1

21.8K 691 116
                                    

" Sidelya Karahanlı."

Göz devirdim.

" Karahanlı değil, Özkan."

İsmimin anons edilmesiyle kapısında beklediğim muayene odasına doğru adımladım.

Bir yandan yaptığım onca teste rağmen içimde hala bir çelişki vardı.

Çünkü imkansızdı.

Ayrılmıştık.

Önce kapıyı tıklatıp ardından kapı kolunu sıkıca kavrayıp aşağı indirdim.

Güler yüzlü, adının Zehra olduğunu hatırladığım hanımefendi, doktor masasından kalkıp yanıma geldi.

" Hoş geldiniz Sidelya Hanım. Uzun süredir görmüyorduk sizi."

Gülümsedim.

" Evet. Zehra Hanım, bu randevu aramızda kalsa olur değil mi? "

Şaşırsa da onayladı.

" Tabii. Buyurun, siz geçin üstünüzdekini göbeğiniz açık kalacak şekilde açın. "

Dediğini yapıp hemen yanda duvara yaslı olan sedyeye uzandım.

Zehra Hanım'da ultrason makinesini sedyeye yaklaştırıp oturdu.

Soğuk jeli karnıma dökerken hissettiğim soğuklukla karnımı içeri çektim.

Zehra Hanım işine devam edip ultrason aletini karnımda gezdirmeye başladı.

" Derin bir nefes alın ve tutun Sidelya Hanım. "

Derin bir nefes alıp tuttum.

" Verin. Bir kez daha lütfen." dediğini yeniden yaptım.

Zehra Hanım gülümsedi.

" İşte burada. Tebrikler Sidelya Hanım, hamilesiniz." gözlerimi kapattım.

Öğrenmemesi gerekiyordu.

" Zehra Hanım, eminsiniz değil mi? "

Şaşırsa da cevap verdi.

" Evet Sidelya Hanım. Ortalama 7 haftalık bir bebeğiniz var. "

7 haftalık mı? Nasıl fark edemedim ben seni?

Kenardan koparttığım peçete ile karnımı hızlıca sildim.

" Size hemen ultrason fotoğrafını da vereyim. Korel Bey'e sürpriz yaparsınız."

Kahretsin, neden buraya gelmiştim ki ben? Sanki koskoca İstanbul'da başka jinekolog yoktu!

" Gerek yok Zehra Hanım. Dediğim gibi aramızda kalsın. Ultrason fotoğrafına da gerek yok. "

" Siz yine de bir sonraki kontrole geldiğinizde gelişimi görmek için getirirsiniz, buyurun."

Elindeki fotoğrafı alıp daha fasulye taneciği kadar olan bebeğe baktım.

Bu bebek benim bebeğimdi. Bizim...

Gözlerim istemsizce doldu.

Sanırım hamilelik hormonu denen şey buydu.

Zehra Hanım gülerek beni bir kez daha tebrik ederken ben elimdeki fotoğrafa olağanüstü bir şey gibi bakıyordum.

Çantamı alıp çıkarken az önce kalktığım koltuklara yeniden oturdum.

Şimdi ne yapacaktım?

Karnımda 7 haftalık bir bebek vardı ve bu canlı ikimize aitti.

Ona söylemem gerekiyordu, biliyordum fakat bunu nasıl yapacaktım?

Yıldız ÇiçeğiWhere stories live. Discover now