KITASAL SORUNLAR

On Üç

Bazen... Karakteri güldürürken random atasım geliyor... Ama sonra diyorum senin Türkçene ne oldu lan?

Neysem... Bölüm 13! 13❤

~Volkano

İkizlerim için yazılmış sanki, değil mi? Çıldıracağım şimdi! Anlamı çok güzel...

📌🍃
Buğra

Yok ben kesin takip ediliyorum.

Yüzümde mimik oynatmamaya çalışarak kalabalık alana daldım. Göz ucuyla arkama baktığımda şaşırmıştım. Peşimden biri geliyordu, evet. Ama o kişi az önce işi bıraktığımı söylediğim adamın çalışanlarından biriydi.

Hızlıca önüme dönüp hızlandım. Ben biliyordum bir gün başıma böyle bir şey geleceğini. Bok gibi bir yerde çalışırsan bu olur.

Dişlerimi sıkıp kalabalığın arasından sıyrılarak kendimi bir mağazaya attım. Yanıma doğru adımlayan görevli kadını görmezden gelerek önüme gelen ilk şeyi alıp kabine ilerledim.

Kapının sürgüsünü çekip rahat bir nefes verdiğimde elimdeki gömleği kenara bıraktım. Cebimdeki telefonu çıkarıp çok beklemeden Furkan abiyi aradım. Birkaç saniyelik beklemenin ardından açılan telefonla onun gülüşünü duymuştum.

"Gerçekten bırakacak mısın Buğra?"

Derin bir nefes aldım. Alt tarafı bir oto yıkama değil mi? Neden bu kadar zor ayrılmak? Bu soruyu orada işe başladıktan sonra unuttum.

Gözlerimi kapatıp burun kemerimi tuttum. "Bırakmak zorundayım abi."

Birkaç saniye cevap vermedi. "İbo yanında mı?" ibonu...

Dişlerimi sıktım. "Onu peşime takarak ne planlıyorsun abi?"

"Buğra." dedi tehlikeli bir tonda. "Ben sana işe başlarken ayrılmak öyle kolay değil dedim mı demedim mi?"

Sırıttım. "Benim hayatım değişmiş sen ne diyorsun abi."

Birkaç saniye sonra "Ne oldu lan?" dedi. Göz devirdim. Bu adam da çok cinsti ha.

"Çocukken karışmışım, aslında ailem başka insanlar. Desem inanacaksın sanki."

"Ne diyon lan?"

Göz devirdim. "Kusura bakma abi. Sözümde duramadım. Ama senden daha önemli birine söz verdim."

"Vermeseydin lan söz möz! Yemin ederim gelir oraya seni döver kulağından tutarak buraya getirir zorla çalıştırırım ha!"

Elim kulağıma gitti. "Yok saol. Kalsın."

"Ben seni elbet bulurum çocuk. Ama bulduğumda hazırlıklı ol. Çünkü ağzına sıçacağı-"

Yüzümü buruşturup telefonu yüzüne kapattım. "Allah'ın kekoşu."

Sırıtarak ellerimi cebime soktum ve kabinden çıktım. Gördüğüm şeyle rahat ifadem dağılmıştı. "Buğra bey, bu adamı tanıyor musunuz?"

Şaşkınlıkla İbo'yu yakalarından tutmuş adamlara baktım. "Pardon?" dedim sesim incelirken. "Siz kimsiniz acaba?"

İbo'nun korkmuş yüzüne baktım birkaç saniye. Sonra mafya kılıklı iki adama. "Buğra bir şey söyle şu adamlara, ben bir şey yapmadım sadece geçiyord-"