6

359 32 1
                                    

Draco yayınlanan diğer fotoğraflara baktı, hatta bazıları da önceden çekildikleri videoydu. Hastalığının üstünden iki gün daha geçmişti, Harry ile ilişkisinin bitmesine de tam beş gün kalmıştı. Mutluydu bundan dolayı. Sonunda kurtulacaktı.

Şimdi üniversitesinden çıkarken oldukça keyifsiz bir gün geçirmişti, ne yazık ki arkadaşlarının çoğunluğu kendisi ile konuşmayı bırakmış, bazıları da 'metres' diyerek zorbalık yapmıştı. Bu işin bu kadar büyüyeceğini biliyordu Draco ama gerçekten de bu kadarını beklemiyordu. Öğretmenler bile ayrı bir zorbaydı!

Çantasını sırtına atıp dışarıya çıktığında çoğu kişinin dikkatini çeken ve kızların aşkla baktığı yöne doğru çevirdi başını. "Of Potter..."

Harry, lanet olası zengin arabasına yaslanmış, kollarını kavuşturmuştu. Gözlük takmıştı ve kendisine bakanları görmezden geliyor, Draco'yu bekliyordu. Bunca insanın önünde sahte sevgilisini görünce gülümsemiş kapısını açmak için doğrulmuştu.

Onu öldürecekti, kesinlikle bunu yapacaktı.

Video çeken insanları gördüğünde daha özgüvenli davranarak dik durdu ve sözde sevgilisinin yanına gitti. Çantasını çıkarınca üstü açık arabanın arka koltuğuna atmıştı. "Geberteceğim sizi." dedi dişlerinin arasından.

"Sadece bir oyun. Atla."

Draco, sevgilisinin açtığı kapıdan geçtiğinde, yine Harry kapattı kapıyı, kendisi de usulca yerine geçip arabayı çalıştırmıştı.

"Beni almadan gitmeyin!"

Arkasına hızla baktı Harry, Draco ise görmezden gelmiş iç çekerek şakaklarını ovmuştu.

Theo ise bu lüks arabaya istediği gibi bindiği için büyük bir mutluluk yaşıyordu içinde. Kendilerine bakan kızlara göz kırpmış, öpücük yollamıştı onlara.

Harry arka koltukta ki genci tanımadı ama yinede arabayı sürüp okulun arazisinden çıkmıştı.

"Ya neden okula geliyorsunuz ya, neden!?"

"Ne demek neden? Oyun oynadığımızın farkındasın değil mi? Bunlarda oyunun bir parçası."

"Bugün okulda kaç kere zorbalık gördüm biliyor musunuz siz?!"

"Tamam güzelim, yarın peşinde  gezecekler. Takma bu kadar."

"Ama lanet olsun, gösteriş gibi oldu ya."

"Gösteriş değil, gerçekler. Ben zenginsem, sevgilim de zengin olmalı. Gerçekten sevgilim olsan şuan altında kendine ait arabaların olurdu. Ginny neden onu aldatmama rağmen peşimi bırakmıyor sanıyorsun?"

"Rezil ettiniz beni, herkes arkamdan konuşuyor!"

"Enişte nereye gidiyoruz?" Diye sordu Theo onların kavgasını göz ardı edip başını önde ki iki koltuğun arasından geçirerek.

Harry, Theo'nun yüzüne baktı, sonra önüne döndü, sonra Draco'ya baktı.
"Kim bu?"

"Theo."

"O açık fotoğrafların sahibi sen misin? Gerçekte daha çirkinsin."

"Enişte sus. Ve unutmayın ki sizi ben tanıştırdım."

"Ve ben yurt paranı ödedim."

"Ve onun karşılığını ben ödüyorum." Diyerek noktayı koydu Draco. "Susun."

"Neyse, nereye gidiyoruz enişte?"

"Biz gidiyoruz Theo, sen gelmiyorsun. Yemek yiyeceğiz."

"Ama enişte-"

Dude Don't Be Silly, He's Twenty-sevenWhere stories live. Discover now