FIRAT / bxb

23.BÖLÜM

Davetten sonra o kadar yorulmuştum ki kendimi yatağa atar atmaz uyuya kalmıştım. Sabah kalktığımda ise kendime izin verip şirkete gitmek yerine evde takılmaya karar vermiştim. Uzun zamandan sonra ilk defa evde vakit geçirecektim.

Kahvaltımı güzelce yapıp spor yapmaya geçtim . Spordan sonra çok fazla terlediğim için duş aldım. Uzun zamandan sonra ilk defa kendimle vakit geçirme zamanı bulduğum için mutluydum . Tabii ne kadar günlük şeylerle vakit geçirip dinlenmeye çalışsamda beynimin içindeki düşünceler durulmuyordu. Sürekli aklımın bir köşesinde olan Fırat'la yaptıklarıma odaklanmak biraz zor oluyordu. Aslında kalktığımdan beri onu aramamak için zor tutsamda kendimi, en sonunda pes etmiştim.
Kahvemle koltuğa oturup telefonu açmasını bekledim ve duyduğum o güzel sesiyle kendimi yenilenmiş gibi hissettim.

"Günaydın Berk. Kalkar kalkmaz ilk işin beni aramak olmuş galiba . " Sesi keyifli geliyordu ve benimle uğraşıyordu. Bu hallerini seviyordum .

" Kalkar kalkmaz değil aslında senin aksine ben güne erken başlayan bir insanım. "

" Tabii ne demezsin . Ee bu aramanı neye borçluyuz . "

" Özledim o yüzden sesini duymak istedim. "

" Daha dün gece beraber olamamıza rağmen mi ?"

" Sen benim yanımdayken bile özlüyorum ki seni ."

" Öyle mi ? Peki,madem özledin o zaman öğle yemeğine sana misafirim. Ona göre bana lezzetli ellerinizden yemek hazırlarsanız sevinirim Berk bey ."

"Seve seve . Özel olarak yemek istediğiniz bir şey var mı Fırat bey ?"

"Makarna . Uzun zamandır yapmadın bana . "

Makarnayı ne kadar çok sevdiğini biliyordum. Küçüklüğümüzde çoğunlukla makarna yemek istediği için bir çok kez Ahmet amcanın ona makarnayı yasakladığı aklıma gelmişti. Onun makarnayı sevdiğini bildiğim için elimden geldiğince ona yapardım ancak bir süredir yapma şansım olmamıştı .

" Evet uzun zaman oldu . O zaman ben hazırlıklara başlıyorum sende çabucak gel . "

"Tamamdır . Öptüm seni . "
Öptüm demişti. Bana öptüm demişti !

" Bende öptüm . Hemde çok fazla öptüm. Yanağından, gözünden, boynundan , alnından-"

"Berk abartma istersen . "

"Peki görüşürüz ."

Telefonu kapattıktan sonra ıslık çalarak ve dans ederek mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Hizmetlilere izin verdiğim için evde rahattım.

Fırat'la güzel bir yemek yiyecek olmak heycenlandırıyordu beni . Aslında Fırat'la ilgili olan her şey beni heyecanlandırdı. Bu hayatta ne olursa olsun Fırat'a sahip olduğum için şükrediyorum.

Mutfakta yemekleri hazırlamakla uğraşırken o kadar terlemiştim ki üzerimdeki tişörtü çıkarmıştım. Bu sırada kapının çalmasıyla hızlıca mutfaktan çıkmıştım.
Fırat gelmişti. Elindeki paketiyle karşımda o güzel gülümsemesiyke duruyordu. Bütün yorgunluğum gitmişti resmen.

"Ee burda böylece bekleyecek miyiz?"
Ona bakmaya daldığım için içeri davet etmediğimin farkında değildim.

"Aa kusura bakma dalmışım. Hoşgeldin . Hadi gir içeri. "

Elindeki paketi bana uzattı ve sarıldı. Bu tür temaslara alıştığımı zannediyordum ancak her seferinde kalbimin bu kadar hızlı çarpmasına engel olamıyordum. Ben sarılmasına karşılık verememişken beni aniden yanağımdan sıkıca öpmesi dizlerimin bağının çözülmesine neden oluyordu.

Ayrıldıktan sonra mutfağa doğru adımlamaya başladı ve ben onun arkasından öylece bakakalmıştım.

"Çok güzel kokular geliyor . Cidden çok acıktım. "

Onun mutfaktan seslenmesiyle hızlıca yanına gittim ve elimdeki paketi tezgaha bıraktım.

"Hemen masayı kurarım şimdi sende afiyetle yersin . " Tencerenin içindeki yemekleri incelerken ben onun saçını okşayıp konuşmaya devam ediyordum.

"Neden sen kuruyorsun ki ? Hizmetliler yok mu ?"

"Hayır, kimse yok yani sen ve ben varız . " Sen ve ben derken özellikle vurgulayarak söylemiştim.

" O zaman beraber kurarız sofrayı. "

Hemen tabakları çıkardım ve o da katmaya başladı. O makarnayı özenle katarken arkasına geçip beline kollarımı sardım. Makarnayı katacağı için gömleğinin kollarını kıvırmıştı ve dövmelerini ortaya çıkarmıştı. Ben onu izlerken o tabakları doldurmaya devam ediyordu. Bembeyaz teni ensesinden belli oluyordu ve oraya öpücük kondurmaya başlamıştım. Gayet sakinmiş gibi dursa da kulakları kızarmaya başladığı için utandığını anlamıştım .

" Bugün neden şirkete gittin ki , yorgun değil misin sen ?"
Utandığını bildiğim için onun yerine sakin ve normal bir konuşma başlatmanın iyi fikir olduğunu düşünmüştüm.

" Aslında gitmek istemiyordum ancak önemli toplantılar olunca zorunda kaldım. "

Dudaklarım hâlâ ensesinde geziniyordu ve sakin bir şekilde konuşmaya devam ediyordum .

"Anladım... kendi çok yorma . Hatta eğer öğle yemeğinden sonra önemli bir şey yoksa burda kal . Ne dersin ?"

Zorlandığını biliyordum çünkü tezgahı sıkıyordu. Böyle benden etkilendiğini bilmek karnımın kasılmasına sebep oluyordu.

"Bilmiyorum. Berk artık bunları götürmemiz gerekiyor."
Daha fazla zorlamak istemediğim için söylediğine itaat edip kollarımı belinden çektim ve tabakları elinden alıp masaya koydum .

Bütün her şeyi masaya koyup yerleştirdikten sonra bizde oturmuştuk. Hemen Fırat'ın yanına oturmuştum . Bir elimle makarnayı yerken diğer elimle Fırat'la olan teması bırakmıyordum.

"Getirdiğin pakette ne var?"
Yanağını yavaşça okşarken normal bir şekilde sohbet etmeye devam ediyordum.

" Sence ? Tahmin et hadi . "

"Hmm...aklıma hiçbir şey gelmiyor."

"İpucu vereyim o zaman çok sevdiğin bir şey ."

" Sen . "

"Ha ?" Dışımdan mi söylemiştim bunu . Şimdi boku yemiştim.

"Ben o pakete giremem ve ayrıca yanlış cevap. " Normal bir şekilde dalga geçerek cevap vermişti.

"Tüh o zaman aklıma başka hiçbir şey gelmiyor ." Ona karşılık bende oyuncu bir tavırla cevap verdim ve ikimizde gülmeye başladık.

"Ekler getirdim, sen seviyorsun diye ."
Ben seviyorum diye almıştı. Kalbimin eridiğini hissediyordum resmen . Yerimden kalktım ve dudağına yakın bir yere öpücüğümü kondurdum.
Yüzüne doğru eğildim ve fısıltıyla konuşmaya başladım.

"Teşekkür ederim . "

Berk çok büyük Fırat enayisi
Tatlış bir bölüm yazmak istedim ama ne kadar oldu hiçbir fikrim yok
Sanki yazdıklarıma duyguyu veremiyormuş gibi hissediyorum umarım öyle değildir eğer öyleyse daha iyi yazmaya çalışıcam
Okuduğunuz için teşekkür ederim ❤️❤️😘😘