NEFES

♡İLK DANS♡

Gözlerimi açtığımda dünyanın en huzurlu yerinde oldugumu farkettim.
Yankının kolları arasındaydım ve her yerim tutulmuştu.
Yankı ise bebek gibi uyuyordu.
"Uyandınız mı aşk kuşları"
"Ben uyandım da Yankı hala uyuyor" dedim gülerek yanımıza gelen Berfine...

" Kahvaltı hazır enişteyi de uyandırda gelin"
"Tamam" deyip giden Berfinin arkasından aptal gibi sırıtmaya başladım. Yankıya eniste demesi hoşuma gitmişti.
Yankının yanağına ufak ufak öpücükler kondurunca gözlerini açtı ve beni yanına çekti.
" Sen ne yaramaz oldun böyle" diyince kıkırdayıp, "Berfin kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyor" dedim.
" Hadi gidelim"

°•○●°•○●°•○●

"Nefeeees hadi uyan artık"
" Defol Berfin"
"Bilemem farkında mısın ama bugün düğünün var canım"
"Ya gece uyuyamadım git biraz uyuyacağım"
"Ne o gece bu akşam ne yapacağını mı düşündün" diye kahkaha atan Berfine yatağımda ki yastıkları fırlatmaya başladım. " Terbiyesiz"
"Artık biz evlenirken bize tüyo falan verirsin sonuçta sen tecrübeli olacaksın"
" Berfin siktir git geliyorum"
" Çabuk ol"
Berfin malı odamdan çıkınca banyoya girip günlük rutinleri gerçekleştirdikten sonra üzerime beyaz tişört, siyah şort ve siyah sandaletlerimi giyip saçlarımı at kuyruğu yaptım.
Aşağı indiğimde Berfinle Babam masaya oturmuş beni bekliyordu.
" Günaydın millet" diye ikisini de öpüp yerime geçtim.

Kahvaltı'dan sonra biz Berfinle hava alanı Berfinin Londra'da ki annesiyle babasını almaya gittik.
Biz kapının önünde beklerken Semih amcayla Semra yenge hava alanından çıktılar.
" Ahh Nefes kuzum benim sen hangi ara büyüdün de evleniyosun" diye beni seven yengeme gülümseyip, amcamı dinlemeye başladım.
" Nefesin koskacaman kız olmuşsun güzel kızım" diyen amcama sarılıp "Sağol amcacım" dedim.
" Yaa kıskanıyorum ama kimsenin yüzüme baktığı yok" diye kollarını önüne bağlamış Berfine güldüm.

Eve geldigimizde heycandan ne yapacağımı şaşırtmıştım.
Sahilde yapacağımız için düğün biraz erken başlayacaktı.
Berfin bu halimi anlayınca yanıma gelip "noldu kız"
"Yaa sadece 3 saat kaldı Berfin 3 saat sonra kendi düğünüme gidicem" dememle Berfinin kahkahayı patlaması bir oldu. Allahtan mutfakta yanlızdık.
" Böğürdün resmen hayvan" diye Berfine sitem ederken yaptığım kahveyi fincanlara döktüm.
" Ya kızım sen şimdi böyleysen gece ne yaparsın..." Berfinin sözünü tamamlamasının izin vermeden tezgahın üzerinde ki peceteliği ona fırlattım.
" Tamam abla kızma" diye ellerini kaldıran Berfine gülüp fincanları tepsiye koyup "Sen bi evlen seni de görücez " deyip içeri girdim. Kahveleri dağıttıktan sonra hazırlanmak için yukarı çıktık.
" Berfin kuaförü arasana"
"Tamam", Berfin odadan çıkınca bende gelinliğimi giydim.
Yankıdan sonra bu gelinliğe aşık olmuştum.
Kabinde ki olay aklıma gelince kendi kendime gülmeye başladım.
"Aradım geliyolar, ne o kız niye gülüyorsun"
"Aklıma gelinlik alırken kabinde ki olay geldi"
"Noldu kabinde kız" diye merakla yanıma gelen Berfine,  olanları anlattım.
" Ulan ya gelinliği çıkarmış olsaydın, artık bu gece yapacağınız işi orda hallederdiniz"
" Berfin sen bugün elimde kalkıcan benim"
" Tamam tamam sustum"
"Bu arada elbise çok yakışmış"
"Sağol tatlım fazla iddalı olmak istemedim seni ezmemek için"
"Zevkin de fizigin de beni ezmeye yetemez tatlım" diyerek Berfinin ses tonunu taklit ettim.
"Hıh mütevazı gençlik"

Kapı tıklanınca "Buyrun" deyip dışardakilerin içeri girmelerini bekledim.
Kapı açılınca gelenlerin kuaför ve makyöz olduğunu gördüm.
"Hoşgeldiniz"
"Hosbulduk Nefes hanım isterseniz hemen saçlarınıza başlayalım"
"Olur, saçlarım salık bi şekilde balık sırtı olsun şöyle iki tutam da yanlaran çıksın. Bi de şu taçı takalım"
"Peki"
Makyaj masasının önüne oturup kendimi emin ellere bıraktım.
Yaklaşık yarım saat sonra saçım bitmisti ve özellikle kafamda ki papatyalı taçdan dolayı melek gibi görünüyordum.