8. BÖLÜM

18 2 0
                                    


Güzel okumalar :)

8. BÖLÜM: Yanımda kal

Bölüm şarkıları:
İkiye On Kala, Depresyon Güzelim
Teoman, bana öyle bakma

Mutluluk sendin. Acı ise bendim. Aynı noktada birleşmemiz ise kaderin
bize ördüğü tuzaktan başka bir şey değildi.


Bir kadının arkasından yürüyordum. Beline kadar uzanan koyu kumral saçları dalgalı bir biçimde aşağı süzülüyordu. Simsiyah bir elbisesi vardı ve o yürüdükçe elbisesinin etekleri uçuşuyordu.

Bu oydu.

Yüzünü hiç göremediğim ama sürekli bana bir şeyler fısıldayan kadın.

"İpek'im?" dedi. Sesi o kadar güzeldi ki her bir kelimesi ninni gibiydi. Bana hep ipeğim derdi, nedenini bilmiyordum. "Arkamdan geliyorsun değil mi?"

Yürümeye devam ediyordu. Ben ise peşinden geliyordum ama bir türlü ona yetişemiyordum. "Geliyorum." dedim telaşla.

"Gelme İpek'im. Benim yolumun sonunda aydınlık yok, gelme." dediğinde onun peşinden gitmeye devam ediyordum. Ayaklarımı durduramıyordum, gitmek istemiyordum ama durduramıyordum.

"Kalbinin sesini dinle olur mu? Kalbin seni doğru yola götürecek ve o yolun sonunda umutları göreceksin. O yolun sonu tertemiz. Dinle beni İpek'im." dedi ve daha hızlı yürümeye başladı.

Kalbimin sesini dinlersem o yollar bana gelecek miydi? Peki bu kadar karanlığın içinde nasıl bulacaktı kalbim, nasıl görecekti? Tek bir ışık bile yoktu ki. Zifiriydi her yer, gecenin en dibiydi.

"Kalbin ne kadar karanlıkta olursa olsun her zaman aydınlık bakar."

Son sözü bu oldu ve karanlığın içinde kayboldu.

Koştum. Her seferinde olduğu gibi durmadan ona koştum ama yoktu. Hep böyle oluyordu, kayboluyordu. Bir anda dizlerimin bağı çözüldü ve ben çığlıklar atarak yere düştüm. Sanki canıma sarılan bir yılan vardı. Beni zehirliyordu. Ayağa kalkmak için doğrulmaya çalıştım fakat başarısızdım. Sonra gözlerimi kapattım.

O kadının sesi zihnimde dolandı. "Ben karanlıktayım. Ama sen? Aç gözünü, bak etrafa sen orda ki aydınlıktasın." Sonra bir kez daha konuştu ardından bir daha sesini çıkarmadı. "Sen karanlığın rahmindeki aydınlıksın."

Gözlerimi zorlukla açtığımda ışıklar gözlerimi alıyordu. Aydınlıktaydım ama o yoktu. O karanlıktaydı. O kadın karanlığa mahkum edilmişti. Bense karanlıkta olduğumu zannediyordum.

Gözlerimi yavaşça gerçekliğe araladığımda güneşin gözümü açmama engel olmasını istedim ama hayır, olmamıştı. Duvar tarafına doğru yüz üstü bir şekilde yatıyordum. Altımda ki yatak hareket ediyordu.

"Uyan güzelll aç gözünüüüü, dinle şu Akın'ın sözünüüü"

Üstünde yattığım yatağın yayları garip bir ses çıkartıyordu çünkü Akın üstünde zıplıyordu. Yarı açık gözlerimi, ona çevirdiğimde Mickey Mouse çizgi filmindeki Minnie karakterinin pembe tacı kafasına takılı halde değişik hareketler yapıyordu.

CAN YANGINI: KÜL +18Where stories live. Discover now