9

12.4K 432 57
                                    

Korel Karahanlı'dan

Sizleri de görmek isteriz...

Sinirle güldüm.

Elimdeki kağıdı avucumda buruşturdum.

" Bunun için mi geldin buraya? Bu sikik kağıt parçası için mi bekledin akşama kadar. Bu kağıt için mi ağladın karşımda? "

Üstüne doğru adım atmamla o da geri adım atmaya başladı.

Sırtı kapıya yaslanana kadar adımladık.

Artık aramızda adım farkı bile yoktu.

Ellerini belinin yanından kapıya yaslamıştı.

Az önceki gözyaşları hala gözünde duruyor, dikkatimi dağıtıyordu.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

" Sana bir soru sordum! "

Bağırışımla gözlerini kapatıp kapıya daha çok sindi.

Yine ağlıyordu. Süzülen yaşlar birbirlerinin yerini dolduruyordu.

Tıpkı onun bana yapmaya çalıştığı
gibi...

" Ya neden ağlıyorsun? Neden ağlıyorsun? Bunu vermek için gelmedin mi zaten?! "

Gözleri kapalıydı, bana özellikle bakmıyor gibiydi.

" Ben aslında söylemeyecektim görmek istemezsin diye ama- "

Sol kolundan kavrayıp kendime çektim.

" Niye görmek isteyeyim! Ben senin düğün davetiyeni neden görmek isteyeyim? "

Derin bir nefes alıp elimi enseme attım.

" Aç gözlerini, Sidelya! Bana bu kağıttaki şeyi açıkla! Bir de sizi görmek isteriz falan diyor. Sikeceğim şimdi. "

Gözlerini istemeye istemeye açtı.

Yeşil hareleri yaşlardan dolayı rengini açmış, su yeşili gibi olmuştu.

Aklımı çeliyor, sinirimi hafifletiyordu.

" N-ne görmek istemesi, ne düğün davetiyesi? "

Sağ elimde buruşturduğum kağıdı iki elimle açıp eline bıraktım.

Sidelya elindeki kağıda kocaman gözlerle bakıyordu.

" Davetiyeye gerek yoktu ya.
Konum atsan yeterdi, evimdeki eşyalarını eksiksiz gönderirdim
evinize. "

" Korel bir din- "

Kafamı iki yana salladım.

" Neyi tam olarak? Nasıl aşık olduğunuzu mu, evlilik teklifinizi mi, en önemlisi ben varken de oldup olmadığını falan mı? Hangi birini? "
bağırışımı koridorda kim varsa duyduğuna emindim.

" Çık dışarı, Sidelya. " kolunu kontrollü bir şekilde bırakıp bir kaç adım geri çıktım.

Şuan yapabileceğim tek şey buydu.

Burada kalırsa ona söyleyeceklerimin ağır şeyler olduğunu biliyordum.

Kapının çalınmadan açılmasıyla içeri Lavin ve Yiğit girmişti.

Yiğit sinirle yanıma gelip yakama yapışırken Lavin, Sidelya'nın yanına gitti.

" Ne bağırıyorsun lan yine
kardeşime! "

Histerik bir şekilde güldüm.

" Doğru, tebrik etmediğim için özür dilerim ya! Çok pardon. Ka-, eski karım evleniyor diye inanılmaz mutlu olmam gerekiyordu zaten benim değil mi? Burada müzik açıp oynamadığım için çok özür dilerim hepinizden! "

Yıldız ÇiçeğiWhere stories live. Discover now