7. BÖLÜM

24 2 0
                                    


iyi okumalar.

                
              7. BÖLÜM: Sarılan Yaralar

Bölüm şarkıları:
Yüzyüzeyken Konuşuruz, Ölsem Yeridir
Rehber, Sorgu

Acılarıma vurduğum prangalar kırıldı. Sen kırdın. Çok kan aktı ama nefesi kesilen olmadı. Ne ben öldüm ne de sen bana sonsuzluğu verdin.


Bu gezegen kötülüğün yuva yaptığı bir çöplüktü. Dünya Kötü ve iyi taraf olarak ikiye ayrılırdı. Kötü taraftaysanız ayakta durabilirdiniz, Kötüyseniz yaşayabilirdiniz.

Ama iyi taraftaysanız... İşte o zaman nefes almanıza dahi izin verilmezdi. Siz ayağa kalktıkça kötülük ayağınıza bir sarmaşık gibi dolanır sizi yine en dibe çekerdi. Kötü olmak suç değil iyi olmak suçtu burada.

İyiyseniz cezanız kesilir, kötüyseniz tebrik edilirdiniz.

Bunun bir dengesi yoktu. Eşitlik hiçbir zaman olmamıştı. Terazide her zaman kötülük ağır basmıştı, bu hiç değişmemişti. Kötülük her zaman vardı ama iyilik hep mahvolmuşları bulurdu.

Tıpkı benim gibi.

Doğduğum günden beri kötülük dumanları başımda dolanıyordu. Kara dumanlar ne zaman ayağa kalksam, ne zaman güçlensem yolumu kapatır görmemi engellerdi. Ayağa kalmak istesem sivri taşlar ayaklarımı keserdi. Ne zaman umutlarım yeşerse o yeşeren umutlarım hep bir bıçak tarafından deşilirdi.

Ben iyi taraftaydım.

Nefesimi hep kesmişlerdi.

Sadece huzurluca yaşamak, gülümsemek, mutlu olmak isterken neden her defasında acının en dibini görüyordum ben? Hangi günahın bedeliydi bu yaşadıklarım? Nefes alabilmeyi bile çok görüyorlardı bana. Bir çöptüm ben. Oradan oraya atılıyordum, eziliyordum, fırlatılıyordum ama bir türlü yok olamıyordum.

Bunun tek yolu ölmek miydi sahiden? Ben zaten bir ölüydüm. Gözlerimin açık olması hiçbir şey ifade etmiyordu. Beni yaşam değil yaşadıklarım öldürmüştü. Eğer ölüm bir kurtuluşsa ben ölmek istiyordum. Böylecesine deli gibi yaşamak isterken ölmek istiyordum. Ben artık kurtulmak istiyordum.

Karşımda ki bu kadın zaten ölümdü. Ölümün ta kendisiydi. Göğsümde ona ait bir bıçak vardı. Acımadan saplamıştı onu bana. Neden diye sormak istiyordum. Buna bana neden yaptı çok merak ediyordum. Benden, en çokta en acıyan yerimden ne istemişti?

Annemden yaralamıştı beni. Onun yerini doldurmaya çalışmıştım onunla ama bana hayatın en zalim yüzünü göstermişti. Bir anne evladını bağrına basarken o beni başkalarının bağrına sokmaya çalışmıştı.

Ellerim, bacaklarım en çokta yüreğim titrerken ellerim kapının kulpundan boşluğa düştü. Cesurdum. Ondan korkmuyordum. Bir kez yapmıştım, yine yapabilirdim. Onu yenebilirdim, o benden güçsüzdü.

CAN YANGINI: KÜL +18Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang