2

295 28 17
                                    

Ve işte beklenen gün. Haftalar sonra sonunda bizim ekibi tekrar bir arada görebilicem. Kamp yapıp eğleneceğiz dolu dolu bir ay olacağına çok eminim.

Hemen eşyalarımı hazırlayıp, sade bir makyaj yapıp havaalanına gittim. Burası bizim toplanma yerimiz. Oturup herkesi beklemeye başladım. Varış saatleri yavaş yavaş yaklaşıyor. Gittikçe mutluluğum  ve heyecanım artıyor.

İlk gelen benim sevgilim ve ikizi oldu. Koşarak Arel'e sarıldım. Bacaklarımı beline kolumu boynuna doladım. O da beni hızlıca etrafımda döndürdü. Kucağından inip bol bol yanaklarından ve dudağından öptüm. Havaalanında olmasak daha uzun tutardım ama olmaz.

Bi süre sonra Arel'den ayrılıp Aras'a sarıldım. O da bana kocaman sarıldı. Ardından saçımla oynayıp "Napıyon bücürük?" dedi.

"yolunuzu gözledim." dedim. Sonra tekrardan Arel'e sarıldım. Bu sefer diğerlerini bekleme zamanıydı.

Caner ve Ada geldi. İkisine de kocaman sarıldım. Ada konuştu. "özledim seni bebeğim ya."

"Bende çok özledim kuzum." diyip yanaklarından öptüm.

Caner "Ben neyim burda pardon? Bide hoşgeldin bile denmedi. Küçüklüğünden beri senin yanında ben vardım satıcı." dedi.

"Seni de özledim tabiki pikaçu." diyip sarıldım ona da.

"Nerde bizim dangalak?" diye sordu Caner.

"Daha gelmedi." dedim üzgün bir şekilde.

"Assolist ya hani en son gelicek, mal." dedi Caner.

Arkadan Bi ses geldi. "Hi guys, The Man of your dreams Çakır is back."

Bizim şaklaban yine sahalarda tabi. Her zaman ki Çakır ne bekledik ki. Ama çok özledim.

"Koduğumun salağı daha da ne kadar rezil edebilirsin bizi." dedi Caner.

"Ovvv Caner baby. Lütfen herkes bu Çakır'a bayılıyor. Bende kendime bayılıyorum tabiki. "

"İki kelime İngilizce biliyorsun aferin salak şey." dedi Caner.

Çakır, Caner'e götünü dönüp "Buna konuş Man!" dedi.

Çakır bana döndü bende Çakır'a baktım. İkimiz koşup birbirimize sarıldık. O da beni özlemiş belli ki.

Çakır güldü. "O değilde oğlum hiçbirinizi özlemedim de Derini mi özledim be. Şuna bak ya ne kadar da güzelleşmiş."

"Bende seni özledim, Çakır." dedim tekrardan sarıldım.

Yavaştan herkes eşyalarını alıp arabaya yükledi. Tek arabaya onlarca eşya yükledik tabi. Ardından hepimiz nasıl sığarız diye Bi konuşma yaptık.

Ben ve Ada ön koltuklarda, diğer mükemmel dörtlü arka koltukta üst üste binicekti. Ancak böyle bir karara varabildik tabi.

Çakır üçünün kucağına oturdu. "ovv you guys are crazy. Yani siz çılgınsınız gençler demek istedim. " dedi.

"Şu siktiğimin ağzını düzelt, yaya yaya konuşma bana. Ayrıyetten o kadar İngilizce bizde de var mal." dedi Caner.

"Caner ben senin salak olduğunu düşünmüştüm, sorry bro." dedi Çakır. Sonra ekledi. "Son dediğimi anladın mı?"

"Yok gerizekalı ben sorry ne demek bilmiyorum." dedi Caner.

"Knka, özür dilerim demek." Ah Çakır illa Caner'i sinir ediceksin.

"Bi yapıştırıcam suratına gösterecem sorry i şimdi sana. Dön lan önüne mümkünse yol boyu da konuşma o şortunu kesmiyim." dedi Caner.

Çakır bir an yerinden zıpladı. "Bunu Miami den aldım salak salak konuşma lan." dedi. Ardından yol boyu sustu. Daha doğrusu her soru sormak istediğinde Caner onu susturdu.

Arabayla kamp yapıcağımız yere geldik sonunda. Çakır hemen kendini arabadan attı. Nasıl ineceğini hesap etmemiş olmalı ki yere yapıştı. Bildiğimiz yere kapaklandı yani.

"Mal mal hareketler yaparsan olacağı bu." dedi Caner arabadan inerken.

Çakır hemen yerden kalkıp üstünü sildi. "mutluluktan oldu bu."

Çakır hemen tekrardan ayağa kalktı. Kollarını açtı " Oh, nature kokusu. Yani doğa demek." diye ekledi.

"Çakır ne yiyip içtin sen? Hayatında hiç mi ağaçlık alan görmedin? Görende anası hiç evden dışarı almadı çocuğu diyecek. Yurtdışına giden o mu ben miyim anlamadım ki!" diye sitem etti Caner.

"ovv Man relax pleasee no problem. I don't understand you. Pleasee konuş english." dedi Çakır.

"Alın şu çocuğu şuradan yoksa Bi tane yapıştırıcam, yerle bütünleşicek." dedi Caner. Ama daha fazla kendini tutmamış olucak ki bir anda Çakır'ın üstüne atladı. İkisi birlikte aşağı doğru yuvarlandı.

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 4 -KAMP MACERASI Where stories live. Discover now