"Gözlerin parlıyor.." ✓Jeongbin

4- Nefret

SELAAMMMMM ENERJİKİM BUGÜNNNNNN

İYİ OKURLAR OKURMALAR OKURTMALAR
––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––
––––––––––––––––––––

Jeongin'den

Changbin ile karşılaşmamızın arasından 4 gün geçmişti. O gün cidden çok üzgündüm, kimse fark etmesede orada ağlayı vermiştim sessizce. Changbin'in beni o ittiği an.. hayır cidden bunu kabul edemem o benim çocukluk arkadaşım neden birden bana böyle davranmaya başladı? Onu sinirlendirecek ne yaptım ben?

Bunun için Cuma günü okula gelmemiştim, istememiştim. Felix ve Seungmin'de ne olduğunu sorgulamadan hemen onaylamıştılar.
Bugün pazartesi günü Changbin ile konuşmayı planlıyordum. Doğru zamanı bekleyecektim.

Şuan ise stresimi bastırmak için kendim ile moral konuşması yapıp bir yandanda gene resim çiziyordum. Dikattimi bir kağıt ve bir kaleme verince cidden herşeyi unutuyordum. En azından ben rahatlayabiliyordum.

Bence o an Changbin bir şeye sinirliydi, ondan böyle oldu.

Neyseki şuan Taehyun ve grubu sayesinde ders kaynıyordu bende rahatlıkla istediğimi yapabiliyordum. Bence herkese bu öğrencilerden lazım.

"Hocam biz gördük valla Jungwon ve Jay bahçede el ele geziyorlardı"

"Yavrum siz elalemi niye izliyorsunuz?"

Biraz zaman sonra tenefüs zili çalmıştı. Hoca neye uğradığını şaşırmış gibi kulağını zile vermiş bize bakıyordu.

"Tamam hadi bu ders böyle oldu çıkabilirsiniz."

Seungmin yanıma geldi bugün neşeliydi. Sanırım espri günü falandı ki cidden öyle oldu.

"Hey Jeong"

"Efendim Seungmin"

"Eğer bir kutuyu kapatırsak kutu imana mı geliyor MUAHAUWHSAUHAAHAHUWNAİA"

"Seungmin bi s.."

"Ayıp ediyorsun Jeongin gülsene."

"Hahahaha."

Felix, Seungmin ve ben sohbete dalmıştık. Seungmin sürekli Chan'dan falan bahsediyor yok neymiş küçükken dondurmayı külahın götünden yermiş. E bizene amk. Hayır yani bu bilgiyi anlatırken ne düşündün.

Üstelik kıt mısın külahı götünden yemek ne demek?! Yani banane de iste.

Biz sohbet ederken sınıf kapısın oradan bir ses gelmişti. İsmimle bağırıyorlardı.

"Yang Jeongin!"

O ses buraya doğru yaklaşınca kim olduğunu göremedim çünkü tam önümde Felix vardı. Felix arkasını dönecekken, Changbin elimden tutup beni biryere götürüyordu. Ben ona gelecekken o bana gelmişti yani. Ama niye şimdi durduk yere gelmişti ki.

"Ne yapıyorsun Changbin yürüyebilirdim!"

Bana cevap vermemişti kaçırılıyor gibi hissediyordum şuanda. Etrafa bakınca bodrum katına geldiğimizi fark ettim. Ne işimiz var burada şimdi Seungmin gibi tuvalete getirseydi ya? Daha romantik olurdu bence.

"Changbin ne yapıyoruz burda cevap versene!"

Changbin elimi sertçe bıraktığı an bileğimi ovuşturacaktım ki Changbin, hızlıca yakamdan tutumuş beni duvara yasladı. Ne oluyor şuan hiç bir fikrim yoktu.

"Ne işin var senin bu okulda ha? Niye karşıma çıkıyorsun benim?!"

"Changbin ne saçmalıyorsun sen! Senin burada olduğunu bilmiyordum bile. Üstelik.. ne bu hâlin gözlerin sadece nefret kusuyor!"