needle and the thread gotta get you out of my head

135 19 59
                                    

Yuta gruptakilere kısaca olanları anlattıktan sonra telefonu kapatıp yeniden diğerlerinin yanına dönmüştü. Son yarım saattir aynı konu konuşuluyordu salonda.

Jaehyun'un, Doyoung hakkında söylenmeleri.

"Sen niye taktın ki bu kadar? Kıskandın mı yoksa?"

Jaehyun sözlerini kesen kızıla baktıktan sonra durmuştu. Johnny de cevap beklercesine ona bakıyordu.

"Ne kıskanacağım onu ya? Evime girip çıkmasını sevmiyorum sadece."

"Orası senin evin değil ki. Taeyong'un bir senelik ev arkadaşısın sadece. Hem sen demiştin sene sonunda birbirimizi hatırlamayız bile diye. Ne ara evini benimsedin bu kadar? Doyoung onun çok eski bir arkadaşı. İki günde onu bırakıp sana bakacak hali yoktu herhalde."

Yuta "evini" kelimesini bastırarak söylemişti.

Sicheng ile olanlardan sonra eski enerjisini kaybetmişti ve daha fazla olayı kafası kaldırmıyor gibiydi.

Jaehyun nefes almadan konuşan arkadaşını dinledikten sonra bir şey diyememişti. Fazla gelmişti.

"Yuta abarttın sende. Orada kalıyor rahatsız olur tabii ki."

Johnny ikili arasındaki gerilimi fark edip olaya el atmak istemişti ama söyledikleri sessizliğin içine gömülürken pek bir etkisi olmamış gibiydi.

Jaehyun yutkunduktan sonra ayağa kalkmıştı hızlıca. Diğerleri onu gözleriyle takip ederken az önce masaya bıraktığı deri ceketini eline almıştı yeniden.

"Ben gideyim en iyisi."

"Jaehyun nere-"

Onların kalkıp kendisini yakalamasını beklemeden çıkmıştı evden Jaehyun. Johnny ise arkasında duran kızıla dönmüştü.

"Yuta iyi hissetmiyorsun anlıyorum ama böyle şeyler demene gerek yoktu."

"Of ben çenemin yayını sikeyim ya. Tutamadım kendimi. Çocuğun üstüne kustum resmen her şeyi. Takip etsek mi?"

"Yok yalnız kalsın biraz. Şimdi gidersek sen daha çok mahvedersin belki."

Yuta yanından geçen Johnny'nin ardından bakakalmıştı beyaz kapıya. Onu dinlemeden peşinden gitse ne olurdu ki? Ama dediği gibi her şeyi daha çok mahvedebilirdi.

Oflarken eliyle yüzünü kapattı yavaşça. Kapandığını duyduğu kapı sesinin ardından Johnny'nin odasına çekildiğini anlamıştı. Kendisi de öyle yaptı.

...

"Doyoung onun çok eski bir arkadaşı. İki günde onu bırakıp sana bakacak hali yoktu herhalde."

Yuta'nın dedikleri zihninde yankılanırken yürümeye devam etmişti Jaehyun. Adımları hızlanırken bilmediği sokaklarda ilerlemeye devam ediyordu.

Her şeyi çok abartmıştı belki de Taeyong onu hiçbir zaman kendisinin onu gördüğü gibi yakın görmemişti. Ve Yuta'nın dediği gibi hep bir anı olarak kalacaklardı. Birbirlerini unutacaklardı.

Titreyen telefonu onu gerçek hayata bağladığında elini cebine atıp telefonunu çıkarmıştı.

Taeyong (2 yeni mesaj)
Yuta (5 yeni mesaj)
Johnny (4 yeni mesaj)

ve 3 cevapsız arama.

Hepsini silmek istemişti ama kendine engel olamadan Taeyong'un mesajlarını açtı.

Taeyong
Jaehyun
Neredesin?

Cevap vermeden kapatmıştı telefonu. Birazdan gidecekti zaten eve. Bir kere de o merak etmese kimseye zarar gelmezdi.

forever only | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin