"Ya Şimdi Ya Da Hiç"

6.5K 413 148
                                    

06.04.2023

Belki çoğunuz ilk bölümlerde bu ne biçim kitap lan dediniz, okumak istemediniz, hızlı hızlı geçtiniz veya yarım bıraktınız. Bunlara rağmen hala okumaya devam edip buraya gelen bebeklerim sizi gerçekten çok seviyorum ve önemsiyorum. Hepiniz benim için ayrı ayrı özelsiniz.

Hepinizin yorumlarınıza cevap vermeye çalışıyorum ama bazen ya gözümden kaçıyor ya da wattpad sağolsun bazen yoruma basınca yanıtlar yerine kitabı açıyor ya ondan oluyor işte o yüzden bazılarınıza cevap veremiyorum. Ama genel olarak yorumlarınızı yanıtlayıp teker teker sizi takip ediyorum.

Eğer özel olarak yorumuna cevap vermemi ve takip etmiyorsam etmemi isteyen aşklarım varsa hemen edebilirim. Yeter ki buraya belirtsinler.

Bölümü ne zaman yazarım, ne zaman atarım bilmiyorum ama bir an da o kadar fazla bölüm attım ki bence birazcık atmasam bir şeycik olmaz.

Biraz beklettim bebeklerim kusura bakmayın. Yine ard arda bölümler atmaya başlarım canınızı sıkmayın.

✨ İyi Okumalar aşklarrımmmm ✨

Usulca elinden tuttu torununun Erdal. Yattığı yataktan kalkıp oturmasını sağladıktan sonra gülümseyerek konuştu.

" Ne arıyordun sen o dolabın üstünde Rana?"

Kahverengi gözlerini sürekli açıp kapatarak dedesi kızmasın diye melül melül bakmaya devam etti küçük kız. Oysa ki dedesi hiç kızgın değildi.

" Cevap bekliyorum Rana."

Saçlarını eline alıp örmeye başladı Rana. Bu soruya cevap vermek istemiyordu. Çünkü günün sonunda hem dolabın üstünden düşmüş kolunu incitmişti hem de geceleri parlayan o şeyin içinde ne olduğunu öğrenememişti.

" Benim güzel torunum, bana neden dolabın üstüne çıktığını söylesin ben de ona çikolatalı dondurma alayım."

Dondurma? Üstelik çikolatalı dondurma? İşte buna hayır diyemezdi.

" Işık oraya vurduğunda parıl parıl eden bir şey vardı. Ben de merak ettim ama bakamadan düştüm. "

Dolabın üstünde bir çok şey vardı ama parıl parıl diyince anlamıştı askerlik albümü olduğunu. Rana'nın yanından kalkıp dolabın üstünde ki albümü aldı.

" Bakalım mı Rana? "

" Bakalım! "

Erdal, askerliğini Van da jandarma olarak yapmıştı. İçi bir sürü fotoğraf dolu albümün parlak kapağını açtı.

" Bu sen misin dede?" Bir elinde tüfeği diğer elinde de beyaz bir köpek olan adamı gösterip sordu Rana. Dedesini tanımak çok da zor değildi. Yedisinde neyse yetmişinde de oydu.

" Benim."

" Bu da sensin! Bu da, bu da. Ee bunlar kim?"

Merakla gördüğü her fotoğrafı dibine kadar girip inceliyordu Rana. Dedesini tek seferde bulması Erdal'ı mutlu ediyordu.

" Asker arkadaşlarım."

Biraz daha baktılar fotoğraflara. Sonlara doğru toplu fotoğraflar azalmış yerini ikili fotoğraflar almıştı.

" Bu kim dede?"

Torununun işaret parmağı ile gösterdiği adama baktı. En yakın arkadaşıydı. Askerde iken beraber yatıp kalktığı, yiyip içtikleri ayrı gitmeyen, sırdaşı ve suç arkadaşıydı. Tabii sondakini henüz Rana'nın bilmesine gerek yoktu.

 | - KARIŞAN İKİ HAYAT - |  TAMAMLANDI Where stories live. Discover now