23

89 16 0
                                    

Sabahın sıcağına dayanamayarak uyandım. Gerçekten çok sıcak. Yerimde döndüğümde yanımda Ada değilde Arel'i gördüm. Benden önce uyanmış beni izliyordu.

"Günaydın." dedi gülümseyerek.

"Günaydın" dedim. "Sen nasıl buraya geldin?"

Arel güldü. Hatta kahkaha attı bile diyebilirim. "Çok zor oldu. Heleki Çakır'ı yerine uzandırmak düşundüğümden daha zordu."

"Neden?" diye sordum onun gülmesiyle bende gülerek.

"Caner zaten uyanıktı, Ada ile konuşuyordu. Ada'yı çağırmasını söyledim ona. Ama ilk başta Çakır'ı taşımam gerekti. Çakır'ı kucağıma aldığımda küçük çocuk gibi sarıldı boynuma. Aras'ın yanına uzandırmak için eğildim ama bırakmıyor. Beni de yanına çekiyordu. Bi 10 dakika kadar beni bırakması için uğraştım. Olmayınca Caner'i çağırdım ama o salak durur mu, kahkaha atmaya başladı. Sonra fotoğraf çekti. En son bak 'geri yanına bırakırım' diyince yardım etti. Ondan sonra zaten Ada kendi kalktı, geldi. Bende yanına geçtim. O kadar güzel uyuyordun ki uyandırmak istemedim yanına kıvrıldım uyudum." dedi.

Yanına yaklaşıp gülümsemesinden öptüm. O da hemen kollarının arasına alıp sardı beni, kokusunu içime çektim. Dışardan gelen Çakır'ın bağrışına kadar bir süre öyle kaldık. Konuşmadık sadece sarıldık.

Yerimizden kalkıp dışarı çıktığımızda Ada ve Caner'in de dışarda olduğunu gördük. İkisi de gülüyordu.

"Sapık Aras. Beni yanına mı aldın?" diye bağırdı Çakır.

"Yanımda uyuyanın sen olduğunu 'komşular koşun sapık var' diye bağırınca anladım şerefsiz. Duyanda ırzına geçtim sanıcak bağırma!" dedi Aras.

"Emin değilim." dedi Çakır.

Aras kafasına vurup "Siktir git lan!" dedi.

Çakır kafasını tutup "Beyin hücrelerim sizin yüzünüzden kayboluyor ağzına tükürdüklerim. Sonra Çakır neden böylesin demeyin." dedi.

Caner elindeki telefonla Çakır'a yaklaştı. Gösterdiği şeyle Çakır çığlık attı. Arel'e parmağını sallayıp "Bir şey mi yaptın lan bana?" diye sordu.

"Az kalsın sen bana yapıyordun lan. Bir yapıştın boynuma bırakmadın." dedi Arel.

"Sana inanmıyorum, sessiz sessiz oturuyorsun ama sen şeytana pabucunu ters giydirirsin şerefsiz. Kesin benim böyle sarılmamı sen sağladın. Her fırsatta yanımda uyuyorsun zaten." dedi Çakır.

Arel kahkaha attı. En son dayanamayarak kısık ve cezbedici bir sesle  "Çakır götü kolla sen! Her an her yerden çıkabilirim." dedi.

Çakır "Diyorum sapık, diyorum bende gözü var diye." dedi. Sonra kahkaha atarak "Bekliyorum bebek." dedi.

Arel bunu beklemediğinden bir an afalladı. Çakır daha çok kahkaha attı. "Oğlum ben senden korkmam, sen benden kork!"

Arel "Onun farkındayım puşt!" dedi. Hepimiz bir anda kahkaha attık. Çakır her zaman bilerek bu şekilde davranıp kimin yaptığını öğrenip korkutmaya çalışıyordu. Suçu birinin üstüne atsa zaten suçlu hemen kendini belli ettiğinden her zaman birini suçlardı.

Arkadan gelen sesle oraya döndük. İkizler ellerini sallayarak aynı anda "Günaydın." dedi.

"Günaydın." dedik aynı anda.

Çakır araya atladı. "Bende diyorum ki neden gün doğmadı bana. Anam, meğersem ikizler günaydın demediği içinmiş. Şimdi günüm aydı ayol!"

Ağaçların arasından çıkan Sarp ve Cenk'e baktık. "Aha yine battı güneşim, bu meymenetsizleri görünce." dedi Çakır.

Cenk tam Çakır'a yönelip gelirken ikizler araya girdi. "Bana bak geri bas! Yaklaşma oraya hadeee!" dedi Seda.

Çocuk sabır dileyip bulaşmamak için geri yerine döndü. Çakır gülerek "Korktular tabi yavrucaklar." dedi. Sadece bizim duyabileceğimiz bir sesle ekledi. "Ben bile korkuyorum bazen!"

Arel onaylarcasına kafasını salladı. Aras 'kesinlikle bende.' dedi. Caner "Çakır bile korkuyorsa bizin korkmamamız söz konusu bile olamaz." dedi.

Kafamı sağa sola sallayıp gülerek sandalyeye oturdum. Diğerleri de yanıma gelip yerlerini aldılar. Sabah kahve içmeden hiçbirimiz tam olarak ayılamadığımız için Ada bize kahve yapıp getirdi.

Çakır "Sakızı olan var mı? diye sordu.

Caner, Çakır'a dönüp "Niye yine çiğneyip çiğneyip bana mı yapıştırıcaksın?" diye sordu.

Çakır dudak büzdü. "Birincisi sana değil götüne yapıştırıyorum, ikincisi ama çiğnedikten sonra yere atmaya kıyamıyorum."

"Götümde benim vücum da değil mi lan, ha bide o zaman çığneme mal!" dedi Caner.

"Olmaz o zamanda çiğnemediğim için üzülüyorum." dedi Çakır.

"Ne istediğini bilmiyor, şerefsiz! Neyseki kimse de yok." dedi Caner bize dönerek.

Çakır cebinden sakız paketini çıkardı. Aras, Çakır'a dönerek "Sende varsa niye soruyorsun oğlum?" diye sordu.

Çakır omuz silkti. "Benimkiler bitmesin diye."

KOLEJ GÜNLÜĞÜ 4 -KAMP MACERASI Where stories live. Discover now