20

228 26 4
                                    

2 hafta sonra...

2 hafta sonra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

D.Malfoy: İlk defa yemek yapıyor, ondan bu heyecan.

21.728 beğeni, 19.517 yorum.

Harry Potter: İlk defa sevgilime yemek yapıyorum, tabiki heyecanlı olacağım!
+ D.Malfoy: Seni yerim🥰
+ Harry Potter: Yesene😺
+ D.Malfoy: Terbiyesiz adam😾

Malfoy: Terbiyesiz adam😾

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

D.Malfoy: Vın vın 🚗

86.282 beğeni, 55.272 yorum.

272 yorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

D.Malfoy: My love ❤️

100.271 beğenme
Yorumlar sınırlandırılmıştır.

Draco telefonunu indirdi ve bıraktı. Kocaman yatakta uzanıyorken bir eksiklik hissederek oflamış ve ayağa kalkmıştı. Çıplaktı, Harry ile daha yeni birliktelikten çıkmıştı ve kalçası çok ağrıyordu. Şuan bu yeni deneyimden sonra okşanmayı yada sarılmayı istiyordu. Yalnız bırakılmayı değil. Bu yüzden üstüne Harry'nin gömleğini atıp banyoya geçti. Traşını yeni bitirmiş sevgilisine arkadan sarılmıştı. "İlgi istiyorum."

Güldü Harry. Karnında ki elleri okşayıp dudaklarına bastırdı ve sarışın olana doğru döndü. "İşten gelince o ilgiyi sonuna kadar versem?"

"İşe bir saat geç gitsen?"

"Girmem gereken toplantım var ama"

Draco oflayıp hafifçe zıpladı ve bacaklarını Harry'nin beline sardı. Kollarını da onun boynuna dolamıştı. "Bende gelsem mi şirkete?"

Kuzgun gülüp odaya geçti ve sevgilisini yatağa yatırdı. "Bu topallayan halinle mi?"

"Sorumluluk al! Bunu sen yaptın!"
Harry'nin kahkahasıyla Draco'nun somurtması bir oldu. "Erken dönmek şartıyla gidebilirsin işe. Yoksa hayatta izin vermez, azdırırım seni"

Draco Harry'nin penisine dokunmak için elini ilerletmişti ki kuzgun olan hemen kaçtı. "Tamam tamam söz veriyorum erken geleceğim."

"Gelirken pizza?"

"Tamam bebeğim pizza. Başka birşey?"

"İşin iki saat dimi?"

"Aslında dört."

"İki ve dördün ortası olsun o zaman. Üç saate burdasın yani?"

Harry Draco'nun dudaklarını, yanaklarını, alnını ve burnunu öptüğünde "hmhm" diye mırıldandı.

"Tamam o zaman gitmene izin veriyorum."

"Teşekkür ederim ekselansları."

"Hadi gel uğurlayım seni. Dur! Lady ve Theo aşağıda üstümü değiştireyim-"

"Lady'nin izin günü bugün, ayrıca saat daha çok erken. Uyuyordur o ayı. Hem üstünü de değiştirme. Bacaklarını biraz daha görmek istiyorum."

Tatlı tatlı kıkırdadı Draco ve Harry ile aşağıya indi. Aşağıya inerken bile sohbet edip duruyordu. Aklına birşey gelince "kahvaltı etmedik ama!" Dedi. "Sana hemen kahvaltı hazırlayayım mı? Yemin ederim beş dakika sürmez. İşe aç aç gitme. İmzayı yanlış yere atarsın, sonra ölme eşeğim ölme."

Harry Draco'nun dudaklarını öptü. "Gerek yok sevgilim, cathy bana getirir."

Draco gözlerini kıstı. "Ha yani sevgilinin değil, Catherine'nin kahvaltısını mı beğeniyorsun?"

"Öyle mi dedim ben şimdi?"

"Ona getirdin."

"Şu kadını kıskanmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Sana beğeniyle bakmadığı zaman?"

Harry başını iki yana salladı. "Lütfen Draco, şu dünyada gözüm senden başkasını görmüyor bile. Her yerde seni görüyorum, sana dokununca bile kalbim ilk gün ki çarpıyor. Sen değil, bırak onlar seni kıskansın."

Draco gülümsedi ve "peki o halde." Dedi. Harry onun utandığını görebildiğinden kıkırdadı. "Akşam yemeğini ben hazırlayacağım ama"

"Tamam sevgilim, sen nasıl istersen."

Harry ayakkabılarını giyindi. Draco sevgilisi olduğundan beri evin tek bir kuralı değişmişti. O da annesi, arkadaşı, akranı hiç fark etmez, ayakkabıları dışarıda çıkacaktı ve bu yüzden birçok akrabası evine gelmez olmuştu. Harry'de buna sevinmişti çünkü akrabalarının sevmiyordu. Ki zaten kendisi de ayakkabıyla eve geçmemeye alıştığından beri daha rahattı.

Ceketini alıp Draco'nun dudaklarına yapıştı. Onu tutkuyla öpünce "seni çok seviyorum" dedi.

"Bende seni çok seviyorum."

Gülümsedi Harry, yirmi dokuz yıldır belki de ilk defa böyle mutlu oluyordu. Arabaya bindi, şoför sürene kadarda Draco sevgiyle el salladı. Uzaklaştıklarında Harry şimdiden onu özlemişti.

Draco ise kapıyı kapattığında şu iki haftalık ilişkisinde ne kadar mutlu olduğunu tekrar hissederek gülümsemişti. Ağzı kulaklarında merdivenlere yöneldi, yukarıya çıkarken akşam yemeğine ne yapacağını düşünüyordu. Merdiven başında gördüğü Theo'nun yüzünden ise, gözleri kırpıştı ve kıpkırmızı olmuştu.

"Seviştiniz mi?"

Draco gömleğini iyice indirdi ve utanarak, "yoo" diye mırıldandı.

Theo süzdü kendisini. "Topallıyorsun?"

"Bacağım ağrıyor."

"Çıplaksın."

"Hava sıcak."

"Boynun morarmış?"

"Sinek ısırdı."

"Sinek ısırdı?"

"Hmhm."

"Kocaman bir sinekmiş bu sinek."

"Evet..."

"İşe gitti mi bu sinek?"

Draco daha da kızaran yüzünü eğdi ve, "evet." Diye yeniden mırıldandı.

"Güzel... Detayları dinlemek için kahvaltı hazırlıyorum. Giyin gel."

Theo aşağıya indiğinde, Draco küçük adımlarla odasına girmiş, ısınan yanaklarına dokunmuştu. "Lanet olsun Potter. Giyinmem gerektiğini biliyordum."

Dude Don't Be Silly, He's Twenty-sevenWhere stories live. Discover now