|BÖLÜM 14|

50 29 151
                                    

Hepinize merhabaa 🫶🏻
Canlarım nasılsınızz
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olurr

Hayat acımasız, insanlar kötü... Hep öyleydiler ve öyle olacaklar...

Demir'den
                                                         20 Mayıs 2016
Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Odamın gece lambası dışında başka bir ışıkla aydınlandığını gördüm. Hemen yataktan çıktım. Bugün cumartesi olduğu için annem ve kardeşimle vakit geçireceğim. Aşağı inince annemle Damlayı gördüm.

Yerde oturan Damla'nın yanına oturup sıkıca sarıldım. Annem bana dönüp "Biz Damla ile parka gidiyoruz. Baban da işe gitti." Beni neden götürmüyorlar? Ayağa kalkıp başımı yere eğerek "Ben neden gelmiyorum?" Annem dolu gözlerle bana sarıldı.

Bir terslik var gibi hissediyorum. Ardından Damla'yı alarak büyük çantasını takıp bana.son kez baktı. Sanki bir daha gelmeyeceklerdi. Alt tarafı bir parka gidecekler. Arkasını dönüp evden çıktılar.

Saatlerce onları bekledim. Güneş batmak üzereyken ev telefonundan komşumuzu aradım. "Alo Ayşe Teyze çok korkuyorum. Annemler hala gelmedi." Ağlamak istiyordum. Ama aglayamazdım. Çünkü babama göre erkekler ağlamazdı. Ben de o ağlamayacaktım.

Bir saat içinde zil çaldı. Neden bu kadar geç geldi? Koşup kapıyı açtım. Ayşe Teyze gelmişti. Ona sarıldıktan sonra içeri geçtik

                                                         22 Mayıs 2016
İki gün boyunca bana Ayşe Teyze baktı. Sabah aşağıdan sesler geldi. Birileri konuşuyordu. Kesin annemler geldi. Yataktan fırlayıp aşağı indim. Ayşe Teyze kapı da birileriyle konuşuyordu. Kapıda duran yabancılar bir şey dedikten sonra Ayşe Teyze bana döndü.

Hemen yanına gidip arkasına saklandım. Çok korkuyordum. Gelenleri tanımıyordum. Bu da benim korkmama yetiyordu. Ayşe Teyze eğilip kollarımdan tutarak "Oğlum bu ablalar abiler seni almaya geldiler." Beni alıp nereye gideceğiz? Başımı iki yana sallayıp "Ben gitmek istemiyorum." Ayşe Teyze arkadaki yabancılara baktı.

Diğerlerinden daha farklı giyinen abla öne çıkıp "Canım biz seni daha güzel bir sürü arkadaşın yanına götüreceğiz." Bir sürü arkadaşım mı olacaktı. Bu çok güzel bir şey. Ellerimi birbirine çarpıp "Yaşasın! Bir sürü arkadaşım olacak. Beni de sevecekler." O an ablanın gözleri doldu. Neden doldu ki? Ben mutluydum o neden değil?

Abla elini bana uzatıp "Artık gidelim mi?" Başımı salladıktan sonra Ayşe Teyzeye sarılarak "Ayşe Teyze benim de arkadaşlarım olacak. Beni de sevecekler." Ayşe Teyze ile uzun uzun sarıldıktan sonra ayrılınca beni bekleyen abla elini uzattı. Ablanın elini tuttuktan sonra Ayşe Teyzeye el sallayıp arabaya gittik.

                                                          15 Eylül 2016
Buraya geleli birkaç ay olmuştu. Ne kadar olduğunu henüz sayamıyorum. Ama ben burayı böyle hayal etmemiştim. Yeni olduğum için dışlıyorlar. Bu yüzden burayı hiç sevmedim. Ben annemi ve kardeşimi özledim. Hatta babamın bana vurmalarını bile özledim. Yatakta yan dönüp dizlerimi karnıma çektim.

Birinin ayak seslerini duydum. Tam yanımda duran bacakları gördüm. Başımı kaldırınca gülümsediğini gördüm. Yavaşça doğrulduğumda bana elini uzatıp "Merhaba ben Arden." Şu an çok mutluydum. Çünkü artık arkadaşım var. Elini sıkıp "Ben de Demir." Elini bırakınca kapının sesiyle oraya döndüm.

Kapıda üç kişi daha vardı. Onlar da mı arkadaşım olacaktı? Yanıma geldiklerinde Arden tek tek tanıttı. "Caner, Ares, Hakan hepimiz uzun zamandır buradayız. Bir tek Ares beş ay önce geldi. Caner ve Hakan ile de iki yaşından beri tanışıyoruz." Hepsi çok eskiden arkadaşlarmış.

TESADÜFWhere stories live. Discover now