13.BÖLÜM

986 59 2
                                    

Aylin'le görüştükten sonra Fırat'ı aradığımda telefonunu açmamıştı. Tartıştığımız için görüşmek istemediğini düşünmüştüm. Bu yüzden bunun üzerine o kadar durmamıştım ve günün devamında da rahatsız etmemiştim. Ancak bir hafta olmuştu. Resmen yüzünü görmeden, kokusunu almadan , sesini duymadan bir haftam cehennem gibi geçmişti. Ne aramalarıma ne de mesajlarıma cevap veriyordu. Sırf endişelendiğim için evine kadar gitmiştim ama kapıyı bile açmamıştı. Çocuk gibi uzatıyordu . Eğer ki bunu yapan Fırat olmasaydı çoktan ilişkimi koparmıştım ama konu Fırat olduğu için azıcık bile olsa yüzünü görmek uğruna çabalıyordum.

Uykularım kaçıyordu ve işe giderken uykusuz bir şekilde gidiyordum. Toplantılara asla geç kalmayan ben toplantıyı kaçırır olmuştum. Gerçekten artık bu işe bir son vermem gerekiyordu. Fırat'la konuşup aramı düzeltmem farz olmuştu bana . Fırat cuma günleri iş çıkışından sonra ailesini ziyarete giderdi. Ahmet amca Fırat'a çok düşkün olduğu için her cuma Fırat'ı da çağırıp hep beraber akşam yemeği yerlerdi. Bunu da bildiğim için akşam yemekten sonra Ahmet amcalara ziyarete gitmeye karar vermiştim. Başka hiçbir yol kalmamıştı ve bu son şansımdı.

Şirkette gittğimde bütün gün işlerimi akşam Fırat'ı görme umuduyla yapmıştım. Öğle arası zamanı geldiğinde her zaman Fırat'ın gelmesine alıştığım için onsuz yemeğe çıkmak bile istememiştim . Onun yerine odadaki koltuğa uzanıp öğle yemeğinden sonraki toplantıya kadar dinlenmeye karar vermiştim. Gözlerimi kapattığım anda Fırat'ın yüzü belirmişti zihnimde. Bu işkenceyi akşam son verecek olmak iyi hissetirmişti.

****
Toplantıdan çıktıktan sonra derin bir nefes verdim. Dakikaları saymıştım resmen .

"İyi günler Berk Bey."

"Sana da iyi günler Meltem."

"Bugün çok sabırsız gibi görünüyordunuz . Akşama birisiyle mi buluşacaksınız yoksa ?" O kadar belki ettiğimin farkında bile değildim.

"Evet . Hem de o kadar önemli biri ki."

" O zaman umarım bu önemli kişiyle buluşmanız güzel geçer."

"Teşekkürler Meltem." Kafasıyla selam verdikten sonra yanımdan ayrıldı. Ben ise hızlıca şirketten çıkmaya başladım .

Eve geldiğimde hızlıca yemeğimi yedim . Yemekten sonra duşa girdim ve hazırlanmaya başladım. Bu sırada giderken pastaneye ve çiçekçiye uğramayı aklımın bir köşesine yazdım.

***
Pastaneye uğrayıp Fırat'ın en sevdiği limonlu cheesecake i aldım ve oradan ayrılıp Gülten teyzenin en sevdiği orkideleri aldım. Ahmet amcadan büyük bir azar yiyecektim çünkü onun için bir hediyem yoktu ama ben onun gönlünü bir şekilde alırdım.

Kapanın önüne geldiğimde içimde resmen kelebekler uçuşuyordu.
Uzun zamandır bu kadar heyecanlanmamıştım .
Kapıyı çaldıktan sonra beklemediğim şekilde Fırat'ı görmek beni hem mutlu etmişti hem de ağlama hissi uyandırmıştı.

"Ne bok işin var burda ?" Uzun zamandır duymadığım sesini kırgın ve öfkeli bir şekilde duymak kendime kızmama sebep olmuştu.
Ancak haksız olduğu konuda onu alkışlayacak halim yoktu.

"Çekilsene oğlum Ahmet amcayla Gülten teyzeyi görmeye geldim ." Ben içeri girmek için adım attığımda eliyle omzumdan ittirmişti.

"Siktir lan ordan bir haftadan beri resmen deli gibi arıyosun beni . İnsan bu kadar yüzsüz olamaz ya . Resmen zorla görüşmek için bu kadar uğraşman acınası. " Bir haftadan beri görmek için delirdiğim adamdan bu çabalarımın "acınası" olarak adlandırılması canımı yakmıştı.

FIRAT / bxb    Where stories live. Discover now