Senden çok var ( Bitti)

0.8

(Düzenlendi)

İyi okumalar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın

Sema ile ufak bir bakışma yaşadıktan sonra artık havuzdan çıkmam gerektiğini anlamıştım. Tatile gelmiştim dimi niye bu kadar dert ediyorum.

Hiç düşünmeden havuzdan çıkarak ilerde klordan arınmak için duran duş başlığına ilerledim. Buz gibi gelen suyun ardından mahcubiyet ile etrafa baktım.

Abimin beni asla umursamıyor oluşu beni bi tık rahatlattı bir de onun saçma hareketleri ile dikkat çekmek istemem. Abimin kenara attığı havlusunu gördüm. Allah'ım sen mikroplara izin verme amin.
Havluyu alıp kısaca kurulandıktan sonra nereye otura bilirim diye bakındım. Herkes rahat oturuyordu benim oturmamda sorun olmazdı dimi?

Titreyen telefonum ile ekrana baktım.

Poyraz abi: Orada öyle duracak mısın?

Poyraz abi: Amacın ne?

Poyraz abi: Git giyin.

Siz: Sanane.

Tek bir cevap verip telefonu kapattım. Esma'nın getirdiği Sema ya ait olduğunu düşündüğüm kimonoyu üzerime geçirdim.

Ortama doğru ilerlerken artık gerçekten rahattım.

"Dilara varma sen bu çocuğa akraba olduğumdan yakinen tanıyorum salak bu çocuk." Sözlerim ile bana dönen gözler ile herkes kısa bir es verdikten sonra gülmüştü.

Abimin bakışları ile ona öpücük atarak omuz silktim.

"Sera buraya gelsene." yanını eliyle işaret eden Yavuz abiye baktım onun yanında da vir başkası oturuyordu neydi adı? Ha Atakan. O oturmamdan rahatsız olacak gibi değildi onun için Yavuz abiye olumluca başımı salladım. Bana gerçekten abi sıcaklığı vermişti.

"Onun yeri burada zaten kendi demişti dimi Sera." Poyraz abinin bi saçma tutumuna karşı. "Aslında Yavuz abi ile oturup konuşmak daha iyi gibi siz hep varsınız." dedim.

Yavuz abinin yanına oturup sohbete dahil oldum.
"Eee Sera senin sevgilin var mı?" soruyu soran kişi Begümdü Yavuzun kuzeni.

"Yok, zaten olmasında aşka ayıracak vaktim yok." sözlerim ardından İrem konuya dahil oldu.

"Aşk en büyük tutkum diyen kıza ne oldu." gülerek söylediği sözlerin altında aslında hala Burak için bir şeyler hissediyor muyum diye tartıyordu.

"Bilmem son ayrılığımdan sonra gerçekten başkası ile olabileceğimi hiç düşünmedim." güldü ve ne olur istediğim o soruyu sor.

"Hala mı?" ve bingo. "Ne hala mı?" açık açık sorup kendi kendini dibe çekmesi için sabırla bekliyorum.

"Burak için diyorum hala mı? Bak biliyorum ama yani evleniyoruz biz tek taraf zor." tebessüm ile bezenmiş güzel yüzüne bi çaksam keşke.

"Burak... ha sen onu şey anlamında yok ben başkasından bahsediyorum." hala benim tarafımdan verilmeyen açığı kendi vererek garip bir görünüm çıkartıyordu kendine ah İrem ah hep böylesin.

"Bizden sonra birine güvendin yani." hayır kimseye güvenmedim. Ama sizide hayatımın en unutulmaz olayı yapmadım.

"Beni en yakın arkadaşım ile aldatan sevgilimi pardon eski sevgilimi hatırlatmaya çalışan eski yakın arkadaşımın bu saçma sapan diretmesine cevap vermeyeceğim ama bilmek istersen diye sizden sonra daha sağlıklı ve daha olumlu insanlar girdi hayatıma." sözlerim ardından herkes sessiz kalmış ve pür dikkat İremin ne diyeceğini bekliyordu.

"Ne o bizi gördüğün andan bu yan ezber mi yaptın." güldüm.

"Dedi tam on dakikadır bana ihanetini hatırlatmaya çalışan eski yakın arkadaşım. Hatırlarsan sizi öğrendiğimde Burak umrumda bile olmamıştı." İrem ile anılarımız o kadar çoktu ki bana koyan buydu. Erkek dediğin hep aynı zaten ama o çocukluğumdan bu yana gelen bir çok anımda vardı.

"Eski dostluğumuz devam edebilir." yüzüne baktım sadece.

"Bir filozofun çok sevdiğim bir sözü var.
"Bir kelime kararını, bir duygu hayatını, bir insan seni değiştirebilir." Beni değiştirdiniz İrem kötü bir şekilde yapmış olsanız da. Kendi mutluluğunuzu yaşayın." ardından ayağa kalkıp ilerledim.

"Nereye." kimin dediğinden emin değildim ama cevap verdim.

"Mutfağa."

****

Dakikalardır burada yavaş yavaş suyumu içiyordum. Kendi sözlerimin altında ezilmiştim.

Arkamda hissettiğim ağırlıkla derin bir nefes aldım. "Poyraz abi rahat bırak beni."

"Ne alaka Poyraz. Rahatsız mı ediyor o it seni." duyduğum ses ile arkamı döndüm.

"Git buradan Burak." başını iki yanına salladı.

"Demek ben hiç umurunda değildim öyle mi?" derdini sikiyim. "Ne o iki kız senin için kavga etmeyince bi yerlerin mi şişti." gözlerini devirdi.

"Hayır Sera sen beni siklemeyince bir yerlerim şişti." En azından yalan söylemedi.

"Neden!" sorumun ardından bizi kapıda dinleyen kişilere baktım. Onları gördüğümü fark etmediler.

Yine iddiaya girdiyse bu lale tipli büyük kavga çıkartıp çıkıp giderim buradan.

"Ah benim Middlemis'tim." senin taktığın adı üreten gittiği yoldan sapsın aq.

"Hatamı nasıl af edersin. İremden ayrılsam mesela yine benim olur musun?"

"Ben hiç senin olmadım Burak. Git seni seven sana değer veren kişinin yanında ol. imkansızların peşinde koşma sen Behlül değilsin."

"Peki sen Bihter misin yoksa Adnan mı?" Ne sikim soru!  başımı iki yanıma salladım.

"Ben bu hikayede yokum Burak."
kaşlarını çattı.

"Neden."

"Olmak istemiyorum sizin hayatınızda."

"Sana neden Middlemis diyorum biliyor musun? Nadirsin en nadiri hemde. Benim bulunamayan çiçeğimsin."

"Ben nadir olmak değil Burak beni her gün mutlu eden her gün o mutlulukla yapraklarımı açtıran birine ihtiyacım var. Varsın papatya olayım varsın gül. Bu dakikadan sonra sana hiç bir çiçek olmam tabi o ayrı." kapıdan giren Poyraz abi ile ona baktım.

"Güzelim bir sorun yok dimi?" başımı iki yanıma salladım.

"Hallettim."

🖤🖤