14- Kurtaran ve Kurtulan

443 84 74
                                    

İyi okurmalar dostum 😇

––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––
––––––––––––––––––––––––––––––––––––––––

Jeongin'den

"Ya anlamadım ben şimdi siz sevgilimi oldunuz"

"Sanırım öyle oldu"

"Öperken bana mı sordun Hyunjin."

"Öptü diye mi sevgili oldunuz siz simdi amk"

Seungmin ve ben karşımızda ki iki salağa bakıyorduk. Hyunjin ve Felix sevgili olmuş karşımızda koltuğa yayılmış oturuyorlardı. Seungmin kollarını göğsünde kenetlemiş ters ters Hyunjin'e bakarken Hyunjin o'na dil çıkarmış sırıtıyordu.

O'nlara 'madem öyle neden öpüştünüz' diyecektim ki kampta Felix'in boynunda oluşan iz geldi aklıma. Sus Jeongin sus.

Seungmin iç çekerek bana doğru döndü. Kahverengi gözleriyle nereye baktığını anlamam çok uzun sürmemişti. Boynumda ki kolyeye bakıyordu. Changbin ile o olayın ardından 1 gün geçmişti ve sadece bunu Felix biliyordu. Seungmin büyük ihtimalle ağzıma sıçacak ama herneyse. Kaş göz işaretlerimle 'Nereye bakıyorsun' dedim o'na.

"Bu kolyeyi nerden buldun Jeongin. Kaç para verdin şuna Allah aşkına aslanım."

Parayı veren ben değildim oysaki.

"Changbin aldı"

"Ne?"

Has siktir- ben bunu dışımdan mı söyledim yani? Sıçtın sıvadın Jeongin. İçimden söylediğimden emindim aah bu ortamda bunu ağzımdan kaçırmam iyi olmadı. "Şey yani-"

Sustum. Boşa çenemi yormayacaktım. Seungmin ısrarla söylememi isteyecekti çünkü. "Dün dışarı çıktık o'nunla öylesine bir hediye çıkarmayı unutmuşum."

"Ve bir zorbanla dışarı çıktın?"

Göz devirdim. Aslında Seungmin haklıydı, her zamanki gibi. Fakat gönlümde birşeyler izin vermiyor Changbin'e karşı çıkmayı. Benden bir şans istediğinin farkındaydım. Farkında olduğum halde izin veresim geliyor işte.. Ne- dur hayır-

Kafamdaki düşüncelerden kurtulmak için kafamı iki yana salladım hızlıca. "Biliyorum Seungmin, biliyorum. Herşeyi toplayacağım merak etme."

Onaylar mırıltılar çıkardığında adımlarımı odama çıkmak için merdivenlere yönelttim. Biraz bilgisayarımda oyun oynamak istiyordum. Odama çıktığımda aynanın karşısında bir kaç dakika dikildim ve sadece dik dik kendime baktım. Bunu neden yapıyorum bilmiyordum rahatlamama neden oluyordu sadece. Kolyeyi çıkartıp çıkartmamak arasında kalmıştım.

"Amaan be Jeongin yerler sanki nolcak" diyip omuz silktim. Kolyeyi sıcak pembe rengindeki bol t-shirt'ümün içine soktum. Aynada biraz deli haraketler sergiledim kendime. Sonrada çalışma masama oturup bilgisayarımdan Among Us açtım. Ah bir dakika, yatağımın üzerindeki peluş oyuncağım tilki kılıklı Cafer'i kucağıma aldım ve işime devam ettim.

––––––––––––––––––––

Sonraki gün

5 dakikadır detayı detayına baktığım halıdan gözlerimi ayırdım ve okul için hazırlanmaya başladım. Bu gün beden vardı bu yüzden serbest gidebilirdim. Altıma siyah bol eşofmanımı giyip üstüme beyaz düz bir t-shirt onun üstünede gri bol sweatshirt'ümü giydim.

"Gözlerin parlıyor.." ✓Jeongbinजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें