storm fire

☆ 17

finale cok az kaldiii aklimda bi seyler var final icin 👀

yorumlarinizi eksik etmeyin lütfen 💗

ve bu bolum jungkookun dogum gunune ithafen yazilmistir 👀 pasam iyi ki dogmus ilk idolum 💗 kendisine olan sevgim bambaşka bi boyutt, tanidigim ilk idol, onun sayesinde bircok sey ogrendim iyi ki tanimisim onu cok seviyorum 💗

-

Los Angeles, 09:30

Sabahın erken saatleri, güneş doğmuş ve eylül ayına giriş yapılmıştı. Sonbaharın ilk günü, huzur gibi bir sabahtı.

Aldığı mesaj huzurunu bozmasaydı eğer...

Jungkook, Lalisa'yı uyandırmadan kalktı ve telefonunu eline alarak balkona doğru ilerledi. Bakışları yatakta uyuyan Lalisa'ya değdi. Çıplak vücudunu yorganla sarmış yastığına sarılarak uyuyordu. Dün gece Jungkook'un evine gelmiş ve birlikte güzel bir gece geçirmişlerdi.

Jungkook bakışlarını zor da olsa ondan çekti ve gelen mesaja baktı.

Jennie: o kıza baktığımda vicdan azabı çekmekten yoruldum amına koyayım, ya sen anlatırsın ya da ben. seçimini yap

Jungkook sinirle nefesini dışarıya verdi. O anlatmazsa Jennie anlatırdı. Bundan şüphesi yoktu. Ya Jennie'yi ikna edecek,ya da gerçekleri anlatacaktı. Anlatırsa da Lalisa'yı kaybedecekti.

"Jungkook?" Lalisa uykulu gözlerle ona bakarken Jungkook kendini toparlayıp gülümsedi. "Bebeğim, uyanmışsın."

Lalisa başını salladı ve yatakta bedenini oturur hale getirdi. "Sen neden ordasın?" Jungkook içeri geçip balkon kapısını kapattı. Jungkook hafifçe gülümseyerek yerde ki gömleğini aldı ve Lalisa'ya uzattı giymesi için. "Sigara içmeye çıktım."

Lalisa başını sallayıp gömleği üzerine giydiğinde Jungkook ona yaklaşmış ve dudaklarına uzun bir öpücük kondurmuştu. "İyi misin?" Lalisa gülümseyerek başını salladığında ayağıya kalkmış ve telefonundan saate bakmıştı. "Sende giyinsen iyi olur, okula geç-" diyemeden aklına okulların tatil olduğu gelince sustu.

Jungkook güldü. "Yuh be kızım, eylül ayına girdik hala okulların kapandığına alışamadın." Lalisa sinirle ona baktı. "Susacak mısın?" Jungkook sırıtarak karşılık verdi. "Susturacak mısın?"

Lalisa söylene söylene duşa girdiğinde Jungkook önceden duş aldığı için dolabından giyecek kıyafet seçiyordu. Aşağıdan gelen seslerle beraber hızlıca üzerine beyaz salaş gömleğini giydi. Muhtemelen korumalardan biri istediklerini getirdi. Gömleğinin kollarınu kıvırırken merdivenlerden iniyordu.

"Efendim, istediklerinizi getirdim." dedi koruma saygıyla başını eğerken. Jungkook başını salladığında koruma işine geri dönmüştü. Kendisi hazırlamayı beceremediği için hem Lalisa için hem de kendi için, Lalisa'nın sevdiği çöreklerden ve şekerli sütten istemişti.

Yani, diğer adıyla sütlü kahve.

Jungkook kahveden bir yudum alıp yüzünü buruşturdu. O daha çok acı ve sade kahveleri tercih ederdi. Lalisa seviyorsa o da sevmeliydi. Yapacak bir şey yoktu.

"Jungkook! Çantam nerede?" diyerek yukarıdan seslenen Lalisa'ya karşılık bağırdı. "Arabada kalmıştır. Siktir.et çantayı, kahven soğuyacak gel." demesiyle Lalisa hızla aşağıya indi. Kahve kokusunu alması yeterli olmuştu. Kahvesinden bir yudum alıp gözlerini kapattığında beğendiğine dair mırıltılar çıkarıyordu.

"Çok güzel," dedi tekrar bir yudum aldığında. Jungkook onun bu haline bakıp gülümsedi. "Çöreğini de ye." Lalisa çöreğinden bir ısırık alıp Jungkook'a baktı. "Jennie ile buluşmam lazım, beni her zaman gittiği kafede beklediğini söyledi. Sen biliyormuşsun yerini."