☆ 18

970 112 144
                                    

kizlar biliyosunuz okullar acildi ve bundan dolayi bolum gecikti 💗 bu arada okulunuz nasil gidiyo??

bol bol yorum yapip siniri dolduralimm

sinir: 140 yorum - 95 oy

Los Angeles, 23:40

"Lalisa!"

Jungkook hızla ağlayan sevgilisinin peşinden koşarken Jennie de onu takip etmişti. Lalisa sinirle ve yaşaran gözleri ile mekandan çıktığında ayağındaki ayakkabılar canını acıtıyordu. Ya da peşindeki adamın yaptıklarıydı canını acıtan.

Jungkook ona yetiştiğinde hızla kolunu tutmuş ona bakmasını sağlamıştı. "Lisa, lütfen beni dinle. Bak ben-" diyemeden Lalisa sinirle bağırdı. "Ne sen ya?! Ne sen?! Biri babamın nefreti yüzünden beni hedef alır, biri abimin nefreti yüzünden. Nefretiniz dinmiyorsa siktir olun gidin gebertin birbirinizi!"

Jungkook ona çaresizce bakarken sesini çıkarmadı. Ne dese haklıydı. Her şeyi hak ediyordu. Gözyaşları yanaklarından çenesine doğru akarken onları silmek istedi. Cesaret edemedi.

"Tamam başta amacım Jimin'i sinir etmekti ama yemin ederim sana karşı olan duygularım gerçek. Sadece buna inan, tamam mı? Hiçbir şeye inanma ama sana olan hislerime inan. Tek gerçeğim sensin." dedi neredeyse ağlamak üzereydi. Kaybetme duygusunu iliklerine kadar hissediyordu.

Lalisa ellerini sinirle çekti ve nefretle Jungkook'un gözlerine baktı. "Hiçbir şeyine inanmıyorum senin. İnanmayacağım da," dedi ve ardından aynı ifadeyle Jennie'ye bakıp tekrar ona döndü. "Keşke o gün Jimin seni öldürseydi."

Jennie'nin dudakları aralandığında, Jungkook öylece baktı. Anlayamadı başta ne demek istediğini, havada duran elleri yavaşça indiğinde ve omuzları çöktüğünde Lalisa'nın arkasından bakakaldı. Lalisa, onun ölümünü isteyecek kadar nefret ediyordu ondan.

"Hey," dedi Jennie sessizliği bozarak. "Zırlamyacaksın değil mi?" diye sordu. Jungkook öyle yıkılmış görünüyordu ki, Jennie ne yapacağını şaşırmış gibiydi. Öylece tek bir noktaya bakıyordu.

Jennie yavaşça ona doğru yaklaştı ve başını omzuna yasladı. "Sadece sinirli ve kırgın olduğu için öyle konuştu, sende biliyorsun seni sevdiğini."

Jungkook burnunu çekip hızla arabasına doğru ilerlediğinde Jennie ona seslendi. "Nereye?!" Jungkook onu dinlemeden arabaya bindi ve uzaklaştı.

Jennie oflayarak içeriye girdi. Lalisa bir şekilde öğrenecekti sonuçta, yine de kendini kötü hissediyordu.

×

3 gün sonra

Jungkook saatlerdir önündeki kadehi izliyordu. 3 gündür Lalisa'ya ulaşmaya çalışıyordu. Telefonlarını açmıyor, mesajlarına dönmüyordu. Birçok kez evine gitmişti fakat hiçbirinde kendisini görmemişti.

Öyle bir çökmüştü ki, kendisini tanıyamıyordu.

"Lalisa'dan haber yok mu?"

Jungkook kafasını kaldırmadan Mingyu'nun sorusunu cevapladı. "Olsa bu halde olur muydum?"

Mingyu bir şey demedi. Arkadaşının bu haline oldukça üzülüyordu. En başından böyle boktan bir şeye bulaşmamaları lazımdı.

"Roseanne'e mi sorsan?" dedi Jennie. Bir umut Lalisa da gelir diye parti düzenlemişti fakat Lalisa hariç herkes buradaydı. "En son sormaya gittiğimde tokat atmıştı."

Mingyu birden boş bulunup, "O kızın eli çok ağır ya, anamı sikse canım daha az yanardı." diyince Jungkook ve Jennie'nin bakışları ona kaydı. "Ne? Öyle ama."

Jennie gözlerini devirdiğinde Jungkook içkiyi kafasına dikti. "Az iç şunu, sporcusun sen 3 günde mahvettin vücudunu."

Jungkook onu dinlemeden içmeye devam etti. "Dayanamıyorum." başını ellerinin arasına aldığında gözleri yanıyordu. Sol tarafına çöken ağrı yüzünden nefes bile alamıyordu. Aklında olan tek kişi Lalisa'ydı.

Jennie üzgün bir şekilde kuzenine baktığında içten içe pişmanlık duyuyordu. O gece konuşmasalardı Lalisa onları duymayacaktı ve şu an bu durum da olmak zorunda kalmayacaklardı.

"Üzgünüm, benim hatam." dedi Jennie elleriyle oynarken. Jungkook kısık sesle cevap verdi. "Eninde sonunda öğrenecekti."

Jennie tam konuşacakken kesilen müziğin sesiyle kalabalıktan bir ses duyuldu. "Birileri bana olan nefretini dindirmek için kardeşimi kullanmış." Bu Jimin'in sesiydi.

Kalabalığı yarıp yüzündeki alaycı gülümsemesi ile Jungkook'a doğru ilerliyordu. Jungkook güldü. "Geliyor benim stres topum."

Jungkook da ayağıya kalkarken etraftaki insanlar film izlermiş gibi onları izliyordu. Roseanne gergince sevgilisine bakarken söylediğine pişman olmuştu.

"Lalisa'yı üzünce benim canımı yakacağını mı düşündün?" diye sorduğunda Jungkook onun adını duymasıyla beraber yutkundu. Kendini çok güçsüz hissediyordu.

"Acıyorum sana," dedi Jimin alayla gülerken. "Ben senden daha berbat biriyim ama yine de terk edilip üzülmüyorum. Bir de kendine bak, ölümünü isteyecek kadar nefret ediliyorsun."

"Ağzının ayarını sikerim senin!" dedi Mingyu hızla ona doğru ilerlerken. Jennie onu tutmuş ve iğrenircesine Jimin'e bakmıştı. "Tehditle insanları yanında tutan bir adama göre fazla iddialı konuşmuyor musun?"

"Hayatı boyunca sevgi görmemiş ve bir hata olarak görülen bir çocuğa göre fazlasıyla iddialı konuşuyor, haklısın Jennie. Yaşadığın en büyük terk, annen tarafından olmuş zaten. Gerisi koyar mı?" dedi Jungkook tıpkı onun gibi alay edercesine konuşurken.

Geçmişte en yakın arkadaş olmaları, bugün birbirlerini acılarından vurmalarına neden olmuştu.

Roseanne hiçbir şey demeden sessizce onları izlediğinde Jimin sinirle güldü. "Yazık, daha çok acı çekeceksin desene. Hem Lalisa-" diyemeden Jungkook ona sağlam bir kafa atmıştı. Çığlıklar koparken Jungkook öfkesini ve acısını susturmak adına yumruklarını suratına indiriyordu.

"Gebertirim lan seni!"

Acımadan ona vurduğunda jimin gülüyordu. Onun gülmesiyle Jungkook daha çok sinirleniyordu. "Ayırmaya gerek var mı?" dedi Taehyung oturduğu yerden. Jennie ona bakıp göz devirdi. "Deneme bile."

Jungkook yanaklarından düşen yaşlarla beraber karnını tekmeliyordu. Lalisa yoktu ve o deliriyordu.

Jungkook nefes nefese kalmış bir şekilde geri çekildiğinde yumruk yaptığı ellerinden kan damlıyordu. Jimin öksürürken, "Jeon," dedi. Jungkook onu dinlemeden arkasını dönüp ilerlediğinde duyduğu sesle durdu.

"Lalisa Tayland'a geri döndü. Çabalama artık."

÷

asla ilham gelmiyor ve bu bolumu bilr zor yazdim

aklimda başka bisi daha var bunu bitirelim bakicaz

nasildi bu arada??

seviyorum sizii 💗

storm fire Where stories live. Discover now