Sirius

3.2K 267 93
                                    


İyi okumalar....

Hayatımın değiştiğini farklı bir yöne evrildiğini hissediyordum. Olacakları ve gidişatı kestiremiyor, ne yapacağımı bilememenin tedirginliğini yaşıyordum. Taehyung, Robot V olarak hayatıma girdiğinden bu yana tüm dengem şaşmış, beni değiştirmiş ve onun peşinden sürüklenirken bulmuştum kendimi. Şimdi ise arkamızda kalan robot mezarlığına dönüşmüş, kullanılmayan fabrikanın önünde yere oturmuş bir şekilde sevgilimin ağlayışlarının iç çekişlere döndükten sonra, onun yaşadığı acıya ortak olmaya çalışıyordum.

Omzuma yasladığı başı asla rahatsız etmiyordu beni. İçeride yatan cansız bedenler benim için çok anlam ifade etmesede Taehyung'un çektiği acı burun direğimi sızlatıyor, onun için bir şeyler yapmak istesem de ne yapacağımı bilemiyordum. "Daha iyi misin?".

Sorumla beraber başını omzumdan kaldırmış, bir süre sessiz kaldıktan sonra bakışlarını bana çevirip "İyi değilim."demişti. İçini dökmesini, konuşmasını bekledim bir süre." Onları koruyamadım. Kardeşlerimi ve diğerlerini. O robotlara bilinç vermeseydim ölürken acı çekmeyeceklerdi. Nasıl korktuklarını düşündükçe kendimden nefret ediyorum Jungkook."

"Senin suçun değildi böyle düşünme."

"Başka türlü düşünemiyorum. Bizim gibiler için bir hayat isterken onları bile isteye tehlikeye attım. Sayımız daha çok olursa insanların bizi kabullenmesi daha kolay olur diye düşündüm. David'in amacını yerine getirmek istedim. Bana ve kardeşlerime hayat verdiği için ona borçlu bildim kendimi. Sonunda birilerinin öleceğini bile bile yaptım ben bunu. "

" Bazı zaferler kazanmak için kayıplar vermen gerekir Taehyung. Hayat hiç kimse için adil değil acımasız bir yer. Hayatta kalma savaşını anlıyorum ama sadece kendin için bir hayat isteyemez misin? "

" Ben ve kardeşlerim sürekli kaçarak, saklanarak yaşadık bunca zaman. Birileri bizim farkımızda ve bizi yok edene kadar son vermeyecekler buna Jungkook. Bugün burada gördüklerin bir katliam. Eğer bar da değilde burada olmuş olsaydım benimde sonum içeridekiler gibi olacaktı. "

Bunu düşündükçe kalbime bir ağrı giriyordu. Ona bir şey olmasına dayananazdım. Bunu düşünmek bile midemi alt üst ediyor, kalbimi sıkıştırıyordu. Gözlerinde gördüğüm çaresizlik, öfke ve yorgunluk beni kahrediyordu. Eski gülen gözlerini istiyordum. Ona yeniden iyi gelmek istiyordum.

"Ne yapmayı düşünüyorsun bundan sonra?"

"Bilmiyorum...Kaybolmuş gibiyim ben. İnancımı kaybettim. Boşlukta sürükleniyorum sanki Jungkook, korkuyorum."

Onu kendime çekip kollarımı etrafına sardım sıkıca. "Kaybolmadın, yanımdasın. Unuttun mu kutup yıldızınım ben senin,kaybolmana izin vermem".

"Seni seviyorum kutup yıldızı"

"Seni seviyorum Sirius"

Bu birbirimize ilk karşılıklı sevdiğimizi söylediğimiz andı. Bedenine sardığım kollarımı yavaşça geri çekip dudaklarına uzandım. Onu öptüm yavaşça... Geri çekildiğim de alnını alnıma yasladı. Gözleri hala kapalıydı. Bir süre birbirimizde dinlendik sessizce. O benim en parlak yıldızımdı artık. Sirius demiştim ona çünkü biliyordum ki o olmasa ben karanlıkta kalırdım. Ona olan bu yoğun hisler beni çepeçevre kuşatmıştı, bir girdap gibi ona çekiliyordum her an. Ne olduğu kim olduğu umrumda değildi,benim için aşktı Taehyung.

Telefon çalmaya başladığında bir rüyadan uyanmış gibi irkilmiştik ikimizde. Taehyung panikle ayağa kalktı ve cebindeki telefonu çıkarıp kulağına yasladı. "Kris, çok kötü şeyler oldu." dedi telefonu açtığı gibi. Kris dediği kişi kimdi bilmiyorum ama onun için önemli biri gibiydi. "Colin sen misin, yaşıyorsun. İnanamıyorum Jin ve Namjoon da yanında mı?". Gözleri sonunda iyi bir haber almanın sevinciyle parlamıştı. Ben de Colin'in yaşadığını duyunca onun adına fazlasıyla sevinmiştim. Çünkü onu ne kadar sevmesem de biliyordum ki Colin onun için değerliydi, elleriyle büyüttüğü manevi oğluydu onun. Diğerlerini pek tanımasam da onları kardeşi gibi gördüğünü biliyordum.

Robot V / taekookWhere stories live. Discover now