24

5.3K 285 64
                                    

Viran Efkan Karahanlı'dan

Sakinleştirici etkisiyle bayılan Sidelya'yı odaya taşırlarken ağrıyan başımı ovuşturdum.

Günlerdir uykusuzluktan başım çatlıyordu.

Duvara yaslı sandalyelere yürürken yerde gördüğüm şeyle yutkundum.

Onu nereden bulmuştu?

Seri adımlarla yere eğilip minik bez parçasını elime aldım.

Şu an Sidelya'nın en çok ihtiyaç duyduğu şey oğluydu.

Ne kadar kucağına alamasa da, kokusunu alabilirdi.

Nasıl almıştı bilmiyordum ama onun da oğluna ihtiyacı olduğunu biliyordum.

İkisi de zor zamanlardan geçiyordu.

Herkes zor zamanlardan geçiyordu fakat onların yapmaları gereken şey bu zor zamanlarda birbirlerine sığınmakken onlar birbirlerinden uzaklaşmışlardı.

Hayatları bir kaç yalan ve yanlış anlaşılma yüzünden mahvolmuştu.

Sanki benimki çok farklıydı da...

Ama konumuz bu değildi.

Sidelya'ya bunu götürecektim.

Bu en azından bir süre onu sakinleştirebilirdi.

En azından öyle umuyordum.

Benimle beraber koridordan Sidelya'nın gidişini izleyen Lavin dolu gözlerini çevirdi.

" Viran, ne yapacağız? "

Derin bir nefes alıp verdim.

" Bilmiyorum Lavin... "

Eliyle yanaklarını sildi.

" İkisi de kayboluyor gibi. Gittikçe daha da uzaklaşıyorlar. Hem
bizden, hem de
birbirlerinden. "

Haklıydı.

" Zaten her şey kötüyken, şimdi daha da kötü oldu. Sidel'i görmüyor musun? Kız, tek başına doğurdu oğlunu, tek başına! Hem de 7 aylık iken! Korel neredeydi? İki gün boyunca gözünü camdan ayırmadı gelir diye Viran. Sen de gördün. Bir de onun yaptıklarına bak, gerçekten tanıyamıyorum artık onu. Benim abim, onu ve oğlunu bırakmazdı.
Bir şey olmuş olmalı ama bu tabii ki hiçbir şeyi değiştirmez! Sidelya için bu sınırdı, anlıyorum. Bundan korkuyorum zaten... "

Dediği şeyle kaşlarımı çattım.

" Neyden korkuyorsun?
Anlamadım. "

Gözünü kaçırdı.

" Gitmesinden... "

Kaşlarım olabilirmiş gibi daha da çatıldı.

" Ne demek bu? Sana bir şey mi söyledi? "

Gerginlikle dudaklarını ıslattı.

" Bana değil, psikologa. Sabah ki seans bitiminde yemek vermek için kapıda bekliyordum. Şans eseri duydum.
Gitmekten
bahsediyordu. Bebekle... "

Elimi alnıma yasladım.

" Korel kafayı yer. Siktir, öyle bir şey olsa Korel'i tutamayız biliyorsun değil mi? Her şey berbatken, bu sefer daha da boktan bir şey olur. "

Sidelya'nın öyle bir şey yapması demek, suçlu tarafı değiştirirdi.

Böyle bir şey yapmaması gerekiyordu.

" Biliyorum ama haksız olduğunu söyleyemezsin. Viran, doğuma gelmedi! O iğrenç herif yüzünden!
Sidel ne yapsa haklı. Korel'in bencillik yapmaya hakkı yok! "

Yıldız ÇiçeğiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt