15

113 20 5
                                    

Arel hiç beklemeden üstlerine koştu ardından Caner gitti. Son olarak Aras...

Çakır onlar koşarken "Saldırın!" diye bağırdı. Ve onları gülerek izlemeye başladı. Ta ki biri Caner'in üstüne oturup vurmaya başlayana kadar. Caner tam kalkacakken, Çakır "Benim bebeğimin yüzünr ne hakla vurabilirsin!" diyerek koştu. Caner, Çakır'ın ne yapacağını bildiği için olduğu yerde kaldı. Çakır çocuğun sırtına atladı. Caner ise gülerek kalktı.

Cenk denen çocuk "İnsene lan sırtımdan!" diye bağırdı. Çakır çocuğun beline ayaklarını dolayıp bir eliyle saçını çekmeye başladı.

"Sen kimsin benim bebek yüzlümün yüzüne yumruk atmaya kalkarsın lan!"

"Oğlum bıraksana saçımı!"

Çakır daha çok çekerek "Bırakmıyorum lan!" dedi. Çocuk Çakır'ı sırtından indirmeyi ne kadar denese de indiremedi. Çakır öyle bir yapıştı ki çocuğa resmen bir bütün haline geldiler.

Buse gelip ikisinin koluna dokundu. "Yeter, ayrılın!" dedi. Çakır, kolunun üstündeki ele bakıp sonra kıza baktı.

Cenk bunu fırsat bilip Çakır'ı sırtından yere itti. Çakır elini götüne koyup "Ah, canın acıdı" diye bağırdı.

Caner çocuğa öfkeyle bakıp "İşte şimdi ağzına tükürdüm senin!" diyip üstüne atlayarak çocuğu yere düşürdü.

Arel, yanlış hatırlamıyorsam adının sarp olduğunu bildiğimiz çocuğa yumruk atıyordu. Aras'ta bir kaç adım ötede onları zevkle izliyordu.

Arel, Çakır'ın bağırmasını duyduğunda öfkesi daha da arttı. Çakır'a bakarken bir anlık boşluğuna gelip bir yumruk yiyince gözleri alev aldı, adetâ. Tuhaf bir şekilde gülerek çocuğa yürümeye başladı ve çocuk belli etmemeye çalışsa da şuan Arel'den korkuyordu.

Melis denen kız tam Ada'ya doğru geliyordu ki, Buse onu durdurdu. Ada'ya baktığımda tek kaşı havada ve hazır pozisyondaydı. Ama neyse ki böyle bir durum olmadı.

Çakır yerden kalkıp ağaca çıktı. Ardından Sarp'ın üstüne atlayıp yere düşürdü. Arel afalladı bir an.. Çakır gülerek "Bu bitti!" diyerek diğer çocuğa yöneldi.

Ardından Caner'in sırtına atlayıp diğer çocuğa yumruk attı. Caner şok olarak "Hassiktir!" dedi.

En son bu kavgaya daha fazla seyirci kalmak istemediğimiz için gidip dahil olduk. Ve ayırmayı başarabildik.

Biz çadırlarımıza doğru yöneldik. Masanın etrafındaki sandalyelere oturduk.

"Oğlum nasıldım, lan! Gördünüz mü?" diye sordu Çakır.

Arel gülerek "Ne yalan söylüyüm o sondaki yumruğu atabileceğini hiç düşünmemiştim." dedi.

"Ben yaparım aşkolar. Bende ne cevherler gizli bilemezsiniz..." diyerek kafasını dikleştirip gülümsedi.

Arel'in dudağının kenarına dokunup "Acıyor mu aşkım?" diye sordum. Arel gülümseyerek "Sen dokundun ya acısı geçti aşkım." dedi. Yarasına kücük bir buse kondurdum.

Ada da , Caner'in gözünde oluşan morluk için aynısını yaptı. Ardından kanayan dudağınaa...

Çakır yüzünü buruşturdu. "Ay fazla romantiksiniz!"

Caner, Çakır'ın kafasına vurup "Kıskanma oğlum." dedi.

"Ne kıskanıcam lan! Hem sen benim için ona vurdun aşko." diye göz kırparak.

"Sende benim için adamın sırtına atladın." dedi Caner. Çakır pis pis sırıtarak "Her şey senin o bebek yüzün için bebeğim." dedi. Hepimiz gülmeye başladık.

Çakır, Aras'a bakıp "Sende niye bir şey yok lan! Benim bile götüm kırılıyordu az kalsın." dedi.

Aras "Ben kaslı ikizi mi izledim sadece, onun yardıma hiç ihtiyacı olmadı." dedi. Arel'in omzuna vurdu. "Aslanım, benim!"

Çakır suratını astı. Sonra o da Caner'in kafasını tutup kendine çevirdi. Alnından öptü. "Bu da benim aslanım! Bi kükrese altınıza edersiniz. O Arel de altına eder." Çakır gururlu bir şekilde güldü. Çakır'ın bu hali Caner'in çok hoşuna gitmiş olmalı ki bu sefer hiç bir şey demedi, sadece ona bakıp  gülümsedi.

Caner "Gel buraya, şerefsiz!" diyip Çakır'ı kolları arasına aldı. Çakır'da ona sarıldı. "Oğlum lan seninle ne kadar uğraşsam da, beni sinir etsen de seviyorum lan seni." dedi Caner.

Çakır hâlâ Caner'e sarılırken "Duydunuz sizde aşkını ilan etti bana!" diyerek gülmeye başladı. Hepimiz güldük.

Caner gülerken sardığı kollarından biriyle Çakır'ın omzuna vurdu. "Bi rahat dur be, oğlum!"

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 4 -KAMP MACERASI Where stories live. Discover now