8.6

863 82 19
                                    

Oy ve yorum yapın lütfen!

*****

Hatırladığım kısa anılar ile ekrana bakıyordum. Zihnim sürekli kayıp duruyordu. Söylediğim şeylerin ve yaptığım şeylerin arasında fark vardı.

Neden böyle bir hayata sürüklemişti beni bunca insan. Ne gibi bir önemim vardı.

Ailem olduğunu söyleyen bunca insan neden gerçekleri öğrenmemem için bunca yıl susmuştu.

Atakan ile anılarım zihnimi dolduruyordu. Hepsinin çıktığı sokak hüsrandı.

"Sence de böyle olmalı dimk Sera." Adımın geçmesiyle idrak ettiğim sözler ile etrafa baktım.

"Kusura bakmayın ne demiştin." Bana baktı kısık gözlerle Atakan.

"Atakan ile beraber sahne alırsınız dizide. Onu demiştik. Artık çekimlere başlanması gerekiyor Ece den öğrendiğin bunca şey geride kalmasın." Dedi yapımcı olan Cüneyt abi.

Bu haberi alalı bir aydan fazla olmuştu. Ve ben ara dersler ile çok iyi dövüşüyordum. Sanki yıllardır yapıyor gibi.

Ece ile Yavuzun yakınlaşmasından sonra tamamen hayatımıza dahil olmuştu Ece.

"Olabilir. Atakan  düşmanım olarak diye geliyor biliyorum nasıl bir ek sahne koyabilirsiniz ki." Dedim arkama yaslanarak.

"Sen onu düşünme zaten kimyanız çok uyumlu." Sorduğum soru bu değildi.

Ayağa kalkan bir kaç kişi ile bende kalktım. Kapıya doğru ilerledim. "Sera toplantı bitmedi." Omuz silktim arkamı dönmeden. "Benim için bitti." Benim repertuarım belirlenmişti. Atakanın ki ayalaranacaktı. Yani benim işim bitti.

Arkamdan gelen adımları duymamak elde değildi tabi ama umursamadan ilerledim.

"Sera bir durur musun?" Poyrazın sözleri ile durdum. Ne istiyordu?

"İyi misin? Olanlardan sonra konuşamadık." Olanlardan sonra beni uyuttular çünkü, öyle sandılar.

"Seninle çıkan haberlerden sonra uzak kalmamız gerektiğini düşünüyorum." Salağa yatarak tavrımı koydum.

"Seni düşünüyorum ben." Onu umursamadan ilerledim. Yalancıydı.

Ben onca yıl mal yerine konulurken yardım etti. Beni düşünüyormuş bide.

Daha bilmediğim ne kadar yalan var kim bilir.

Arabaya bindiğimde camın önüne sıkıştırılmış notu fark ettim.

"Özlemim ne zaman biter.
Lavantalar çiçek açana kadar mı?
Üzerinden asırlar geçene kadar mı?
Mayıs ayının yağmurlarına kadar mı?

Ellerinde tuttuğunu kalbim bir armağan gününe.
Narin bir papatya huzuru kalsın gönlünde.
Sevdan da kokuna dahil.
Esirin olduğum bu gözlere son arzum var.
Ne beni sev ne onu.
Dert verme gönlüme.
Eski bir masal değil daha başlamadı bile."

Umursamadan arabayı çalıştırdım. Ne olursa olsundu.

****

Eve vardığımda derin bir soluk aldım yaşadığım şeyler geliyordu aklıma.

Atakana onu aldattığımı söylediğim an. Kendi içimde bile kendime küfür etmiştim.

"Nerelerdeydin?" Duyduğum ses ile arkamda kalan merdivene baktım.

"Ne zaman geldin senden önce çıktım oysa ki." Bir iki yere uğramak dışında hemem eve gelmiştim.

"Toplantı erken bitti. Bende hemem çıktım arkandan. Arabanı getirmişler." Başımla onayladım. Bu o arabaydı.

Benim uçurumdan firladığım araba.

"Kullanımı nasıl?" Frenini mi patlatacak.

Adam daha ne yapsın?

Sen sus Atakan fanclup başkanı.

"Güzel aksama olmuyor." Başını salladı. "Güzel yemek söylemiştim ama sen gelene kadar soğudu."  Kaşlarımı çattım.

O kadar uzun durmamıştım oysa ki.

"Neredeydin?" Cevabından kaçtığım soruyu yineledi. "Bir yerlere uğradım kıyafet falan." Başını salladı.

Eczaneye uğramıştım ve gelinlik bakmaya.

"Gelinlik seçimine gidip bana haber vermemen kırıcı." Dudağımı büzdüm.

"Düğünden önce görmek uğursuzluk getirir." Başını iki yana salladı. "Batıl inançlar dinimizde yok Sera." Başımla onayladım onu.

"Yok ama işte rahat olmazdım." Onayladı. "Eee resim çektin illaki göstersene." Gülümsedim bir an içinde olsa ona eskisi gibi davrana bilirdim.

"Bak bir sürü gelinlik modeli vardı ama ben sadece nikah için seçim yapabildim." Kaşlarını çattı.

"Düğün ve nikah ayrımı istiyorsun." Başımla onayladım.

"Ya ben öyle düşündüm ama sen istemiyorsan. Hani daha çok yakınlarımız gelirdi diye." Gülümsedi anlımdan öptü.

"Sen ne dersen kabulum sevgilim." Güldüm. Ve nikah için elbiseyi gösterdim.

 Ve nikah için elbiseyi gösterdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu da üzerimde duruşu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu da üzerimde duruşu." Kızlara dedim aslında düğünde bunu giyiyim ama sade buldular." Bana baktı ekrana baktı.

"Bencede nikahta giy biz bize olsun." Göz devirdim. "Nikahta giymek içinde fazla sanki." Başını iki yana salladı.

"Yok hiç değil muhteşem hatta." Güldüm. Tam o sırada kapı çaldı.

"Gel Yakup." Ritmik bir şekilde çaldığı için onun olduğunu anlıyordu.

"Abi yengenin arabasını temizletirken bulduk." Benim sabah okuduğum mektuptu.

"Abi ben tekrar tekrar okudum mesajı da aldım zaten sen anlarsın hemen." Başıyla onayladı.

"Akrostiş yapmış şerefsiz." Bana baktı.

"Yakup sen yengenle kal ben geliyorum." Kaşlarımı çattım. "Yakup ne oldu?" Başını önüne eğdi.

"Abim anlatır yenge." Offff.

Sehpada duran mektupa baktım. Gördüğüm şeyle kanım döndü ben buju nasıl fark etmedim.

Ölüm Ensende

****

Bölümle ilgili düşünceleriniz.

Nasıl ilerliyor.

Atakan?

Sera?

Senden çok var ( Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin