Aşk KAZANDI ( Sezon Finali)

2.6K 243 103
                                    

Dün paylaştığım bölümü atlamayın. İyi okumalar(200küsür okunma farkı var bir öncekiyle lütfen atlamamaya dikkat ediniz) 💜

Taehyung

Jeon çiftliğinde günler öyle güzel, huzur dolu ve kaygısız geçiyordu ki yaşadığım bu anın gerçekliğini sorguluyor bazen de kendimi geçmişte buluyordum. David beni yarattığında buraya benzer bahçeli bir evimiz vardı. Şehirden uzak saklı bir yaşam sürsekte huzurluydum tıpkı şimdi olduğu gibi. O zamanlar tek ilgim Colin'deydi. Küçücük bir çocuğu büyütmek, bir insanın büyüme evrelerine şahit olmak benim için paha biçilemez ve kıskanılası bir durumdu.

Ben her zaman olduğum yerde sayıklıyordum. Ayna da baktığım yüz hiç bir zaman değişmiyordu. Ne çocuk olmuştum ne genç ne de yaşlı olabilecektim. Şimdi ise sevdiğim adamın an be an değişimine şahitlik edecektim ve bu beni büyülüyordu. Henüz benden genç olmasına rağmen zaman onun için ileriye aktıkça ben onun gerisinde kalacaktım. Kusursuz güzelliğine bir kaç kırışıklık, ya da saçına düşmüş bir kaç tel beyazın bu güzelliğe gölge düşürmeyeceğini hatta olgunluğun ona çok fazla yakışacağını düşünüyordum. Henüz bunları düşünmek için erkendi ama zaman da dünya gibi bizim aleyhimize işliyordu. Sanki bu evrende her şey bize düşman gibiydi...

"Oğlum gitmeyin burada bizimle yaşayın. İkinizde güvende olursunuz ve özgürce yaşarsınız ilişkinizi."

Jungkook'un annesi bizim için çok endişeleniyor, bu çiftlikte yaşamamızı istiyordu. Ama ben saklanmaktan yorulmuştum. Ve kendim gibi olanlar için bir şeyler yapmak istiyordum. Bu uğurda iki arkadaşımı kaybetmiştim ve onlar bir amaç uğruna ölmüşken bunun boşuna olmasını istemiyordum. Belki yıllar sonra Jungkook biraz daha yaşlandığında burada huzurlu bir hayata başlayabilir, kalan ömrümüze burada devam edebilirdik. Ama henüz bunun için fazlasıyla erkendi.

"Anne bizi düşündüğün için teşekkür ederiz, burada yaşama fikri de çok cazip ama şimdi değil. Belki sonra tamam mı? Bizi merak etme, biz iyi olacağız."

Biz iyi olacağız... Buna inanmayı o kadar çok istiyordum ki. Jungkook bunu söylerken gözlerimin içine umut ederek bakıyordu. Artık veda etme vakti gelmişti. Annesi gözyaşlarını tutamayarak oğluna sarıldığında aile kavramının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Jungkook'un onu düşünen ve seven bir ailesi olduğu için onun Tanrısına minnettardım.

Annesi oğlundan ayrılıp bana sarıldığında aynı sevgiyle ona karşılık verdim. Bayan Jeon artık benim de annemdi. "Taehyung birbirinize iyi bakın tamam mı oğlum? Birbirinize emanetsiniz artık". Geri çekilip gülümsedim yaşlı gözlerine içten bir şekilde. "Merak etmeyin anne oğlunuz benim için o kadar kıymetli ki onu kendimden daha çok önemsiyorum. Emanetinizi koruyacağıma söz veriyorum size".

Babasıyla da vedalaştıktan sonra çiftliği gerimiz de bırakarak yola koyulduk. "Burayı özleyeceğim" dedim Jungkook'a bakarak. O evin girişindeki anne babasına el sallarken durgunlaşmıştı. "Belki bir gün temelli olarak geliriz" demişti son kez ailesine bakarken.

"Neden bu kadar duygusallaştım bilmiyorum. İçim de tuhaf bir his var Taehyung"

"Geri dönmek istemiyorsun. Orada sorunların yakamızı bırakmayacağını biliyorsun ve bu seni korkutuyor biliyorum sevgilim. Burada bir hafta o kadar güzel geçti ki güzel anılara veda etmek her zaman zordur."

"Sorunlardan kaçmak yerine onlardan kurtulmak istiyorum ama bu mümkün mü bilmiyorum. Sadece güzel anların bu kadar kısa sürmesi beni üzüyor."

Yol uzundu ve düşünceler ikimizi de sessizliğe gömmüştü. Ardımızda buraktığımız yolları izlerken radyo da kısık sesli bir parça eşlik ediyordu bu sessizliğe. Ve bir de telefonumun titreşim sesi. Telefonu cebimden çıkardığım da arayanın Colin olduğunu görmüştüm. Namjoon'un ölümünün ardından onunla konuşmamıştık. Yaşanılanlar bizi birbirimizden koparıyor gibi hissetsem de biz birbirimizden ayrılamazdık.

Robot V / taekookKde žijí příběhy. Začni objevovat