☆ 5

1K 125 206
                                    

Shawn Mendes - Mercy

yorum sayisi neden bu kadar az, ne kadar cok yorum o kadar hizli bolum lutfen yorum yapalimm 💗

bu arada 3. bolumdeki yakinlasma icin 'taciz' diyenler olmus ama orada fark ederseniz lalisa da karsilik verdi. basta sasirdigi icin tepki veremiyor, taciz iceren herhangi bi sey yazmadim. altta da belirttigim gibi karsilik verildi zaten.

-

Los Angeles, 22:15

"Jennie, Jennie, Jennie..."

Jennie rahat bir şekilde bacaklarını üst üste atıp alayla konuştu. "Jeon, Jeon, Jeon?"

Jungkook sinirle gülümsediğinde karşısındaki kadının rahat tavırlarını izliyordu. "Amacın neydi?"

Jennie üzerindeki askılı siyah elbisesinin askılarını düzeltmiş ve turuncu saçlarını da geriye atarak karşısındaki adamı kaale almadığını belirtiyordu. "İstedim ve yaptım."

"Jimin'e mi aşıksın lan sen?" dedi Jungkook yüzünü buruşturarak. Eğer Jimin'e aşık olduğunu söyleseydi Jennie'yi tımarhaneye tıkmayı planlıyordu.

Jennie gözlerini kocaman açtı. "Ay hoşt be gerizekalı," ardından kaşlarını kaldırarak, "Jimin gibi bir manyaktan hoşlanacak kadar delirmedim henüz." demişti.

Jungkook bu cevaptan sonra oturduğu yerden kalkıp tereddütle ona bakmıştı. "Bana lütfen Lalisa'dan hoşlandığını söyleme,"

Jennie birden kahkaha atıp masadaki kadehi eline alarak dudaklarına götürdü. "Bilemezsin, Jeon."

"Jennie," dedi Jungkook dişlerinin arasında. "Amcamın hatrına sana bir şey diyemiyorum, şansını zorlama."

Jennie tek kaşını kaldırıp karşısındaki adamı süzerek, "Farkındaysan ben bir Jeon değilim, amcan olacak herifin soyadını da taşımıyorum. Yani bana istediğin gibi davranabilirsin."

Jungkook sabır dilercesine nefesini sertçe dışarı vermiş ve oturdukları terastan kendini nasıl atacağını düşünüyordu. "Annenin soyadını kullanman, aramızdaki sikik kan bağını bitirmiş olmuyor. O yüzden sen bana o gece ki amacını ve fotoğrafları verirsen, sorun çözülür."

Jennie tekrar gülmeye başladığında bu sefer Jungkook gerçekten kendini 16. kattan aşağıya atmayı düşünmüştü. Jennie'nin sürekli alay etmesi onu çıldırtıyor, sinirlenmesine neden oluyordu.

"Ne yapacakmışım, tekrar söyle?"

Jungkook gerçekten delirmek üzereydi, kendisi de dışardan böyle gözüküyorsa eğer kendisini de şu an öldürebilirdi.

"Baban yediğin haltları biliyor mu?" dedi Jungkook birden ciddileşerek. Jennie'nin babasını her ne kadar ciddiye almadığını bilse de ondan çekindiğini de biliyordu. Amcası, son derece acımasız ve mükemmeliyetçi bir adamdı. Asla hata kabul etmez, cezasını çok fena keserdi.

Jennie gülmeyi kesip yerinde rahatsızca kıpırdandığında kaşlarını çatmıştı. "Ne demek istiyorsun?"

Jungkook alayla gülümseyip şarap kadehini dudaklarına götürerek tıpkı Jennie gibi davranmıştı. "Diyorum ki sevgili kuzenim, baban okulda yaptığın zorbalıklardan, ot kullandığından haberdar mı?"

Jennie iyice gerilirken tüm bu olanları Jungkook'un nereden bildiğini çözmeye çalışıyordu. Zorbalık yapıyorsa bile bunu sesini duyurarak yapmıyordu, peki ya ot kullandığını nereden biliyordu?

Jungkook rahat bir şekilde arkasına yaslandı. "Şimdi sen diyeceksin ki tüm bunları nereden biliyor bu herif?"

Jennie sırıtıp başını 'e yani' dercesine salladı. Jungkook da sanki gününden bahsediyormuşçasına anlatmaya başladı. "Ot aldığın torbacılardan biri benim arkadaşım. Kim Taehyung, o söylemedi tabii. Telefonundan gördüm."

storm fire Where stories live. Discover now