Bölüm 21: Affedilmek yada Edilmemek

22 1 128
                                    

Not 1: Bu bölüm aslında devam edecekti, aklımdaki her şeyi yazamadım ama 2500 kelime olunca artık bırakmam gerektiğine karar verdim. Yani yine yine yeniden aksiyonlu kısma gelemedik XD çok edebi olmadı ama harika bölüm oldu, bol bol güleceksiniz canlarım~

Not 2: Şimdi tekrar bakınca unforgiven şarkısı daha iyi olurdu burada koyduğuma göre asjdlsk ama çok duygusal

Teru koltukta uzanırken, kenarından arkaya kıvrılmış fotokopi destesini okumakla meşguldü. Sabah antrenmanını bitirmişti ve sıra diğerleriyle yaptığı günlük talime gelmişti ancak o da Asu'nun mutfaktaki işlerini bitirmesi için bir süre ertelenmişti. Sonuç olarak üzerindeki antrenman kıyafetleriyle onu beklerken dün Betty'den aldığı ders notlarını okuyordu.

Maya karşı koltukta otururken Teru'yu dikkatlice süzdü, Teru'nun askılı yarım tişörtüyle açık kalan karın kaslarına bakıyordu. Sonra tişörtünü kaldırıp kendi karnına baktı.

"Tahminen ne zaman senin gibi karın kası elde ederim," dudağını bükerek sordu.

"Her gün sütünü içersen belki?"

"Senpai!" Teru alaycı bir şekilde güldükten sonra elindeki notu okumaya döndü.

"Göbek senin türünde genetik canım." Mizu Maya'nın kızgın tepkisine hunharca gülmeye başladı.

"Pandaların göbekli olması benim suçum mu!?" Kaşlarını çatarak Mizu'ya parmak salladı.

"Bu kabullenmen gereken bir şey." Alaycı bir şekilde gülümseyerek Maya'ya baktı.

"Hiç değilse benim koca basenlerim yok!"

"Ne?! Onlar basen değil bir kere, bacak kası!" Mizu sinirlenerek Maya'nın üstüne yürüdü.

"Aynen, bak bu da arkadaşım Elizabeth.( ingiltere kraliçesi)" Mizu bir anlığına anlayamayarak Maya'nın gösterdiği boşluğa baktı. Şakayı anlayınca Maya'ya doğru güçlü bir tekme savurdu, Maya tekmeyi bloklayarak durdurdu.

"Bu oyun iki kişi oynanır bebeğim." Karşılıklı tekmeler ve yumruklar havada uçuşurken Asu mutfaktan koşarak onları durdurmaya çalıştı.

"Teru! Bir şey yap!" Çığlık çığlığa Teru'ya seslendi.

"Bırak takılsınlar." Teru sehpadaki tabaktan bir bisküvi alıp ağzına aldı. Bisküviyi ağzında tutarken elindeki yığında bir sayfa çevirdi. Bütün bu hengame oldukça sıradan geliyordu gözüne.

"Onları durdurman lazım!"

"Yio."

"Senin görevin bu!"

"Yio."

"Liderin görevi budur bir kere!"

"Yio."

"Lan! Dalga geçme benimle!" Teru'nun yakasından tutup sallamasıyla Teru gülme krizine girdi. Asu'nun sallamalarından kurtulmak için doğrulup ona baktı. Tam kalkıp onları azarlayacak gibi dururken tabaktan bir bisküvi alıp tekrar uzandı.

"Yaa!" Daha çok sinirlenen Asu sinirle Teru'nun kolunu yumrukladı, Teru ise kahkahalarla gülmeye devam etti.

Bütün bu hengame içinde birden zilin çalmasıyla herkes durdu. Asu tek kaşını kaldırarak kapıya baktı, kimsenin birini beklediğini sanmıyordu.

"Aç hadi." Teru yarı ciddi yarı alaycı bir gülümsemeyle Asu'ya baktı. Asu kapıya giderken ağzındaki bisküviyi çiğnemekle meşguldü. Kapının açılmasıyla herkes bir anda donup kaldı.

Az önce hunharca savaşan Maya ve Mizu sessizce birbirlerine baktılar ardından bakışları kapıda donup kalan Asu'ya kaydı.

"Ş-Şey.." Beceriksizce başlayan konuşma girişimini duyunca herkes bu sesin kime ait olduğunu net bir şekilde anladı, öyle ki Bianca bile şaşkınlıkla bilgisayar masasından kalktı. Herkes duyduklarından emin olmak için kapıya doğru ilerlerken sadece Teru usulca elindeki notu okumaya devam etti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 11, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

The HuntedWhere stories live. Discover now