*kucağıma ait*

603 30 1
                                    


*

Ortalık sakinleşmişti. Belli bir düzen oluşmuşturmuştuk. Leydim saldırının düzenlendiği gün ile ilgili bazen kâbus görüyordu ve gece adımı sayıkladığında ona sımsıkı sarılarak yanında olduğumu defalarca kez tekrarlıyordum. Babasının yaptığı bütün o şeyleri öğrenmişti. Dolayısıyla annesinin bildiği halde hepsine sessiz kaldığını da...
Bu yüzden şuan annesi ile araları bozuktu. Mary'yi ve onu malikaneden getirdiğimiz andan itibaren gözlerin deki hayal kırıklığını saklayamıyordu. Belki de bu sayede en yakınında olan insanların büyük bir yanılgı olması benim ondan sakladığım şeylerin üstünü örtmüştü. Çünkü her şeye rağmen günün sonunda sarılarak uyuyor ve güne soluklarımız karışır halde uyanıyorduk.

Tabi bu süreçte araştırmalarıma devam etmiştim. Lord Eadred pisi pisine ölmüş olsa bile ortağını oltaya getirmem ve bu dosyayı tamamen kapamam gerekiyordu. Böylece zamanımın hepsini sevgilim Diana'yı öperek geçirebilirdim.

Şömineden gelen çıtırtılar kulağımda yankılanırken çalışma odamın kapısı tıklatıldı. Gel, dediğimde içeriye yönelen utangaç adımlar ile elimdeki kristal bardağı sehpaya bırakarak hızla yanına ilerledim.

"Bebeğim, iyi misin? Kâbus mu gördün yine?"
Endişe ile sorularımı sıralarken bir yandan da onu kontrol ediyordum. Hafif bir tebessüm ve uzun zamandır görmediğim ışıltılar ile gözleri kısılmıştı. Yavasca elime uzandı.

"Endişelenme hemen, yok bir şeyim. Biraz oturalım mi?"

Rahat bir nefes verdim. Endiselnecek bir şey yoktu, o iyiydi. Bir kolumu belinin altından diğerini de bacaklarından geçirerek onu kucağıma aldım. Şaşkınca yüzüme bakakaldı.

"Cara! Ne yapıyorsun?"

Kendimi sırıtmamak için zor tutuyordum, o kucağımdayken koltuğa yöneldim ve kucağıma oturmasını sağladım. Kolum omuzlarını sararken başını omzuma yaslaması için hafifçe baskı uyguladım. Direnmeden direktiflerime uydu ve kucağıma yerleşti.

"Oturmak istediğini söyledin. Bende biricik sevgilimi ait olduğu yere yani kucağıma oturttum."

Flörtöz çıkan sesim beni ele verirken saçlarından gelen lavanta kokusunu derince içime çektim. Alnına tüy kadar hafif, masum bir öpücük kondurdum. Yüzünde huzurlu bir ifade belirince gelen rahatlama ile iç çektim. Onun tekrar hazurlu ve mutlu bir hayatı olması için her şeyi yapmaya hazırdım. Sessizce oturarak bir süre sadece kalplerimizi sesini dinledik.

"Ben son zamanlarda hep düşündüm..." kadife sesi huzuruma huzur katarken kendini rahatça ifade edebilsin diye müdahale etmeden onu dinlemeye başladım.

"Aslında başta sana çok kırıldım, bu kadar şeyi benden sakladığın için, bana güvenmediğini düşündüm hatta. Ama seni kaybetme düşüncesi o kadar ağır geldi ki her şeyi bir kenera attım. Ne olursa olsun, bana gerçekte kim olduğunu söylemesen bile kırgın kalamadım sana, biliyorsun zaten... Ve.. ve ayrıca ben bu kadar alçak bir adamın kızı olduğumu da bilmiyordum..." Sıcak gözyaşları yanağından süzülüyordu. Daha sıkı sardım onu, dört bir yanını kaplasam unuturdu belki üzüntülerini.

"Ben, her zaman gurur duyacağım bir ünvana sahiptim sanki ama bir anda yerle bir oldu hepsi, şimdi utanıyorum kimliğimden." Akan yaşları baş parmaklarım ile silerken , düşüncelerinin yanlış olduğunu kanıtlarcasına sıkı bir öpücük kondurdum dudaklarına.

"Ve ben tam kendimden nefret edecekken yanımda sen vardın, ne olursam olayım sevdin beni. O aşağılık adamın yaptığı şeyler affedilemez olsa bile sen onun kızına aşık oldun."

Kendi aşkımı onun dudaklarından duyduğumda daha fazla dayanamayacağımı anladım. Derin bir öpücüğün başlangıcı ve giderek harlanan ortam ile belini daha çok sıktım. Kendini bana bastırarak tuzlu gözyaşlarının tadıyla karşılık verdi öpücüğe. Kollarını sıkıca boynuma sardı ve ağzını açarak cennetin kapılarını araladı nezdimde.

Giderek kendimizi kaybettiğimiz öpücük kapının tekrar tıklatılması ile son buldu. Zorla ayrıldım cennet bahçemden. Soluklarımız birbirine karışırken nefeslerimizi düzene sokmak için zaman tanıdık. Islanan ve kızaran dudaklarını baş parmağım ile sildim. Sarhoş etmişti iki dakika da beni...

Kendimizi saniyeler içinde toparladığımızda Diana artık kucağımda değildi. Az önce bölünen ortamdan dolayı sinirlerim gerilirken dışarıdaki her kimse daha fazla bekletmemek için girmesini söyledim.

Abim Archie kapıyı aralayarak içeri girdi ve karışmızda kalan koltuğa kendini attı.

"Özel zamanınızı bozmak istemezdim sevgili kardeşim. Ayrıca benden çekinmeyin Leydi Diana, kardeşimin karısı olduğunuzdan bende kardeşiniz sayılırım."

Pişkince sırıtarak Diana'nın daha çok kızarmasına sebep olduğunda gerildim. Karım olduğunu söylemesi kalbimi tekletse de "Kes sesini abicim. Daha fazla devam etme bence" dedim.

Tehdivari bir şekilde ona bakıyorken aynı zamanda leydimin belinden tutarak  kendime daha çok yasladım. Düellolarda onu yenebilen tek kişi bendim ve bu onun için yeterli bir tehditti. Ayrıca gevşek abimden utanacak son kişi bile değildik.

Archie "her neyse," diyerek ciddi bir hâle büründü. Benim yanımda pek ciddi davranmayan abimin tavrı önemli bir mesele olduğunu gösteriyordu. Ki daha sonra söyleyeceği şeyler de bunu kanıtlar nitelikteydi.

"Lord Eadred'in ortağını bulduk. Yaptıklarının üzerini bu kadar rahat kapatabilmesine şaşırmamak lazım. Hatta Leydi Diana'nın affına sığınarak söylüyorum ki o gün evliliğe zorlandığınız kişi babanızın biricik ortağıydı. Elbette bu zor bir tahmin değil, zaten onu bulmak zor olmadı, zor olan suçlu olduğunu kanıtlamak..."

Kendime hakim olmaya çalıştım. Kesinlikle leydimi evliliğe zorlayacakları şerefsizi tahmin etmek zor değildi. O gereksiz her iki türlü de avcumun içine düşmüştü. Adım gibi biliyordum zaten ama sonunda balığı oltaya getirmemiz gerekiyordu. Bana dediği lafları ona yedirmek için sabırsızlanıyordum. Aklımdan geçen işkence çeşitleri ile rahatlamaya çalışarak Archie'yi dinlemeye devam ettim.

"Konuştuğumuz gibi olacak kardeşim. O pisliği bütün camianın önünde rezil ediceğiz, kaybettiği ilk şey unvanı olacak ve tabiki olmayan haysiyeti. Sonrası ise daha karanlık..."

Karanlık kısımı öyle güzel süsleyecektim ki o lord bozuntusu aklını şaşacaktı.
İçimin rahatlaması ve gönlümün huzura ermesine bir kaç gün kalmıştı, daha sonrasında leydim ile hayallerimizin ötesinde bir yaşantım olacaktı. Tek yapmamız gereken ise balığa yemi atmaktı.

*

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

-

-




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝑳𝒆𝒚𝒅𝒊𝒎  «𝚐𝚡𝚐»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin