Robot V / taekook

Aşık Mısın Ne

İyi okumalar 🌸

...

Kahvaltı için sade ve güzel bir mekana gelmiştik. Jungkook açık büfeden tabağına ne varsa doldurmuş şimdi ise afiyetle onları yerken bense onu seyrediyordum.

"Çok acıkmışım yesene sen de"

"Seni izlerken doyuyorum ben"

"Öyledir tabi, bari dikkat çekmemek için ye azıcık ucundan"

Dediğini yaparak tabağımdaki peynirden bir parçayı ağzıma attım. Tat duygum çok iyiydi, sadece zevk almak için yiyebilirdim.

"Taehyung şuradaki garson kız sana niye bakıyor?"

"Sanırım paylaşım yapmadığım için, robot olduğumun farkında"

"Ya da yakışıklı olduğunun?" dediğinde gülmeme engel olamamıştım. Kıza kötü kötü bakarken, gözümün sadece onun üzerinde olduğunun farkında değildi.

"Merak etme onun hisleri yok"

"Ama senin var, ne malum ilgini çekmeyeceği?"

"Kıskanıyor musun sen beni?"

"Kıskanmıyorum sadece seni korumaya çalışıyorum"

"Pek inanmadım ama inanmış gibi yaparım senin için" diyerek onu kızdırdığım da çatalındaki börekten koca bir ısırık alarak çiğnemeye başladı. Kahvaltımızın devamında bana çocukken ne kadar haylaz olduğundan bahsetti. Bana kalırsa hala o haylaz çocuktu ama bunu ona söylemedim.

"Şimdi nereye gidiyoruz?" diye sordum restorandan çıkarken. Arabayı otoparka park ettiği için yürüyorduk. İnsanların arasında onunla böyle rahat bir şekilde yürümek ve dilediğim gibi davranmak güzel bir histi benim için. "Alışveriş yapmaya" dedi elimden tutup beni bir mağazanın içine sokarken. "Sana yeni kıyafetler almamız lazım". Bunu istemiyordum, benim için zaten büyük bir borcun altına girmişti. Daha fazla benim yüzümden para harcamasını istemiyordum.

"Gerek yok, istemiyorum Jungkook"

"Neden istemiyorsun?"

"Paranı harcamanı istemiyorum."

"Hediye tamam mı, hediyeler geri çevrilmez Taehyungshi. Hem para benim dilediğim gibi harcamayacaksam neden çalışıyorum?"

Tekrar elimden tutarak beni reyonların olduğu yere doğru sürüklemeye başladı itiraz etmeme fırsat vermeden. Askılıklardaki kıyafetleri karıştırırken kenarda öylece onu bekledim. Bir süre sonra elinde bir sürü kıyafetle yanıma gelerek beni kabinlerin olduğu yere götürdü. Ona karşı koymak çok zor olduğundan elime tutuşturduğu kıyafetleri alarak kabine girdim. Tamamen kendi tarzında şık kıyafetler seçmişti. Tabiki rengi siyah olan deri bir pantalon, aynı renkte bir gömlek ve deri ceketi üzerime giyerek kalbinden çıktığımda gözleri kocaman açıldı. Beni baştan aşağı süzerek ıslık çaldığında nasıl göründüğümü merak ederek aynanın karşısına geçtim.

"Bir kerecik seni sik-"

"Jungkookkk"

"Tamam tamam ama bir kere-"

"Yakışmış mı, olmamış gibi sanki?"

"Yakışmak ne kelime, bayıldım. Üzerinde kalsın, kasaya gidelim"

Güneş gözlüğü ve şapka o tekrar takarak kasaya doğru ilerledik. Jungkook'un gözü sürekli kalçamda gibi hissediyordum. Deri pantalon üzerime tam oturduğundan baldırlarım ve kalçama tamamen ortaya çıkmıştı. Eh bu durum da tabi Jungkook'un fazlasıyla hoşuna gitmiş gibiydi. Kıyafetlerin parasını ödediğinde beraber mağazadan çıkmış, bu sırada elimi hiç bırakmamıştı.