baby, i don't understand this you're changing i can't stand it

154 17 57
                                    

Ten
Bunu yaptığına hâlâ inanamıyorum
En güzel günümü mahvedecekti neredeyse

Johnny
Sevgilim tamam sakin ol
Bak bir sorun çıkmadı

Ten
Ama çıkabilirdi Johnny
Onu çağırmamışım değil mi?
Bir bildiğim vardır belki
Ama yok

Johnny
Taeyong ben çağırmadım dedi
Niye yalan söylesin ki?

Ten
O da çağırmadıysa nereden biliyor olabilir John?
Çıldırmak üzereyim

Johnny
Bak ilk günümüzü bu saçmalıklarla öldürmeyelim tamam mı?
5 dakikaya sizin oradayım

Ten
Peki :(
görüldü 16.38

"Yuta ben çıkıyorum. Ten hâlâ çok sinirli onu tek bırakmam hataydı zaten."

Johnny askıdaki ceketini alırken odasındaki kızıla doğru konuşmuştu. Pikniğe gelen davetsiz misafirin ardından Ten huzursuzlanmıştı ve yakın arkadaşını çok iyi tanıyan Taeyong, Doyoung'u oradan götürmüştü.

Tabii sonrası da diğerlerinin Ten'i sakinleştirmeye çalışmasıyla geçmişti. Sicheng ise çareyi onu eve götürmekte bulmuştu.

Ya da öyle olacağını ummuştu.

"Jaehyun'a ulaşamıyorum. Eve gitmemiş miydi bu?"

"Banyoya girmiş olabilir. Uyumuştur belki de."

"Telefonu kapalı Johnny."

Johnny olduğu yerde duraklarken arkasında ona bakan arkadaşına döndü. Telefonunu kapatmak pek Jaehyun'un işi değildi.

"Şarjı bitmiştir kötü düşünme."

"Of biraz daha açmazsa evine gideceğim."

Başıyla onayladı onu Johnny.

"Dikkat et sen de. Çok geç dönmem. Belki de dönmem."

Yuta onun sinsi gülüşüne gülümsedikten sonra evden çıkışını izlemiş ardından kapıyı kapatmıştı.

Taeyong, Doyoung ile gittikten sonra Jaehyun eve dönmüştü. Daha doğrusu onlara öyle demişti.

Belki de kafasını dinlemek istemiştir diye düşündü Yuta. Ya da Taeyong ile konuşmamak için telefonunu sessize almıştı.

Derin bir nefes verirken yatağına oturdu tekrardan. Aniden ellerinin arasında titreşen telefona baktı. Umduğu ismi göremeyince gülüşü silinirken aramayı cevaplayıp kulağına götürmüştü telefonu.

"Efendim Jaem?"

"Neredesiniz hyung?"

"Biz eve döndük. Johnny tekrar çıktı az önce Ten'in yanına gitmek için. Jaehyun da eve döndü. Ben öyle biliyorum yani."

"Anladım. Ten hyung nasıl peki?"

"Sinirli hâlâ."

Karşı taraftan gelen oflamanın ardından konuşmaya devam etmişti kızıl olan.

"Siz neredesiniz?"

"Biz yurda döndük yapacak işimiz yoktu. Sizden de ses çıkmayınca sormak istedim."

"İyi yapmışsınız. Şu an nasıllar ben de bilmiyorum akşam Johnny dönünce öğreniriz."

"Peki hyung görüşürüz."

"Güle güle."

...

*Yuta arıyor..*

Yatağın üzerindeki telefon kim bilir kaçıncı kez çalarken Jaehyun önündeki çizime odaklanmıştı.

forever only | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin