storm fire

☆ 15 (m)

kizlar 👀 bu bolum o bolum 👀

bu arada hic panoma yazmiypsunuz aliniyorum :(

yorumlarinizi eksik etmeyin lutfen, hepinizi görmek istiyprum yorumlarda 💗

sınır: 85 oy - 220 yorum

-

Los Angeles, 22:00

"Roseanne, fazla abartı olmadı mı sence?"

Lalisa arkadaşına tereddütle bakmış ve aynadan kendini süzmüştü. Üzerine yapışan siyah saten elbisesi, sırt ve göğüs dekoltesi ile oldukça iddialı görünüyordu. Siyah saçlarını tepeden toplamıştı. Roseanne'in ona zorla yaptırdığı makyaj ile gözleri daha çok ortaya çıkmıştı.

"Saçmalama aptal, mezuniyet partisinde köylüler gibi mi olacaktın bir de?" dedi Roseanne sinirle. Kızıl saçlarını geriye atarak önden önden yürümeye başlamıştı. "Acele et, geç kalıyoruz." dediğinde Lalisa da çantasını almış ve hızla merdivenden inmişti.

Jimin aşağıdan kornaya basarken Roseanne söyleniyordu. "Oropsu çocuğu senin abin." Lalisa da gülerek ona katıldığında evden çıkıp arabaya binmişlerdi. Jimin ikisine bakıp göz devirmiş ve camları açmıştı. "Parfüm şişesini boşalttınız herhalde."

"Susacak mısın artık? Yoksa gecenin sonu farklı mı bitsin?" diyerek imayla konuşmuştu Roseanne. Jimin başını sallayıp arabayı çalıştırırken Lalisa gerginlikle tırnakları ile oynuyordu. Pekala, onun mezun olmasına daha bir yıl vardı ama Jungkook'u görme umuduyla gidiyordu.

Geçen gün soyunma odasında yaşananlardan sonra kendisini görmemişti. Ona karşı olan hislerinden emindi fakat korkuyordu. Yarı yolda kalmaktan korkuyordu, Jungkook'a güveniyordu ama korkuları vardı yine de.

"İnin," dedi Jimin arabayı durdurarak. Lalisa arabadan indiğinde Roseanne hala inmemişti. Jimin kaşlarını çatarak sevgilisine baktı. "Bebeğim, inmeyi düşünüyor musun?"

"Kapımı aç." dedi Roseanne emir verircesine. Lalisa onun bu haline şaşırırken gülmeden edemedi. Jimin derin bir nefes alıp sevgilisinin kapısını açarken Roseanne elini uzatıp gülümsedi. "Ne bakıyorsun, Jimin? Tutsana."

Lalisa kahkaha attı. Park Jimin'in hakkından gelen tek kadın Roseanne Park idi.

Jimin sevgilisinin elini tuttuğu gibi kendisine öyle bir hızls çekti ki Roseanne'in kafası onun göğsüne çarptı. "Hayvan herif!" Roseanne sinirle ona söylenirken uzun beyaz elbisesinin eteğini tutmuş ve önden yürümüştü. Jimin de sırıtarak onu takip ettiğinde, Lalisa ebeveynleri tarafından dışlananlar ortanca çocuklar gibi kalmıştı.

Ardından o da hızla onların peşine takıldığında her yerinden renkli ışık ve müzik çıkan mekana girmişlerdi. Lalisa bakışlarını etrafta gezdirip Jungkook'u görme umuduyla bakınıyordu. Onu gördüğünde yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu fakat bu kısa sürdü. Yanında oturan Miyeon, ellerini Jungkook'un bacağına sarmış kulağına bir şeyler fısıldıyordu.

Lalisa'nın kaşları çatılırken bakışları setleşmişti. Jungkook ile haddinden fazla yakınlardı. Pekala, belki de kendisi abartıyordu. Aralarında Jennie ile oldukları gibi bir ilişki olabilirdi. Ama görünüşe bakılırsa Jennie bile ona bu kadar yakın davranmıyordu.

"Tatlım, sana sesleniyorum." Roseanne'in sesiyle kendine geldiğinde yüzüne zoraki bir gülümseme taktı. "Anlamadım, ne dedin."

Roseanne bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki kaşlarını çattı. "Jimin'in arkadaşlarının yanında oturalim istiyorsan diyecektim. Ama sanırım bir sorun var, ne oldu?"