29

1.4K 104 12
                                    

Özleştikkk

Sizin kadar ben de onları ve sizi çok özledim o yüzden bekletmeden bölüme geçmek istiyorum fakat sondaki açıklamayı okumayı, oy verip yorum yapmayı unutmayın canlarım

Sidelya Özkan'dan

Bol gülüşmeli geçen yaklaşık 1 saatlik yolculuğun sonunda ormanlık bir alana gelmiştik.

Yol boyunca ne yapacağımızı o kadar çok sormuştum ki Korel en sonunda beni arabadan atacaktı.

" Ya Korel, nereye gidiyoruz söyleyecek misin
artık? "

Derin bir nefes alarak bana döndü.

" Sidel, güzelim... Eğer bir kez daha şunu sorarsan gideceğimiz yeri göremeyeceksin zaten. Hadi lütfen bebeğim.  "

Oflaya puflaya sırtımı ona dönmüştüm.

Dayanamayarak elini bacağıma koymuş, uzun uğraşlar sonucu kendini affettirmişti.

Şimdi ise ben inmiş üzerime ceketimi giyerken Korel de arabanın arkasından ne olduğunu bilmediğim bir şeyleri almaya çalışıyordu.

Aldıktan sonra bagajı kapattığında elindeki piknik sepetini görmüştüm.

" Piknik mi yapacağız?  " heyecanlı çıkan sesime karşılık gülümsemiş, kolunu omzuma atıp başımdan öperek bunu onaylamıştı.

Enerjim birden yerine gelirken omzunun altında oturacağımız yere kadar resmen seke seke yürümüştüm.

Bir bankın önünde durduğumuzda Korel piknik sepetini masaya bırakıp içindekiler teker teker boşaltmaya başladı.

Her çıkardığı şeyle kaşlarım daha da havalanırken en sonunda şaşkınlığımı gizleyemeyerek " Bunların hepsini sen mi yaptın cidden?  " demiştim.

En sonunda limonatayı masaya koyarken bana ufak bir bakış atmış ardından da " Sence tüm bunları ben yapmış olabilir miyim güzelim? Öyle bir yeteneğim var da benim mi haberim yok?  "

Şaşırmamıştım fakat yine de göz devirmeme de engel olamamıştım.

" Devirme gözlerini şöyle bak. "

Omuz silktiğimde iki adımda yanıma gelip burnuma bir öpücük bırakmıştı.

Geri çekilmeyip gözlerini yüzümde gezdirmeye başlamasıyla ben de gözlerimi gözlerine değdirmiştim.

Eliyle önüme düşen bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

" Sidel... Çok özlemişim be kızım.  "

Kendimi tutamayarak güldüm.

Ellerim yüzüne çıkarken yanağını okşamıştım.

" Ben de çok özledim.  " fısıldadım.

Burnunu burnuma sürttüğünde huylanarak geri çekilmiştim.

O da yanağıma bir öpücük bırakıp doğruldu.

" Hadi yapalım bakalım kahvaltımızı. Daha çok yemek yiyeceğiz bugün. "

Kaşlarımı çattım.

" Ne yiyeceğiz başka? Her şeyi hazırlamışsın
zaten. "

Kutuları açarken " Sorgulama güzelim, hadi sen de portakal sularını doldur. "

Onu onaylayıp kalkmış, portakal suyunun dolu olduğu şişeyi elime almıştım.

Korel'in getirdiği plastik bardaklara portakal sularını doldururken şarkı mırıldanıyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Yıldız ÇiçeğiWhere stories live. Discover now