Aşktan Yana

2.5K 243 31
                                    


İyi okumalar 🖤

...

Uzun günler sonra ilk kez öyle rahat uyumuştum ki uyanırken ilk kez yüzümde gülümseme vardı. Taehyung'un göğsünde uyanmıştım ve uyanır uyanmaz bana bakan kehribar gözlerini gördüğümde bunu özlediğimi farketmiştim. Lens kullanmaya başladığı için farklıydı ben onu olduğu gibi seviyordum ama zorunluluktan olmasa o lensleri asla takmasına izin vermezdim.

"Günaydın sevgilim"

"Günaydın aşkım"

Aşkıydım onun ve bu hitap ilk kez anlamlı ve gerçek hissettiriyordu. Uzanıp dudaklarına sabah öpücüğümü vermek istemiştim ama çalan telefon buna engel olmuştu. Komidinin üzerine uzanıp telefonu aldığım da gördüğüm isimle ekranı Taehyung'a çevirmiş, adeta gözünün içine sokmuştum ismi.

"Alo anne?"

"Oğluşum nasılsın ne yapıyorsun? Kahvaltını yaptın mı? Çalışıyor muydun yoksa? Müsait misin?"

"Anne bir nefes al ya..Yeni uyandım müsaitim niye aradın sabah sabah "

"Sabah mı öğlen oldu nerdeyse. Neyse neyse sana Taehyung'u soracaktım onun için aradım yahu."

Bakışlarım yanımda yatan ve yüzündeki sırıtışla beni izleyen esmere kaydığında telefonu kendimden uzaklaştırıp sessizce "Seni benden daha çok seviyor" dedim. Gülümsemesi büyürken bende yeniden telefonu kulağıma tutup annemin içini rahatlatacak o sözleri söyledim.

"Taehyung burada anne, evinde. Bir daha gitmemek üzere geri döndü."

"Oh oh çok iyi çok sevindim. Neyse ben onu sen yokken ararım artık. Sen şimdi işten kaytarıyor diye kızarsın falan neme lazım."

Gözlerimi devirdim. "Aynen sen sonra ararsın annecim babama selamlar. Görüşürüz". Sonunda telefonu kapattığım gibi yarım kalan işime geri dönerek Taehyung'un dudaklarını öpmeye başlamıştım. "Sen de şeytan tüyü falan mı var?" diye sorduğumda Dudaklarımı son bir kez daha öpüp yataktan kalktığında ben de onunla beraber kalktım yataktan. "Bilmem var mı?". Odadan çıkıp ben banyoya  giderken o alt kata inmek için merdivenlere yönelmişti. "Herkesi kendine aşık ettiğine göre kesinlikle var!" diye peşinden bağırırken onun gülme sesini duymamla bende gülümsemiş ve banyoya girdikten sonra kısa bir duş alarak temizlenmiştim.

"Bebeğim saçlarını kurutsaydın keşke hastalanırsın sonra."

"Hasta olursam sen de bana bakarsın Taehyung"

"Bakarım ama sen yine de hasta olma. Haydi güzelce kahvaltını yap çıkalım sonra"

"Colin'in yanına mı?"

"Evet geç bile kaldık. Namjoon'a ne yaptılarsa onu bundan bir an önce kurtarmalıyız. Ayrıca Colin ve Jin de onun yanında tehlikede olabilir Jungkook. O fabrikayı nasıl buldularsa depoyu da bulabilirler."

Haklıydı, başımı salladım ona hak verdiğimi göstermek için. Hazırladığı sandviçi hızlıca yiyerek üzerime ceket alarak evden çıktık ve Taehyung'un beni ilk terkedişinde bulduğum o depoya doğru hızla arabamı sürdüm. Tek fark bu sefer yanımda Taehyung vardı ve beni ailesi gibi gördüğü insanların arasına alıyordu. Bu bizim ilişkimiz için çok önemliydi çünkü bu bana güvendiğini ve beni de ailesi olarak gördüğünü gösteriyordu.

Deponun önüne vardığımız da arabadan inmiştik ve Taehyung elini bana uzatarak tutmamı beklemişti. "Benim burada olmamı sorun etmezler mi?" diye sorduğumda hala elini tutmadığım için kaşlarını çatmıştı. "Bebeğim elimi tutar mısın artık?" diyerek kızgınlığını belli ederken sonunda parmaklarımı parmaklarına dolamış onunla beraber deponun kapısının önüne gelmiştik. Demir kapıya bir kaç kez tıklattığı gibi kapı açıldığında karşımda gördüğüm kız ile oldukça şaşırmıştım çünkü o kız barda gördüğüm Taehyung'a sarılan ve beni kıskançlık krizine sokan kızın ta kendisiydi.

Robot V / taekookWhere stories live. Discover now