☆ 13

870 124 194
                                    

yorum sayisi ve oy sayisi cok az :( hayalet okuyucu olmayin lutfen, yorum yapmak ve oy vermek bu kadar zor bi sey degil. maalesef sinir koymak zorunda kalacagim..

yorumlari sinir dolsun diye random, emoji, sayi vb. gibi seylerle doldurmayalim lutfen 🙏

iyi okumalarr <3

sınır: 80 oy - 200 yorum

-

Los Angeles, 18:00

3 hafta sonra

Hayatının çoğunu yüzmeye adamış, suyun içinde hayatının tadını çıkarmış ve uğruna tüm yıllarını sarf etmişti. 10 yaşından beri yüzmeye merak salmış biriydi, denizlerde, havuzlarda.. Yüzebileceği birçok yerde bu yaşına yüzmüş ve kendini geliştirmişti. Onun için hayat buydu.

"Mezun olmamıza az kaldı, şaka gibi."

Jungkook yüzmeyi bırakıp kollarını havuzun mermerine yaslayarak hüzünlü bir şekilde dalıp giden kuzenine baktı. İstediğin buy değil miydi? Okul bitince Fransa da mesleğine devam edeceğini söylüyordun."

Jennie dudaklarını büzerek başını salladı. "Evet ama, buradan da ayrılmak istemiyorum." Okulun bitmesine az bir zaman kaldığı için okula gitmek yerine Jungkook'un evinde toplanmışlardı. Eh, bu sefer Jungkook onları kovmamıştı.

"Benden bu gidişle bir bok çıkmayacak abi," dedi Mingyu o da tıpkı Jennie gibi şezlonga yayılmıştı. "Babam diyor ki 'ne zamana kadar balık gibi çırpınacaksın' yüzücü olduğuma ikna edemiyorum adamı." dediğinde Jennie ve Jungkook gülmeye başladı.

"Sen ne yaptın prensesle?" diyerek bir anda konuya girdi Jennie. Jungkook'un yüzündeki gülümseme bir anda solduğunda bakışlarını kaçırdı. Lalisayı bir haftadır görmüyordu. En son geçen hafta sahilde buluşmuşlardı onda da Lalisa birbirlerinden uzak durmaları gerektiğini ve kendisinin ona uygun biri olmadığını söylemişti.

Tam duygularını kabullenmiş kendini ikna etmişken bir anda ondan bunları duymak Jungkook'u koca bir boşluğa sürüklemişti. Ondan sonra doğru düzgün evden çıkmayıp çalışmalarına da evden devam etmişti.

"Ona uygun biri değilmişim." dedi mırıldanarak. Bunu söylemek onun için zordu. İnsanların söylediklerini normalde takmayan adam, Lalisa'nın tek bir cümlesi ile bozguna uğramıştı. Bakışları, sanki Jungkook'tan nefret ediyor gibiydi. Hayatı boyunca asla unutmayacağı bir an yaşatmıştı ona.

"O ne demek öyle?" dedi Jennie kaşlarını çatarak uzandığı yerden doğrulurken. Mingyu da aynı şekilde ona bakarken Jungkook yüzüne her zaman ki umursamaz tavrını yerleştirmiş ve ıslanan saçlarını geriye atmıştı. "Bilmem, biraz geç fark etmiş sanırım."

"Emin misin bunları Lalisa'nın söylediğine? Çünkü bilirsin, o kimseyi kıracak bir şey söyleyemez." dedi Jennie. Az çok tanımıştı Lalisa'yı. Jungkook her ne kadar umursamaz görünse de Jennie biliyordu ki onun üzüldüğünü.

"Eminim, Jennie. Ne yapayım, yemin töreni mi hazırlayayım inanman için?" Jennie onun bu haline göz devirdiğinde Mingyu konuştu. "Jimin bir şey yapmış olmasın?"

Jungkook havuzdan çıkıp havlusunu eline aldı. "Jimin ile kazadan sonra bile birbirimize bulaşmadık. Neyin öfkesine kapılıp Lalisa'yı benden uzak tutacak?" Ardından derin bir nefes alıp yutkundu. "Belli ki istemiyor beni, zorlayamam onu."

Jennie ve Mingyu öylece onu izlerken Jungkook'u ilk defa böyle görüyorlardı. Jungkook ise geçen hafta yaşadığı şeyleri şimdi anlatmıştı onlara. Geçen haftadan sonra Lalisa'yı kimse görmemişti.

storm fire Where stories live. Discover now