but, oh my god, i think i'm in love with you

148 17 115
                                    

Mutfaktan gelen kıkırtı sesleriyle istemeyerek gözlerini araladi Jaehyun. Hafta boyu finallere çalışmıştı ve epeyce yorgun hissediyordu kendini, ev arkadaşı ise ona yardımcı olmuyordu.

Ve tabii ev arkadaşının arkadaşı da.

Elini uzatıp yatağının yanındaki komodinden telefonunu aldı ve saati kontrol etti. 9.37. Bugün pazardı ve sınavlar başlamadan güzel bir uyku çekmek istemişti. Biraz imkansızdı anlaşılan.

Oflayarak yatağından kalkıp lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı. Bu sırada gelmeye devam eden sesleri duymamaya çalışıyordu ama o adamın sesi bile sinir ediyordu artık onu.

Yavaş adımlarını mutfağa yöneltti ve odasına göre fazlaca aydınlık olan mutfak karşısında gözlerini kıstı.

"Günaydın Jaehyun. Üzgünüm, uyandırdık mı?"

Sarışının sorusuna sessizce başını iki yana sallayarak cevap verdikten sonra tezgaha ilerleyip su doldurdu kendine.

"Kahvaltı yapacak mısın? Sana da tabak hazırlayabilirim."

Sessizce yemek yiyen ve ters bakışlar atan Doyoung'a rağmen Taeyong sevimli iri gözleriyle ona gülümsüyordu.

Ve bu her şeyi daha çok zorlaştırıyordu.

"Onun arkadaşlarıyla planları vardır belki de."

Doyoung'un cümlesine Taeyong'un kaşları çatılırken Jaehyun gözlerini devirmemek için tuttu kendini. Taeyong ile baş başa yemek yemeyi seviyordu ilk geldiği zamanlar hep öyle yaparlardı. Ama ne zaman Doyoung olsa bir bahane ile reddediyordu. Bu sefer öyle olmayacak dedi içinden.

"Nasıl bu kadar eminsin planım olduğundan? Ben de yiyebilirim sizinle."

Taeyong sevinçle ayağa kalkıp dolapların birinden servis tabağı çıkarmıştı. O Jaehyun'un tabağını hazırlarken diğer ikili birbirlerine ters bakışlar atmakla meşguldü.

"Sadece bir tahmindi Jaehyun."

Doyoung yapmacık bir şekilde gülümsedikten sonra yemeğine devam etmişti. Jaehyun ise yanındaki sarışına döndü.

"Ben hazırlayabilirdim sen yemeğine devam et."

"Hiç sorun olmaz otur sen de hadi."

Jaehyun, Taeyong'un yanındaki sandalyeye otururken karşısındaki adama bakmamaya çalışıyordu. Ama onun iğneleyici bakışlarını hissedebiliyordu. Ve daha fazla dayanamadı.

"Doyoung sorun olmayacaksa bir şey sormak istiyorum."

"Ah, tabii."

"Neden bir haftadır bizimle kalıyorsun?"

Doyoung'un takınmaya devam ettiği sahte gülümseme yüzünde kalırken Taeyong durup ikiliye bakmıştı. Jaehyun ise cevabını beklediğini belirtircesine yüzüne bakmaya devam ediyordu.

"Şey biz-.."

"İşte tabağın hazır Jaehyunnie. Meyve suyu da ister misin? Şeftali suyu almıştım sen seviyorsun diye."

Sen seviyorsun diye.

Taeyong ne zamandan beri onunla ilgileniyordu ki?

"Olur, teşekkür ederim."

Konunun aniden değişmesi ile Taeyong ortalığı dağıtmaya çalışmış ve sürekli yeni konular açtı. İkilinin birbirlerine olan ters bakışlarını fark etmemek imkansızdı, Taeyong da onların birbirlerini sevmelerini beklemiyordu zaten.

forever only | jaeyongWhere stories live. Discover now