☆ 3

1K 128 225
                                    

kizlar yorum sayisi cok az :( bu durum cok uzuyor beni bu kurgumunda digerleri gibi olmasini istemiyorum

yorum yapalim lutfeenn ✊

-

Los Angeles, 23:30

"Ben seni bu yüzden mi kendimle getirdim, Lalisa!"

Jimin'in bağırış sesi tüm evi inletirken Lalisa gergin bir şekilde elleriyle oynuyordu. Abisinin onu Jeon ile basması hiç iyi olmamıştı. Şimdi ise onu azalıyordu.

"Sevgilim, sakin olur musun?"

Roseanne yumuşak bir şekilde konuştuğunda Jimin sinirle ona da bağırmıştı. "Kes sesini! O herif benim rakibim! Kız kardeşimin onunla sürtmesi gerekmiyor."

Lalisa şaşkınca abisine baktığında Roseanne de dayanamayarak bağırmıştı. "Düzgün konuş! Kızın ne suçu var?"

Jimin dişlerini sinirle sıktığında sevgilisine yaklaşmış ve fısıltıyla konuşmuştu. "Araya girme, seni de ezer geçerim. Üzülürsün."

Roseanne ona hayal kırıklığı ile baktığında bir an olsun değiştiğini düşünmüştü. Fakat yanılıyordu. Park Jimin hiçbir zaman değişmezdi.

Lalisa da kendisi yüzünden kavga çıktığı için suçlu hissediyor dolan gözlerini engelleyemiyordu. Hızla ayağıya kalktı ve salondan çıktı. Jimin peşinden gidecekken Roseanne ona engel olmuş ve ikisi büyük bir kavgaya başlamışlardı.

Lalisa nefes nefese kalmış bir şekilde evden çıktığında derin derin nefesler alıyor, sakinleşmeye çalışıyordu. Jimin böyleydi, kendisinin sevmediği insanlarla yakınları asla bir araya gelmemeliydi. Yoksa kesinlikle dilinin ayarı yoktu, ağzına geleni söyler geçerdi.

Lalisa bu saatte nereye gideceğini düşündü. Aklına gelen tek mantıklı şey ise arkadaşı Bambam'in kendisini davet ettiği mekandı. Oraya gitmek için hazırlanırken Jimin'e yakalanmıştı zaten. Üzerinde sadece saten askılı ve mini olan beyaz elbisesi vardı.

Kapıdaki korumalara baktı. "Morte mekanına gidelim lütfen."

Koruma hızla başını sallayıp Lalisa için kapıyı açtığında aklı hala abisinde ve arkadaşındaydı. İlişkileri git gide toxic bir hal alıyordu. Gerçi her kavgalarının sonu seks ile bittiği için pek umursamamıştı. Hatta bağırış sesleri kesilmişti bile.

Roseanne'in bahsettiği 'hard sex' veya 'hate sex' bu olmalı diye düşündü. Başını iki yana salladı yolu izlemeye başladı. Los Angeles geceleri güzel olurdu. Tayland'tan sırf bu yüzden gelmişti işte.

"Geldik efendim,"

Duyduğu sesle Lalisa gülümseyip arabadan inmişti. Mekana doğru ilerlediğinde bir yandan da kalabalık içinden Bambam'i bulmaya çalışıyordu.

"Liz!"

Kendisine doğru hızlı adımlarla gelen Bambam'i görmüş ve gülümseyerek ona sarılmıştı. Ayrıldığında, "Üzgünüm, geciktim." demişti sesini müzikten dolayı yükselterek.

"Sorun değil, tatlım." demiş ve kolunu Lalisa'nın omzuna atarak onu arkadaşlarının oturduğu masaya yönlendirmişti.

Lalisa masada gördüğü tanıdık yüz ile gerilmişti. Jeon, buradaydı. Bu herif her seferinde karşısına çıkmak zorunda mıydı? Üstelik suratındaki o kibirli gülümsemesi ile.

"Sizi Tayland'ın güzel prensesi tanıştırayım. Lalisa, kendisi artık bizimle okuyacak olan ve masadaki birçok dansçı hatunu dansıyla sollayacak kişi!"

storm fire Où les histoires vivent. Découvrez maintenant