kez özür dilese o güne geri dönebilirler miydi? Her şey olmamış gibi yaşayabilirler miydi?

Karşısındaki adamın düz ifadesi Taeyong'un daha çok gerilmesine sebep olurken boğazını temizleyip devam etmişti sarışın olan.

"Aramızda ne yaşanırsa yaşansın ikimiz de ev konusunda bir takım sorunlar yaşadığımız için birbirimizi bulduk ve okulun çok da bir süresi kalmadı. Seni rahatsız olduğun bir yerde tutmak istemem tabii ki ama gitmek istersen ikimiz için de sorun olacak yine. Ve şey.. benden rahatsız olmanı istemiyorum."

Jaehyun kaşları çatılırken kendisiyle göz teması kurmadan konuşmaya devam eden adamı dinlemeye devam etti.

"O gün yaşanan tartışma gereksizdi ama buraya geldiğinden beri misafir gibi hissetmen beni gerçekten çok üzdü. Doyoung bazen aşırı birisi olabiliyor bunun farkındayım. Ama-.."

"Seni bu kadar istiyorsa neden onunla yaşamıyorsun?"

Taeyong sözlerinin kesilmesiyle iri gözlerini Jaehyun'a çevirmişti.

"Efendim?"

"Diyorum ki. Madem Doyoung yanındaki insanlardan bu kadar rahatsız oluyor ve seninle kalmak istiyor. Neden onunla yaşamıyorsun?"

Taeyong beklemediği soru karşısında afallarken Jaehyun ciddi bakışlarını onun üzerinde gezdirmeye devam ediyordu.

"Şey aslında bunu teklif etmişti ama o zamanlar Taeil hyung vardı ve-.."

"Taeyong."

Taeyong'un ince sesini kendisinin aksine Jaehyun'un kalın sesi bölerken gözleri tekrar buluşmuştu.

"Ben senin yanında tekrar yaşamaya devam edersem ve o arkadaşın hâlâ buraya gelip gitmeye devam ederse sorunlar olacak bunu biliyorsun. Ve her seferinde onu savunacağını biliyorum bu yüzden kendimi aptal yerine koymak istemiyorum. Senin hayatında yerim ne bilmiyorum ama en kötü ihtimalle beni gelip geçici bir ev arkadaşı olarak görüyorsan bile bunları hak etmediğimi biliyor olmalısın. İkimiz de şuan kurulu düzenimizi bozmak istemiyoruz evet ama biliyorsun dönem ortalarına geliyoruz neredeyse okulda işler ciddiye gidiyor ve benim her gün ev değiştirmeye vaktim yok. Bu yüzden bazı seçimler yapmalısın. Neyi kastettiğimi de biliyorsun."

Taeyong biliyordu. Jaehyun'un kastettiği her şeyi biliyordu. Haklı olduğunu da biliyordu. Derin bir nefes alırken arkasına yaslandı. Gözlerinin dolduğunu hissediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 11, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

forever only | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin