14

9.2K 436 367
                                    

Sidelya Özkan'dan

Karşımda duran Korel anlamsız gözlerle bana bakıyordu.

" Sevmediğin biriyle mi evleniyorsun?
Benim yüzümden? "

" Ne saçmalıyorsun? "

Eğer tüm konuşmayı duyduysa, bu sefer gerçekten bir şeylerin farkına varıyor olmalıydı.

Bir şeyler bulmam gerekiyordu.

" Sidelya sen dalga mı geçiyorsun benimle? "

Kapı pervazından geçip karşıma dikildi.

Yiğit de Havin'i alıp çıkmıştı o sırada.

" Bir kaç gün öncesine kadar kollarımda uyuyordun. Ne değişti?
Niye bu kadar nefret ediyorsun benden? "

Alayla güldüm.

" Bu soruyu bana soruyor olman bile gitmemi açıklıyor biliyor musun?
Senden nefret etmiyorum. Eğer senden nefret etseydim giden ben değil, sen olurdun. Ayrıca evet çok şey değişti çünkü sen değiştin. Önüme o evrağı koyduğun gün değiştin. Bunu binlerce kez sormama rağmen beni cevapsız bırakırken değiştin...  "

Eliyle saçlarını geriye yatırıp karıştırdı.

" Bak, büyük bir yanlıştı. Özür dilerim. Ama başka türlü seni kendimden uzaklaştırmanın yolunu bulamadım...  "

Hayretle ona bakıyordum.

" Ya neden beni kendinden uzaklaştırmak istedin onu anlamıyorum ya bende zaten! Saçma sapan tavırlar, cevaplar... Cidden sıkıldım. Bu yüzden daha fazla durup kendime eziyet etmeyeceğim. Zaten
bitmiş bir şeyin peşinden gitmek. Ucu sağlam olmayan ipte cambazlık yapmak gibi Korel.  "

" Bitmiş bir şey dediğin ne?  "

Kış bahçesine doğru yürüdüm.

İçeri geçip tekli koltuğa otururken bir yandan da yastıkla karnımı kapatmaya çalışıyordum.

" Aramızdaki sevgi, saygı, güven...
Sadıklık. " sonuncusunu özellikle vurgulamıştım.

" Ne ima ediyorsun?  "

Hemen önüme bir sandalye çekip oturmuştu.

Dilimi damağımda gezdirdim.

" Hastane günü... O gün beraber olduğunuz kadın da oradaydı. "

Devam etmemi ister gibi bakınca bende devam ettim.

" Bana dedi ki- "

Gerilmişti.

Yerinde kıpırdandı.

Bu tavrını görünce içten içe salaksın, dedim kendi kendime.

Salaksın çünkü o sensiz de devam eder.
Kanma. Yalan söylüyor.

" Biliyor musun? Çokta umrumda değil. İki gün sonra evleniyorum nasıl olsa. Önceden olan öncede kalsın ve unutalım. "

Ayaklandığım gibi benimle ayaklanıp kolumu tuttu.

" Neyi unutacaksın kızım sen? Hangi birini unutacaksın? Sen boynunda benim diğer yarımı, ben göğüsümde senin adını taşırken kim neyi
unutacak? "

İstemsizce yutkunmuştum.

Haklıydı, unutamazdık.

" İlk fırsatta üstünü kapattıracağımı söyledim sana. "

Yıldız ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin