NEFES

♡OĞLAK♡

Multimedia Ceren

5 YIL SONRA

"Oğlaaaak, hadi kahvaltı hazır" Babamın sesini duyunca,
"Tamam, baba geliyoruum" diye bağırıp üzerime siyah dar paça, beyaz bol tişört ve siyah vanslarımı giyip saçlarımı örüp omzuma bıraktım. Bilegime bilekliklerimi takıp parfümümü sıktıktan sonra aşağı indim. 4 yıldır babamla yaşıyordum ve hayatım oldukça sakin gidiyordu. Hayallerime kavuşup piskolog olmuştum. Yankı, işletme okumuş kendi şirketini işletiyordu. Dorukta işletme okumuştu o da babasının barını işletiyordu. Aysenur iç mimar, Deniz ise mimar olmuştu ve 1 hafta sonra düğünleri vardı. Gül ise öğretmen olmuştu ve Dorukla çıkıyolardı. Yani hayatım harika gidiyordu. Mutfağa girip, babamın yanaklarından öptükten sonra yerime oturdum.
" Günaydın "
" Günaydın oğlağım"
"Yaa baba 23 yaşına geldim, hala Oğlak diyosun"
"Sus bakiyim! Sen hala benim minik oğlağımsın" deyince kıkırdayıp kahvaltıya döndüm. Kendimi bildim bileli babam bana Oğlak derdi. Neden oğlak dediğini anlayamasamda bunu seviyodum.

Babam masadan kalkıp "ben çıkıyorum sende geç kalma" deyip anlımı öptükten sonra mutfaktan çıktı. Bende masayı toplayıp peşinden çıktım. Telefonumun çalmasıyla cebimden telefonumu çıkarıp arayana baktım. 'Romantik öküzümüm'dü. Evet 5 yıldır ismini rehberde hiç değiştirilmiştim.
" Efendim "
" Günaydın güzelim "
" Günaydın sevgilim"
"Buluşalım mı?"
"Ben Cerene söz verdim onu parka götürücem, sende gel"
"Tamam canım "
"Sahilin ordaki parka gidicez, görüşürüz "
" Görüşürüz"
Telefonu kapatıp cebime koydum. Evin önüne gelmiştim. Bahçeye girince Utkuyla Cereni oynarken buldum. " Ben geldiiim"
" Halaaaa", Ceren minik kollarını açmış bana dogru koşarken bende kollarımı açıp kucağıma atlamsı için eğildim. Kucağıma atlayınca yanaklarını öpüp mis kokusunu içime çektim. " Hosgeldin Nefes"
"Hoşbulduk, Utku biz gidelim"
" Tamam, görüşürüz"
Evden çıkarken Cereni kucağımdan indirip elini tuttum.
5 yıl boyunca Utkuyla aramızda ki buzlar ermişti.

Parka geldiğimizde Ceren elimi bırakıp hızla kaydıraklara doğru koşmaya başladı. Bende onu görebileceğim bi banka oturup, onu izlemeye başladım. Altın sarısı saçları ve deniz gibi masmavi gözleriyle, cok tatli ve güzeldi.
Koşarak yanıma gelip "Hala beni sallar mısın? " deyince ayağa kalkıp salincaklara doğru yürümeye başladım. Cereni oturtup kemeri indirdikten sonra arkaya geçip salıncağı sallamaya başladım. Terledigini anlayınca salıncağı durdurup " hadi bakalım yeter bu kadar" deyip kemeri kaldırarak Cereni indirdim. Ceren " Yankıııı" diye bağırınca banka baktım. Yankı banka oturmuş, takım elbisesiyle muhteşem görünüyordu. Ceren, Yankının kucağına anlayınca kıkırdayıp yanlarına oturdum.
" Seni çok özlediiiiim, hiç beni görmeye gelimiyosun Yankı" Cerenin sözlerine gülerken, Yankı "Evlenmemiz için para biriktiriyorum, napıyım çalışmaktan seni göremiyorum"
Ceren cilveyle" Ayyy Kıyamam sanaa" deyip Yankının yanağından öptü. Kıyamam kuşum kendini bildi bileli Yankıya aşıktı, ve sürekli bu haldelerdi. Sanırım kıskanmadığım tek kişi Cerendi.

" Cereeen gelsene hadi" Cereni arkadaşı çağırınca "sonra görüşürüz" deyip koşarak arkadaşının yanına gitti.

Yankı yanağımı öpüp, " Nasılsın meleğim" diye sordu.
" Iyii, sen çok yoğunsun heralde düğün işleri falan" deyip kafama Cereni işaret ettim.
Yankı kahkaha atıp " Korkama sevgilim onlarla eğlenirim seninle evlenirim" deyince önce gülüp sonra ciddi bi ifade takındım. " Sen nasıl benim, yiğenimle eğlenirsin" deyip Yankının koluna geçirdim.
"Kızım sanada ne desek memnun edemiyoruz, ayrıca çok istersen Cerenlede evlenebilirim"
"Öldürürüm seni Yankı" deyip diğer tarafıma döndüm.
Yankı kahkaha atıp "Öldürürüm diyo yaa, bide piskolog olucak" deyince bende kıkırdadım.
" Ben gayet başarılı bi piskoloğum bi kere" deyip Yankıya döndüm.
Yankı kolunu omzuma atınca, kafamı göğsüne yasladım. " Ilerde çok iyi bir anne olacaksın" deyince, kıkırdayıp " Nerden çıktı şimdi bu" dedim.
" Seni Cereni sallarken izledim. Ona çok şefkatli bakıyodun. Yigenine bu kadar düşkünsen, kendi çocuklarına nasıl davranısın düşünemiyorum"
" Ama Cerende sevilmeyecek gibi değil çok tatlı" deyip gözlerimle Cereni aradım...

Hızla ayağa kalkıp etrafa daha dikkatli bakamya başladım. "Noldu"
" C-ceren yok"
"Endişelenme buluruz şimdi" deyip oda ayağa kalktı. Ikimizde parkta dolanıp etraftaki insanlara Cereni tarif ediyorduk. Korku ve endişe tüm bedenimi sararken, göz yaslarımı serbest bıraktım. Yankı yanıma geldiğinde nefes nefeseydi, " Korkama güzelim bulucaz Cereni" deyince hızla ona sarılıp " Ben asla iyi bi anne olamayacam" diye fısıldadım.
" Saçmalama güzelim ağlamayı da kes, hadi karakola gidelim" deyip elimi tuttu ve parktan çıktık, gözyaşlarıma hakim olamıyodum. Ya başına kötü bir şey gelirse, ben Utkuyla Rabiaya nasıl hesap vericem diye düşünürken, sahilde oturan Cereni görmemle hızla koşmaya başladım. Yankınında arkamdan geldiğini ayak seslerinden hissediyordum. "Cereen" diye bağırınca Ceren ayağa kalktı. Sıkıca sarıldıktan sonra "Napıyosun sen, niye gözden kayboluyosun, nasıl korktuk haberin var mı!!" Diye bağırıp derin nefes alarak sakinlesmeye çalıştım...

°•○●°•○●°•○●

" Özür dilerim Halacım"
"Önemli değil hayatım hadi annene " deyip Cereni indirip diğerlerinede 'görüşürüz' dedikten sonra hızla evden çıktım. Yankı arabasının içinde beni bekliyodu, arabaya binip "o dakikalar cehennem gibiydi" dedim.
" Sen çok iyi bi anne olucaksın Nefes" deyip yanağımı okşayayınca biraz rahatlamıştım.
" Eee nereye gidiyoruz"
"Doruk Ömer abinin yerindeymiş, bizi çağırıyor"
"Peki" deyip arkama yaslandım.

Ömer abinin yerine geldiğimizde, Yankıyla el ele içeri girdik, yılların değiştirmediğı tek şey Ömer abiydi, işini ilerlemiş ve Istanbulun birçok yerine kafeler açmıştı. Ama 5 sene önce hep Geldiğimiz o ilk mekanı hala aynıydı diğer kafeleri gösterişliyken bu mekanda hiçbişey değişmemişti. Ömer abiye bunu sorduğumuzda bize 'bu mekan benim tecrübem bana nerden geldiğimi hatırlatıyor buda benim kim olduğumu unutmamamı sağlıyor" demişti.
Kafeye girdiğimizde birkaç göz bize döndü ve tabi bu gözler kızlara aitti.
Yankıya dönünce cool bi şekilde elimi tutmayan elini cebine atmış yürüyordu. Ömer abi "Hosgeldiniz gençler, Doruk yukarda sizi bekliyor" deyince, Yankı "Hoşbulduk abi bize herzamankinden" dedi. Bende Ömer abiye gülümseyip yukarı çıkan Yankıyı takip ettim. Doruk balkona oturmuş çay içiyordu.
"Selam" deyip karşısına oturunca Yankıda yanıma oturdu.
" Eee biraz daha bekleteydiniz, kök saldım buraya lan"
"Geldik işte, hayan herif geldik"
"Yaa Nefes şu Yankıyı'da bi tedavi etsene piskopat" deyince yüz tipine gülüp, " Ben önce ağır vakkalardan başlamayı düşünüyorum, yarın hastaneye gel" deyince Yankı kahkaha atmaya başladı. Doruk homurdanırken, yan masadaki kızlar hayranlıkla Yankı'ya bakıyodu. Kolumu Yankı'nın karnına geçirip, " Gülme be, kızlar sana yiyicek gibi bakıyo" dedim.
" Vaaay oğlak hanım kıskandı"
"Doruk, sinirlendirme beni kardeşim"deyip Yankıya döndüm.
Benim gözüm kızlarda yani kaşarlardayken, onların gözleri de Yankıda' ydı. Yankı bi an dudağıma yapışınca şaşkınlıktan napıcağımı şaşırdım. Birkaç saniye sonra Yankı benden ayrılınca " Sanırım artık bakamzlar" deyip göz kırptı...