KITASAL SORUNLAR

Yirmi

~Anlayamazsın

Küçük abimden... Dertli bir mahlukattır kendisi. Salah
Gerçi arada Mabel Matiz falan da dinliyodu da neys

Oy ve yorum atmayı unutmayın

🐦🍃
Asya

"Sahte sevgilim ol."

"Hieğ?" ağzım açılırken şaşkınlık içinde Burak'a baktım. "Hasta mısın sen? Ne diyorsun ya?"

Oflayarak yerinde kıpırdandı. "Yanlış anlama Asya. Seni hep kardeşim gibi gördüm. Biliyorsun beni. Bunu şey için istiyorum. Şey..."

Kaşlarımı çattım. "Saçma şakan senin kadar komik değildi maalesef. Şimdi benden basit bir şey iste ve sana vereyim."

Ellerimi göğsümde bağlayıp sinir ve sıkkınlıkla ona baktım. Benden istediği şeye bak! Dizi çekiyoruz sanki.

"Asya ben şaka yapmıyorum. Eğer sevgilim gibi gözükürsen-"

"Çıkarların hiç umrumda değil Burak. Bu kadar şerefsiz olmak zorunda mısın? Seninle sevgili falan olmam."

"Sahte sevgili." diye düzeltti!

Dişlerimi sıktım ve parmağımı sertçe göğsüne bastıra bastıra "Senin hiçbir oyununa katılmayacağım. Buna. Sahte. Sevgililiğinde dahil." dedim.

Yüzümü buruşturarak geri çekildim. "Kabul etmiyorum. Eğer istersen defol git o Kuzey piçine de okulumu söyle. Umrumda değil artık."

Arkamı dönüp fark etmeden ayaklarımı yere vurarak yürürken "O ne demek?" dedi arkamdan.

Sinirle güldüm. Arkamı dönmeden orta parmağımı kaldırıp "Bu seni hiç alakadar etmez piç kurusu." dedim.

Arka bahçeden çıkıp bahçedeki kapalı spor salonuna doğru adımladım. "Sabah sabah sinirim bozuldu." güldüm. Sahte sevgiliymiş! Bununla ne çıkarın olacak aptal?

"Sözde eski çocukluk arkadaşım!" diye söylendim. Kendi ağzıyla da beni kardeşi gibi gördüğünü söylemişti be.

Dış kapıyı açıp koridora çıktım. Dersin olduğu salona doğru ilerlerken diğer koridoru da dönmüştüm ki Gökhan önümde belirdi. Son anda ona çarpmaktan kurtulup geriledim. "Salak mısın gerizekalı?" dedim telaşlı bir şaşkınlıkla.

Korktuğum için sıklaşan nefeslerimi düzene sokup ona döndüm. Güldüm. "Sabah sabah yine sınanıyorum galiba."

Sırtını yasladığı duvardan bana çevirdi kafasını. "Etkileyici." diye mırıldandı.

"Ne diyorsun lan?" tip tip ona baktım. Sinirli bir nefes verip yüzümü ovuşturdum. "Defol git sende derse hadi. Beni mi bekledin lan. En iyisi beklemeye devam et."

İğneleyici bir şekilde onu süzdüm. "Dünden beri bize bakıp duruyorsun zaten. Rahatsız edici."

Yanından geçip salona girecekken "Benim kim olduğumu gerçekten bilmiyor musun?" dediğinde durup ona baktım.

Göz devirdim. "Allah aşkına Trump'ın torunu musun lan sen? Kimsin? Ay hiç umrumda değil biliyor musun?"

Kafamı önüme çevirip salona kapısının yandaki kolunu kavradım. Kıkırdadığında ona yandan bir bakış attım. "Sen Yağmur'dan da iyisin."

Gözlerim sinirle kendiliğinden devrilirken salona girdim. O kız ne alaka aptal? Hocanın bakışları kapıya çevrildi. "Ders 10 dakikadır başla-"