Bizimle Gelmelisin

4.9K 481 122
                                    

İyi okumalar📍

"Itaewon yolunda yasal olmayan bir genel evinde bir robot tarafından öldürülen yaşlı adamın haberi gündeme bomba gibi oturdu. İnsana benzeyen robotlar yaklaşık beş yıldır hayatımızın her yerinde en önemlisi evimizde, çocuklarımızla iç içeyken, bir robotun katil olması tüm insanları ayaklandırdı. Twitter da insanlar bu robotların hayatımızdan çıkması için tag oluştururken, sokaklar da robot karşıtı mitingler düzenlenmeye başladı. İnsanlar korkuyor ve aldığımız bilgilere göre robot iade talepleri %10oranında artış gösterdi"

Jungkook televizyon da açtığı haberi izlerken, Taehyung mutfağın kapısından sessizce haberi dinliyordu. Acaba Jungkook da onu iade eder miydi bunu düşünüp duruyordu. Üstelik onunla beraber uyuduğu gecenin ardından Jungkook o sabah Yugyeom'la buluşmaya gittiğinde içinde oluşan öfke ve kırgınlığa engel olamıyordu. O günün üzerinden üç gün geçmişti ve kırgınlığını gizleyemiyor, onunla gerekmedikçe konuşmuyordu.

Jungkook telefonundan Mark'ı aradı izlediği haberin ardından. Telefon nerdeyse kapanmak üzereyken açıldığında kulağına gürültülü bir ses dolmuştu. "Mark neredesiniz?" diye sordu. "İtaewon da mitingdeyiz" dediğini duyduğunda sinirle ayağa kalktı. "Beni Neden çağırmadınız?" diye sordu hemen. "Robot karşıtı bir mitingdeyiz Jungkook, senin burada yerin yok" dediğinde Jungkook öfkeyle soludu. Telefonu arkadaşının suratına kapatıp koltuğun üzerindeki ceketini üzerine geçirip kapıya doğru giderken mutfağın kapısında ona bakan Taehyung'u gördüğü halde bir şey söylemeden evden çıkıp, mitingin olduğu yere gitmek üzere arabasına bindi.

Taehyung onun peşinden bakarken içini saran korkuya engel olamıyordu.  Salona geçip haber kanallarında gezinmeye başladı. Kendisi gibi olan robotlar olduğuna emindi ama kendisini bu dünya da yapayalnız hissediyordu. O insanı öldüren robotun da tıpkı kendisi gibi insana özel duygular hissettiğinden şüphesi yoktu. Bundan sonra ne olacaktı? İnsanlar farklı robotlara ne yaparlardı? Kendini güvende hissetmiyorken zihni bir an da bir sanrıyı gözlerinin önüne getirdi. "Taehyung kaç bizi buldular" diyordu kızıl saçlı bir robot. Başına giren sancıyla koltukta iki büklüm oldu. Bu gördükleri de neyin nesiydi, hiç bir şey anlayamıyordu. Tüm bu olanlar onu daha fazla korkuturken zilin çalmasıyla korkuyla yerinden sıçradı.

Jungkook'un bu kadar erken döneceğini tahmin etmemişti. Başındaki ağrının şiddeti devam ederken kapıya doğru ilerledi ve ısrarla çalan zil baş ağrısına iyi gelmediğinden hızla kapıyı açtı. Jungkook'un döndüğünü düşünmüştü kapıyı açarken ama kapıda biri insan diğeri robot iki kişi vardı tanımadığı. Aslında yüzleri tanıdık geliyordu ama çıkaramadı bir türlü.

"Sonunda seni buldum Taehyung" dedi insan olan. Boyu kendisinden hafif kısa kirli sakalları olan, Koreli olmadığı belli gencin adıyla ona seslenmesine şaşkınlıkla baktı. "Adımı nereden biliyorsunuz?" diye sordu hemen.

"Hiç bir şey hatırlamıyor, bizi tanımadı" diyen robota baktı dikkatle. Bakışlarında farklı bir ifade vardı. Diğer robotlardan çok daha farklı, anlamlı bakıyordu.

"Taehyung ben Colin, bu da kardeşimiz Jin. Hiç bir şey hatırlamadığını biliyoruz. Ama bizler senin kardeşiniz"

"Sizi tanımıyorum lütfen gidin buradan" dedi Taehyung kapıyı onların üzerine kapatmak isterken, Jin olduğunu öğrendiği robot eliyle kapının kapanmasına engel oldu. Kimseye güvenemiyordu Taehyung. Son olan olaylar onu korkutuyordu. Birilerinin ona zarar vereceğini düşünüyordu.

"Taehyung ben Jin. Baksana diğer robotlar gibi miyim? Sende değilsin kardeşim. Biz diğerlerinden farklıyız, bilinçli olanlardanız. Kendindeki değişikliklerin farkındasın değil mi? Konuşma şeklin, hareketlerin bile farkında olduğunu belli ediyor. Bize güven, burada ve bizden ayrı tehlikedesin"

Robot V / taekookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora