Bu Bir Veda Değil

1K 130 25
                                    


Oy ve yorum sayısı o kadar canımı sıkıyor ki.. Son bölümler bunlar lütfen oy verip yorum yapmaktan çekinmeyin. İyi okumalar...

...

Jungkook yatakta kıpırdanarak boşluğa düşen eliyle gözlerini araladı. Taehyung yanında değildi, erkenden kalktığını düşünerek uykusuna devam etti bir süre. Sonunda tamamen uyandığında yatakta biraz doğrulmuş ve ellerini yukarı kaldırarak esnemişti.

Ayaklarını yere indirerek ayağa kalktığında komidinin üzerinde duran saate baktı. Ne çok uyumuştu nerdeyse öğlen olmuştu. Taehyung neden yanında değildi acaba bahçede mi diye odasındaki cama doğru ilerledi ama bahçede babasını tek başına tavuklara yem verirken görüp üzerine bir tişört giyinip odadan çıktı.

"Taehyung?" diye seslendi alt kata inerken. Onun yerine annesinin sesini işitmişti mutfaktan hemen adımlarını oraya yönlendirdi. "Sonunda uyanabildiniz, öğlen oldu yahu." dedi kadıncağız yemek hazırlarken. Jungkook kaşlarını çattı. "Anne Taehyung nerde?" diye sorduğunda kadın onu anlamamış gibi yüzüne baktı. Taehyung'u dün akşamdan beri görmemişti.

"Anne Taehyung nerede?" diye yeniden sordu Jungkook. Aklına gelen ihtimalle göğsünde bir ağırlık belirdi. Mutfaktan çıkıp salonda, bahçede ve üst kattaki odalarda "Taehyung!" diye seslenerek onu aradı ama o yoktu hiç bir yerde.

"Oğlum ne oluyor?" diye sordu kadıncağız. O da endişelenmeye başlamıştı, Taehyung habersiz bir yere gitmezdi öyle düşünüyordu. "Gitmiş." dedi Jungkook. Sesi öyle cılız çıkmıştı ki bu tek kelime onun dizlerinin üzerine çökmesine sebep olacaktı nerdeyse.

Odasına girdi, telefonunu aldı eline ve sevgilisini aramaya başladı ama ulaşılamıyor sesini duydukça kabullenmediği gerçekle yavaşça yüzleşiyordu. Annesi peşinden odaya girip oğlunu yatağın üzerinde elinde telefonuyla öylece otururken gördüğünde yanına ilerledi. "Gitmiş" diye sayıklıyordu Jungkook. "Beni yine terketmiş" diyordu.

Annesinin gözüne komidinin üzerinde duran beyaz katlı kağıt iliştiğinde onu eline aldı ve oğluna uzattı. "Sanırım gitmeden önce bunu sana yazmış oğlum" dedi. Jungkook dalgın bakışlarını annesinin elindeki kağıda çevirdi ve ardından onu parmakları arasına alarak okumaya başladı.

Güzel Jungkook'um...

Bu bir veda değil sevgilim. Sevdiğini bir kez daha tehlikeye atmak istemeyen bir adamın sessizce gidişi yalnızca. Affet beni, bir akşamüstü kutup yıldızı göğü süslerken yeniden sana geldiğimde... Ve o gün geldiğinde Sirius'un en güzel haliyle geceyi aydınlattığına şahit olacaksın sevgilim. Senin için, aşkımız için ve diğer robotlar için kendimi feda etmek uğruna da olsa savaşmaktan vazgeçmeyeceğim. Ta ki kazanana değin. Bana aşkı, tutkuyu ve sevilme duygusunu yaşattığın için teşekkür ederim... Seni seviyorum kutup yıldızı.

Titreyen elleri arasında son cümlelerini okuduğu kağıdı buruşturup bir kenara atmıştı Jungkook. "Bu bir veda değilmiş.." dedi alay edercesine. "Beni seviyormuş" diye söylenerek ayağa kalktığında ellerini saçlarına geçirip çekiştirdi. Odanın içinde bir o yana bir bu yana yürürken eline aldığı ilk bibloyu tuttuğu gibi duvara fırlattı. "Aptal!" diye bağırdı.

Annesinin yaşlı gözleri oğlunun üzerindeyken Taehyung'un neden böyle bir şey yaptığına, sessiz sedasız gittiğine anlam veremedi. Üstelik ülkede büyük bir sıkıntı yaşanırken, sokağa çıkma yasağı varken neden kendini tehlikeye atmış ve terketmişti oğlunu?

Saatler geçmişti. Jungkook odasından hiç çıkmamış öfkesini içinde bir çığ gibi büyütmüştü. Hiç ağlamamıştı belki ağlasa bir nebze olsun öfkesi sönerdi ama inatla gözpınarlarına dolan yaşları geri gönderiyor, "Onun için ağlamayacağım" diyordu. Ama yinede belki arar diye telefonunu sıkı sıkıya elinde tutuyordu ama o aramıyordu. Bu kaçıncı gidişiydi Jungkook'dan bunları düşündü yattığı yatağında. Her seferinde Jungkook onu geri getirmek için uğraşmış ama artık yorulmuş hissediyordu.

Robot V / taekookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora